AB’de koltuk pazarlığı: AP dışı adaylar tartışılıyor
Avrupa Birliği'nin önemli kurumlarının başına kimlerin getirileceği konusu tartışmalara yol açtı. Avrupa Parlamentosu'na seçimle gelen vekiller dışındaki arayış eleştiriliyor.
Fotoğraf: Pixabay
Yücel ÖZDEMİR
Köln
Avrupa Birliği’nin (AB) önemli kurumlarının başına Avrupa Parlamentosu’na (AP) seçilerek gelen siyasetçiler değil, seçilmemişler önerildi. AP dışından önerilenlerin seçilip seçilmeyeceği ise hâlâ tartışmalı. Özellikle Almanya Savunma Bakanı Von der Leyen’ın Avrupa Konseyi başkanlığına önerilmesi eleştiriliyor. Von der Leyen, uluslararası danışmanlık şirketi McKensey’e verdiği ihaleler ve silahlanma bütçesinin artırılması konusunda gösterdiği gayret nedeniyle yoğun eleştirilmişti.
30 Haziran günü toplanan AB Olağanüstü Zirvesi, hükümet ve devlet başkanları arasında AB’yi temsil eden kurumların başına hangi siyasetçilerin getirileceği konusunda bir anlaşmanın sağlanmadan
dağılmıştı. Ancak dün, ülkeler arasında kapalı kapılar arasında yapılan pazarlıklarda belirlenen ve AB normlarını aşan bir uzlaşma sağlandı. Daha önce, özellikle AB Komisyonu Başkanlığı’nda, Avrupa Parlamentosu’nda (AP) temsil edilen siyasi grupların liste başı adaylarından birisinin getirilmesi kararlaştırılmıştı.
Beş yıl önce muhafazakar Avrupa Halk Partisi’nin (EVP) adayı Jean-Claude Juncker komisyon başkanı, sosyal demokrat Sosyalist&Demokrat (S&D) partilerin liste başkanı Martin Schulz ise AP başkanı olmuştu.
AP DIŞI ADAYLAR ÖNERİLDİ
23-26 Mayıs tarihleri arasında yapılan Avrupa Parlamentosu seçimlerinde her iki grup 751 sandalyeli mecliste salt çoğunluğu elde edemeyince liberaller ve Yeşiller ile pazarlıklar başlamış, ancak bir sonuç elde edilememişti. AP düzleminde çoğunluğu sağlayan bir uzlaşma gerçekleşmeyince bu kez AB’nin en önemli karar mekanizması olan hükümet ve devlet başkanları zirvesinden sonra, ülkelerin kendi çıkarlarına göre belirlenen ve çoğu AP dışında olan yeni adaylar belirlendi.
Buna göre AB mekanizmasında “hükümet” görevi gören AB Komisyonu’nun başkanlığına Hristiyan Demokrat Birlik (CDU) üyesi Almanya Savunma Bakanı Ursula von der Leyen, Avrupa Merkez Bankası (AMB) başkanlığına, halen IMF başkanlığı görevinde bulunan Fransız siyasetçi Christine Lagarde, AB Konseyi başkanlığına liberal siyasetçi ve Belçika Başbakanı Charles Michel ve AB Dışpolitika sözcülüğüne ise sosyal demokrat politikacı, İspanya Dışişleri Bakanı Josep Borrell önerildi.
Daha önce Avrupa Komisyonu başkanlığı için aday gösterilen S&D grubunun liste başı adayı Hollandalı Frans Timmermans’ın ise daha önceki komisyon başkan yardımcılığı görevine devam edeceği ifade edildi. İki buçuk yıl sonra ise Weber için oylama yapılacak. AP başkanlığına ise dönüşümlü olarak EVP liste başlı adayı Manfred Weber ve İtalya'dan sosyal demokrat siyasetçi David-Maria Sassoli önerildi. Bugün yapılan oylamada, Sassoli'ni ikinci turda 345 oyla AP'nin yeni başkanı oldu. İki buçuk yıl sonra ise Weber için oylama yapılacak.
PARLAMENTO DEVRE DIŞI KALDI
Önerilen adayların ise Avrupa Parlamentosu tarafından onaylanması gerekiyor. Ancak adayların çoğunun parlamento dışından gösterilmesi yoğun eleştirilere neden oldu. Adı daha önce komisyon başkanlığı için geçen Manfred Weber, önerileri “Avrupa demokrasisi için üzücü bir gün. Önerilen paket benim paketim değil” şeklinde değerlendirdi.
Özellikle Almanya Savunma Bakanı von der Leyen’in komisyon başkanlığına önerilmesi yoğun tartışmalara yol açtı. Uluslararası danışmanlık şirketi McKensey’e verdiği ihaleler ve silahlanma bütçesinin artırılması konusunda gösterdiği gayret nedeniyle Almanya’da eleştirilerin hedefinde olmuştu. Von der Leyen’in önerilmesinde Başbakan Angela Merkel’in büyük bir çaba sarf ettiği belirtiliyor.
Merkel’in koalisyon ortağı Sosyal Demokrat Parti (SPD), Von der Leyen’in adaylığına destek vermeyeceğini açıkladı. SPD adına AP liste başı adayı olan Katerina Barley, seçimlerde Von der Leyen’e oy vermeyeceklerini söyledi.
ALMANYA’DA HÜKÜMET KRİZİ İHTİMALİ
SPD yönetimi de iç politikada tartışmalı olan Von der Leyen’in konsey başkanlığına önerilmesini kabul etmeyeceğini açıkladı. Bu durumda Von der Leyen’in seçilmemesi durumunda Almanya’daki koalisyon hükümetinin büyük bir krizin içine sürüklenebileceği ifade ediliyor. Avrupa Konseyi başkanlığı için oylamanın bu ayın ortasında yapılması planlanıyor.
AB politikalarında belirleyici rolü bulunan AB Komisyonu ve Avrupa Merkez Bankası başkanlığının Almanya ve Fransa tarafından paylaşılması ise dikkat çekiyor. Bu konuda Merkel ile Fransa Cumhurbaşkanı Emmanuel Macron arasında bir uzlaşmanın sağlandığı ileri sürülüyor. Ancak bu uzlaşmanın AP tarafından onaylanıp onaylanmayacağı meselesinin büyük bir risk içerdiği belirtiliyor.
Süddeutsche Zeitung gazetesi, bu anlaşmayı “Merkel ile Macron’un poker oyunu” olarak nitelendirdi. Yapılan önerilerin parlamentoda çoğunluğu sağlayabilmesi için Liberaller ya da Yeşiller’in destek vermesi gerekiyor.
Daha önce AP’de önemli görevlere atanmışların değil seçilmişlerin getirilmesi konusunda sağlanan anlaşma, söz konusu atamalarla son buldu. Ülkelerin ve siyasi akımların çıkarlarına göre atamaların yapıldığı dikkat çekiliyor.
Daha önce Fransa Ekonomi Bakanlığı da yapan IMF Başkanı Lagarde’nin bu sefer de AMB başkanlığına önerilmesi, Fransız mali sermayesi için önemli bir siyaseti olduğunu gösterdi. Lagarde’nin mali disiplin adına Avro Bölgesi ülkeleri üzerinde daha fazla baskı kurması bekleniyor.