Çocuk emeği sömürüsüne mesleki eğitim kılıfı
Genç Hayat'ın bu sayısında meslek liseli arkadaşlarımızın yaşantılarını dair yazdıkları mektupları derledik.
fotoğraf:pexels
Kutluay ORDU
Mersin
Evrensel Gazetesi’nin 19 Haziran 2019 tarihli "OSB'ler okul açıp, çocuk işçi çalıştırabilecek"* başlıklı yazıyı görünce hemen meslek lisesinden mezun olmuş bir genç olarak gazeteye bir mektup** yazdım. Mektup gazetede yayımlanınca meslek lisesinden mezun olan birçok arkadaşım bana mesaj attı ve yazıya ilişkin kendilerinin de eklemek istedikleri ve paylaşmak istedikleri şeyler olduğunu söylediler. Bende onlardan meslek liselilerin yaşantısına dair aldığım bilgileri genç hayata aktarmak istedim. Şimdi söz onlarda.
EMEĞİMİZİN KARŞILIĞINI ALAMIYORDUK
Hasan
10. Sınıfta bölümümüzü tercih ettiğimiz zaman atölyelerde ders görmeye başladık. Sınıfın çoğu ne makinelerle ilgili ne de el aletleri ile ilgili bir bilgiye sahipti. Zamanla bunları kendi çabamızla öğrenip, hocalarımızın bize verdiği görevleri okul içinde arkadaşlarımızla birlikte yapmaya çalışıyorduk. 11. sınıfa geçtiğimizde haftada 2 gün fabrikada staj görmek şartı ile 11. sınıf eğitim sürecine başladık. Daha bir sene önceye kadar atölye dersinde hiçbir şey öğrenmemişken kendimizi birden fabrika ortamında bulduk. Yaşıtlarımız üniversite sınavına hazırlanırken biz haftanın 2 günü sabah 6'da kalkıp hazırlanıp fabrikaya gitmek üzere yola çıkıyorduk. Sabah 8'den akşam 6'ya kadar fabrikadaydık. Fabrika ortamında olan işler bizim yaşımızda olan bir stajyer işçi için gerçekten çok zordu. Aşırı yoruluyorduk. Geri kalan 3 gün okulda ölü gibi yorgun oluyorduk ve sınav için derslere odaklanamıyorduk. Üstelik bu kadar yorulma karşılığında bölümle alakalı neredeyse hiçbir şey öğrenemedik, öğrenemediğimiz gibi bir de emeğimizin karşılığını maddiyat olarak alamadık. 12. sınıfa geçtiğimizde bu 2 gün olan süre 3 iş gününe çıktı. Okulda da hocalar üzerimize ayrı baskı yapıyordu üniversite sınavı için; "Hem staja gidin hem de sınava hazırlanın iki iş aynı anda çok güzel yürür" gibi cümleler kuruyorlardı. Tabi onlar için bunu söylemek çok kolay, haftanın 3 günü fabrikalarda aşağılanıp ezilerek emeğimizin karşılığını almadan çalışan bizlerdik. Bize öğrenci gözü ile değil köle gözü ile bakılıyordu, "işte sen o okula aitsin, o okul beni sana emanet etti, seni istediğim gibi kullanabilirim" diyorlardı. Nasıl olsa bedava, robot gibi çalışıyordum.
KATLANMAK ZORUNDA MIYIZ?
Neslihan
11. Sınıfta staj yaptığım fabrika para konusunda sıkıntı çıkarıyordu. Bunu hocaya bildirdiğimde pek üstünde durmadı ve elimden bir şey gelmez diyerek geçiştirdi. 12. Sınıfta “mecbur verilmesi lazım” dedi “vermezse staj gördüğünüz yer değiştirilir” denilmişti. Fakat 12. sınıfta geçince de hakkımı alamadım ve hocanın cevabı şu şekilde oldu: "Organize sanayide bölümle ilgili olarak başka fabrika yok, yapacak bir şeyin yok katlanmak zorundasınız" dedi. Hakkımız olan paradan daha az bir miktar para karşılığında çalışmaya mahkumedildik.
