Çocuk işçilik sömürüsü kanunlaşacak
Bu kanun teklifi, mesleki ve teknik eğitimi öğrencilerin, piyasaya ara eleman olarak hazırlanması için kullanma yaklaşımının bir adım ötesi anlamına geliyor.
fotoğraf:pexels
Barış TİMUR
Kayseri
Geçtiğimiz hafta içi AKP tarafından Meclis Başkanlığı’na Milli Eğitim ile ilgili 19 maddelik yeni bir kanun teklifi sunuldu. Meclisin ilgili komisyonlarınca görüşülecek olan bu kanun teklifine göre çıraklık, kalfalık ve ustalık eğitimlerinin, mesleki eğitim programları adı altında zorunluluk haline getirilmesi ve Organize Sanayi Bölgesi (OSB) yönetimlerine mesleki eğitim merkezi açma hakkı tanınınmış olacak. Yani OSB bölgelerinde yalnızca çıraklık, kalfalık ve ustalık eğitimlerini veren özel kurumlar olabilecek. Ve bu eğitimlerde, zorunlu eğitim süresine, 12 yıllık 4+4+4 sisteminin son bölümüne dâhil edilebilecek.
MEB ÇOCUK İŞÇİLİĞİ TEŞVİK EDİYOR
AKP’nin verdiği bu kanun teklifi, MEB’in daha önce açıkladığı 2023 Vizyon Belgesiyle ortaya koyduğu mesleki ve teknik eğitimi öğrencilerin, piyasaya ara eleman olarak hazırlanması için kullanma yaklaşımının bir adım ötesi anlamına geliyor. Meslek liselerinde staj adı altında çıralık-işçilik yapan ve “yok paraya” çalışmanın yanında bu değişiklikle, çıraklığın daha da yaygınlaştırılması istendiğini görüyoruz. Ancak MEB’in, çocuk işçiliğin her geçen arttığı bu günlerde bu artışın önüne geçmesi gerekirken, teşvik eder pozisyonda olduğu bu kanun teklifi ile daha da gün yüzüne çıkmış oluyor. Bu uygulamanın hayata geçirilmesinin ise OSB yönetimleri aracılıyla yapılacak olması da kanun teklifi içerisinde bulunuyor. Milli Eğitim Bakanlığı’nın kamusal bir hizmet olarak eğitim verme görevini bu yolla OSB yönetimlerine bırakacak olması, eğitim alanının piyasaya göre şekillenmesi anlamı da taşıyor. Özel okul statüsünde sayılacak olan mesleki eğitim merkezleri, kamusal kaynakların özel okullara harcanmasını arttıracağını gösteriyor.
KRİZİN YÜKÜ İŞÇİ EMEKÇİ ÇOCUKLARIN SIRTINA
Bu kanun teklifinden çıkaracağımız sonuç, işsizliğin giderek arttığı ve artacağı gibi görünen ve her geçen gün derinleşen ekonomik kriz şartlarında ucuz işçiliğin kullanılmak istenildiğidir. Mesleki eğitim merkezi adı altında yeni gelebilecek bu uygulama ile 12 yıllık zorunlu eğitimin içerisinde sayılacak olması, çocuk işçiliğin yaygınlaşmasına ve piyasanın ihtiyaçlarını ucuz iş gücüne karşılanması istenmektedir. AKP hükümetinin ekonomideki daralmayı piyasanın ihtiyaçlarına göre şekillendirmek ve bu daralmanın faturasını, kıdem tazminatının fona devri meselesi gibi işçinin emekçinin ve onların çocuklarının üzerine yıkmak istediği aşikâr hale gelmiştir. Son yıllarda eğitim sistemindeki değişiklikler ile işçi ve emekçi çocuklarının eğitim hayatlarına devam ederken yaşadıkları zorlukları her birimiz yaşıyor ve görüyoruz. Parası olanın okuyabildiği; olmayanın ise okumakta güçlük çekip, garanti iş, garanti meslek diye düşünüp tercih ettiği meslek liseleri sistemin ve piyasanın ihtiyaçlarının karşılanması açısından önemli bir yerdeydi. Artık yasalaşırsa yeni sistem “sütün kaymağı” yani görünmeyeni yani çocuk işçiliği yasallaştıracak nitelikte olacak.