İktidar eskisi gibi değilse işçiler niye değişmesin?
İSDEMİR işçisi, yenilenen İstanbul seçim sonuçlarının fabrikadaki yansımalarını yazdı.
Fotoğraf: Delwin Steven Campbell/Flickr
İSDEMİR işçisi
Hatay
Merhaba Evrensel gazetesi çalışan emekçileri ve okur kardeşler...
İstanbul seçimlerinin sonuçlarının bizim fabrikada nasıl tartışıldığını size anlatacağım. Öncelikle kendi adıma söylersem demokrasi, hukuk kazandı, emek ve kardeşlik kazandı.
Fabrikamızda her partiye oy veren işçi bulunur. Ama en çok oy AKP-MHP’ye ve sonra CHP’ye çıkıyor. Fabrikanın yüzde 80’i İstanbul seçim sonuçlarından memnun.
Özellikle AKP’ye hep oy veren Cumhurbaşkanı Tayyip Erdoğan’a laf söyletmeyen hatta onu baba yerine koyan işçi arkadaşlar bile iyi oldu diyor. Biz de İstanbul’da olsaydık oy verirdik deme noktasına geldiler. Niye böyle oldu, nasıl işçilerde bir değişim başladı? Çünkü artık işçiler gerçeği görmeye başladı. Bir defa AKP’nin ve Tayyip Erdoğan’ın işçiden halktan koptuğunu değiştiğini düşünüyorlar. Kazanılmış seçimi yok sayma yetkisinin birilerinin elinde olması kabul görmüyor. İktidar eskisi gibi değilse biz niye değişmeyeceğiz diye soranlar oluyor.
AKP’nin yöneticilerinin ve Cumhurbaşkanı Tayyip Erdoğan’ın işçilere tepeden baktığını düşünüyorlar. Özellikle ayrıştırıcı dil, tehdit eden üsluptan rahatsızlar. İçişleri Bakanı Süleyman Soylu’nun ileri geri konuşmalarına kimse iyi bakmıyor. AKP-MHP dışında herkesin bölücü ve terörist olarak yaftalanmasından AKP, MHP’li işçiler de hoşnut değil. Aynı fabrikada çalıştığı CHP’li veya diğer partiden işçi arkadaşına terörist denmiş oluyor. Bunu doğru bulmuyorlar. Gerilim siyaset, kutuplaştırıcı, ayrıştırıcı politikaları benimsemiyorlar.
Bir de tabii işçileri en çok etkileyen ekonomik gelişmeler. Hiçbir işçi ekonominin iyi gittiğini düşünmüyor. Kriz hep bize mi fatura edilecek deniyor. EYT mağdurları ‘Biz 27, 28 yıl hizmet veriyoruz. Ama bir türlü emekli olamıyoruz’ diyor. Emeklilikte yaşa takılanlar çok tepkili.
KIDEM TAZMİNATI ÇOK KONUŞULUYOR
Kıdem tazminatının fona devredilmek istenmesi artık bardağı taşıran son damla misali. Kıdem tazminatı konusunda işçiler barut gibi. Çünkü kıdem tazminatı işçinin alın teri, iş güvencesi, çocuklarının rızkı. İşçiler, kıdem tazminatı bizim geleceğimiz onu nasıl elimizden almak isterler diyorlar. Kimi kıdem tazminatı ile ev alma hesabı yapıyor. Evi olan geleceğe yatırım için küçük bir arsa almak istiyor. Kimi araba alma hayali kuruyor. Kimi çocuklarına bir yatırım olsun güvence olsun istiyor. Şimdi 31 Mart seçimlerinden sonra hükümet işçinin bu birikimini elinden alacağını duyurdu. Bir de üstüne vergi yükü bindirecek, zamlar zaten durmuyor.
Kazanılmış İstanbul seçimlerini de yok sayınca işçiler bir ders vermeye AKP’ye bir tokat atmaya karar verdi. En çok sevindirici olan da AKP’li işçilerin oy verirdim demesi. Zaten İstanbul’da AKP seçmeni oy vermeseydi 800 bin gibi büyük bir fark atılamazdı. Ben CHP’li bir işçiyim. Fabrikadaki tartışma ve değerlendirmelerden anlaşılıyor ki AKP ve MHP’li işçiler, oranın seçmeni de İmamoğlu’na oy vermiş. Fanatik MHP’li arkadaşlar da İmamoğlu’na oy verilmesinin doğru olduğunu söylüyor. Sağ olsun HDP’li seçmen de belirleyici oldu. Emek Partililer de oy verdi. Yani her kesimden oy verilmiş olması çok güzel oldu. Şimdi İmamoğlu’nun bu işçi ve halk desteğini iyi değerlendirmesi lazım. İyi bir belediyecilik yapması lazım. İstanbul iyi yönetilirse Türkiye’nin geneli de iyi yönetilmeye başlanır. Eğer İmamoğlu dürüst çalışırsa, haktan hukuktan adaletten sapmazsa, ayrımcılık yapmazsa geleceğin cumhurbaşkanı olur diyen işçi arkadaşlar var.