“MATEMATİKSİZ MAKİNE BÖLÜMÜ OKUDUK”
Salih
Meslek lisesinde öğrenciyken okulun bizi üniversiteye değil de tamamen fabrikalara eleman yetiştirdiğini fark ettim. Bunu bilmek çok üzücü bir şey. Ben Makine bölümünü tercih etmiş bir öğrenciyim ve bizim matematikle içli dişli olmamız gerekirken bize öğretilen tek şey dört işlemdi ve daha ötesine gitmedi. Ben de bu durumdan rahatsız olduğum için 12. sınıfta açık liseye geçtim ve öğrenim hayatımı orada devam ettirip bir üniversiteye yerleştim.
“OKULDA DERSİ, İŞYERİNDE İŞİ ÖĞRENEMEDİK”
Canhat
Ben de OSB'den mezun olan bir meslek lisesi öğrencisiyim, iki sene önce mezun oldum ve lise hayatımda diğer liselerden mezun olan arkadaşlarımdan ders konusunda geride kaldım. Diğer meslek liseleri 12. sınıfta staj görürken biz 11. sınıfta staja başladık ve 3 gün okula 2 gün staja gidiyorduk. Stajda tamamen ağır işlerde çalışmaktan başka bir şey yapmıyorduk. Fabrikayı baştan sona süpürüyorduk, tuvaletleri yıkıyorduk. Tuvalet yıkamaktan işi de doğru düzgün öğrenemedim bile, işi öğrenemediğim gibi derslerimden de geri kaldım. Hocalarımız; "dersi boş verin siz işi öğrenmeye bakın" diyordu. Oysa maaş bile alamıyorduk, hakkımızı savunamıyorduk. Sürekli ağır şeyler kaldırıyorduk, sabahtan akşama kadar kir, pas ve ağrılar içinde eve geliyordum. Ben bu şartlarda nasıl ders çalışabilirdim ki?Üstelik hocaların bize dediği tek şey "işi öğrenmeye bakın, liseyi bitirin organizede bir fabrikada çalışırsınız işsiz kalma şansınız olmaz." Kimse orda okuyun öğretmen olun vs. demiyordu.Ben böyle bir lisede okuduğum için mağdur oldum, bu yüzden bu yazıyı yazdım.
“ÇOCUK İŞÇİLİĞE KARŞI MÜCADELEYİ BÜYÜTECEĞİZ”
Rukiye
Öncelikle okul ailemizi ve bizi "Çocuğunuz bu okulda hem ders öğrenecek hem nitelikli eleman olarak fabrikada yetişecek, okulu bitirdikten sonra işi hemen hazır" gibi cümleler kurarak kandırıyordu ve “Biz bu okula herkesi almıyoruz öyle her elini kolunu sallayan giremez.” gibi cümleler kurarak kendimizi özel hissettiriyordu. Okula başladığımızdaysa aşağılık bir yaratık gibi davranmaya başladılar. Staj gördüğümüz fabrikalarda aşağılanmalara ve küfürlere maruz kalıyorduk. Bölüm ile ilgili olmayan işler yapıyorduk, çalışıyorduk ama paramızı alamıyorduk. Neden? 11.sınıf olduğumuz için, resmi olarak stajda gözükmediğimiz için paramızı vermiyorlardı. Sürekli "Hem sana iş öğretiyorum hem de para mı istiyorsun?” gibi aşağılayıcı cümlelerle karşılaştık. Ustalara yardım ederken patron bana yapamayacağım bir şeyi zorla yaptırmaya çalıştı ve ben onu yapamayınca patronun bana çok ağır laflar söylemesi ve aşağılaması psikolojimi çok etkilemişti. Çocukların hayatını mahvetmeye hakları yok. Çocuk işçilerin sömürülmesine karşıyız ve mücadelemizi büyüteceğiz.
*https://www.evrensel.net/haber/381491/akpden-kanun-teklifi-osbler-okul-acip-cocuk-isci-calistirabilecek
**https://www.evrensel.net/haber/381602/hem-sana-is-ogretiyorum-hem-de-para-mi-istiyorsun