Bülent Arınç: Eleştirenlere "edepsiz" demedim
Cumhurbaşkanlığı Yüksek İstişare Kurulu Üyesi Bülent Arınç, Habertürk TV'de katıldığı programda soruları yanıtladı.
Fotoğraf: Elman Omiç/AA
Cumhurbaşkanlığı Yüksek İstişare Kurulu Üyesi Bülent Arınç, Habertürk TV’de Veyis Ateş’in sorularını yanıtladı.
Parti kuracağı iddia edilen eski bakan Ali Babacan'a yönelik olarak açılan FETÖ soruşturmasıyla ilgili konuşan Arınç, "Bu savcılar hukuku biliyorlarsa bence sayın Cumhurbaşkanımıza ve hükümete karşı yanlışın içindeler. Hukuken de yanlış, siyaseten de yanlış. Bir bakanın yargılanması konusunda Anayasa'da özel hükümler var. İkincisi bu bakana herhangi bir suçlama varsa, sayın savcım şunu bilsin, Bakanlar Kurulunda ortak sorumluluk esastır. Bunu düşünsün, aklını başına alsın. Eğer Babacan'ın yeni parti kurmak iddiasına karşı böyle bir yola girilirse Babacan'ın parti kurmasını hızlandırırsınız" dedi.
Bülent Arınç, Cumhurbaşkanlığı Yüksek İstişare Kuruluna üye olarak atanması ve maaşına yapılan zam ile ilgili de konuştu.
Arınç, "Yaptığım konuşmanın arkasındayım, çok açık konuşma. Eskiden 'tutanaklara yazılmış olan ne varsa bana aittir, tutanakların dışında birisi bir şey söylemişse de onun doğru olup olmadığına bakarım' demiştim. Sosyal medyada her habere, paylaşılana inanmış olsaydık birkaç gün evvel Trump ölmüş olacaktı, İran'la savaş başlayacaktı. Çok açık söylüyorum, o programda dedim ki, bu bizim irademizle kurulmadı. Sayın Cumhurbaşkanımız millete ve devlete emeği olan kişileri davet ederek bunca tecrübeden istifade etmek istemiştir. Bu sadeci bir partiye ait olanlar değildi.
ARINÇ: ELEŞTİRİ YAPAN KİMSEYİ KASTETMEDİM
'Maaş konusu birinci toplantıda konuşuldu' diyorlar, 'zam yapıldı' diyorlar. Bugün çok değer verdiğim CHP'li sözcü de bununla ilgili konuştu. Bir sözcü bu yalanın arkasından nasıl durabilir! Yeminle söylüyorum, bu maaş nedir, var mıdır, yok mudur, yüksek midir, alçak mıdır diye eleştiri yapan hiç kimseyi kastetmedim. Ben eleştiri hakkının kıymetini bileceğim, ama benim maaşımı eleştirdi diye bir kişiye edepsiz diyeceğim, bu mümkün değil... 13 bin lira dendi. Sonra altına yorum 'Demek ki bu adamın özgül ağırlığı kalmamış, vah vah' dediler. Birileri de 'Yardım edelim' dedi. Daha sonra maaş çıktı. Bunları yapanlar altından binlerce hakareti bize reva gördüler. Biz konuşurken Cumhurbaşkanımıza dedik ki, 'Bizim şu imkanlarımız var. Sizden artı olarak talebimiz yok'. Kendisi de 'Beraber çalışacağımıza göre size bir yer olabilir' dediler. Daha sonra huzur hakkı, temsil ödeneği gibi bir ödeme olabilir dendi. 'Bülent Arınç, bunu eleştirenlere edepsiz dedi'. Yok böyle bir şey, Allah için yok böyle bir şey! Ben o zaman emeklinin, asgari ücretlinin yüzüne nasıl bakarım.
"SEÇİM SONUÇLARI İÇİN ÇOK BAŞARILI YA DA ÇOK BAŞARISIZ DİYEMEYİZ"
Seçim sonuçlarını çok büyük başarısızlık olarak, sadece İstanbul ölçeğinde değil, çok başarılı da çok başarısız da diyemeyiz. Kaybettiğiniz belediyelere başarısızlık demek mümkün, ama il genel meclis oylarında başarınız yüzde 40-50'ler seviyesinde ise bu kadar da başarı diyebilirsiniz. Bizim için ilk ikaz belki 7 Haziran seçimleridir. 7 Haziran'da bizim oylarımız yüzde 40'a düştü. Bu bizim için büyük ikazdı. Bu sonuç geliyorum dedi, ayak sesleri vardı. Sayın Cumhurbaşkanımız 5 ay sonra 1 Kasım'da seçimlerin yenilenmesine karar verince kaybettiğimiz yüzde 9 puanı milletimiz verdi. Rüzgarımızı, heyecanımızı kaybettik. Sürekli reform yapan devrim içinde bir partiydik.
PARTİLİ CUMHURBAŞKANLIĞI HAKKINDA
Cumhurbaşkanlığı makamı Anayasa'daki tarifiyle üzerinde yemin edilen yemin metniyle devleti, milletin birliğini temsil eder. Milletin birliğini temsil etmek bir siyasi parti genel başkanının sözleriyle mümkün değil. Sayın Erdoğan karşısındaki insanlara hitap ederken 'Ben Cumhurbaşkanı sıfatıyla konuşmuyorum' dese bile parti toplantılarına katılıyor, MYK'ya katılıyor. Siz söyleyiniz dememesi lazım. Karşısındaki insan 'ben buna kırılıyorum' diyebilir. Cumhurbaşkanlığının daha yukarılarda olması lazım. Diğer partilerin genel başkanı gibi ben de parti genel başkanıyım diye kürsüye çıktığı zaman söyleyecekleri farklı anlaşılır. Parti genel başkanlığı konusunun sayın Cumhurbaşkanımız tarafından düşünülmesini, tezekkür edilmesini düşünüyorum. (HABER MERKEZİ)