Alkollü içkilerdeki yüksek vergi halkı öldürüyor
Alkollü içkiler ve rakı fiyatlarına yapılan zamlar sonrası, sahte rakıya bağlı yaşanan ölümleri tekrar gündeme getirdi. TMMOB Kimya Mühendisleri Odası "Vergilerin normalleştirilmesi gerekiyor" dedi.
Pixabay
Mersin`de metil alkol kaynaklı yaşanan ölümler “sahte rakı” meselesini tekrar ülke gündemine soktu. Son yıllarda alkollü içkiler ve özellikle rakı fiyatlarına gelen zamlar sonrası, kontrolsüz ve riskli bir piyasa oluştu. Alkollü içkiye gelen zam ve buna bağlı olarak yaşanan ölümler üzerine açıklama yapan TMMOB Kimya Mühendisleri Odası (KMO), “Vatandaşlar el yakan rakıya erişemedikleri için, kendi rakılarını kendilerini üretmeye çalışıyorlar. Yaşanan ölümler uzun zamandır devam eden bu sürecin sonucu olup yakın gelecekte benzerlerini yaşamamamız için bir sebep gözükmemektedir” ifadelerini kullandı.
Oda tarafından yapılan açıklamada, “Türkiye bu deneyimi TEKEL`li yıllarda da yaşamış, vatandaşlar vergiler yüzünden artan rakı fiyatları karşısında ispirto vb. içeceklere yönelmiş ve pek çok ölümle sonuçlanan vaka ortaya çıkmıştı. Bunun üzerine vergiler geri çekilmiş ve ‘sağlıklı bir alkollü içecek piyasasına’ geri dönülmüştü. Şu anda da vergilerin normalleştirilmesi hatta kaldırılması yaşanacak potansiyel ölümleri önleyecektir” denildi.
"ALKOLLÜ İÇKİLERDEN ELDE EDİLEN GELİR ARTILMAK İSTENİYOR"
Kimya Mühendisleri Odası tarafından yapılan öneri ve açıklama ise şöyle:
"Geçtiğimiz günlerde basına da yansıdığı gibi devletin 2017 yılındaki toplam vergi geliri 536 milyar TL`dir. Bunun yüzde 67`si dolaylı vergilerden oluşmuş ve yaklaşık 138 milyar TL’si ÖTV’den toplanmıştır. Toplanan ÖTV’nin 10 milyar TL`sini ise alkollü içkilerden alınan ÖTV oluşturmuş gözükmektedir. Alkollü içkilerden toplanan bu vergi, toplam vergi gelirinin yaklaşık yüzde 2`sine denk gelmektedir. Devlet bu payı sürekli artırmak isterken özellikle rakı satış rakamları da düşüş göstermektedir. Öte yandan ‘alternatif piyasalardaki’ rakı tüketim miktarlarının artmakta olduğu Tarımsal Kökenli Etil Alkol üretim ve ithalat rakamlarından yakalanabilmektedir. Yaşanan bu olgudan çıkarılacak tek bir ders vardır o da alkollü içecekler üzerindeki aşırı vergi yükünün kaldırılmasıdır.
Kaba bir hesaplamayla 1 litrelik rakı maliyetinin 15-25 TL aralığında olması gerektiği ortaya çıkmaktadır. Bu rakamlar ortada dururken vatandaştan 150-200 TL ödemesini beklemek son dönem hükümetlerin politik tercihleriyle de ekonomi yönetiminde dolaylı vergilere yüklenme tercihleriyle de açıklanamaz. Dolayısıyla alkollü içki tüketmeyi tercih eden vatandaşlar başta olmak üzere, sivil toplum örgütlerinin, meslek odalarının hatta alkollü içki üreticilerinin ciddi bir baskı unsuru olmaları kaçınılmaz bir görev olarak orta yerde durmaktadır.
Gözüken odur ki yaşanan ölümlerin sebebi metil alkoldür. Vatandaşlar giderek artan bir oranda tarımsal kökenli etil alkolün içine anason yağı ekleyip elde ettikleri ürünü tüketmektedir. Ruhsatlı etil alkol dağıtımcısı ve satışçılarının yanı sıra metil alkolü kaçak bir şekilde piyasa süren birilerinin olduğu ortaya çıkmaktadır. Bunu ya bilinçsizlikten veyahut insanların ölmesi pahasına daha fazla kâr hırsından dolayı yapmaktadırlar.
Etil alkol vücutta metabolize olan bir alkol iken, metil alkol başta körlük ve ölüm olmak üzere başkaca zararları da olan bir alkol türüdür. 1 litrelik cam şişelerdeki etil alkolün içine acılık veren denatonyum benzoat koyulmasına başladığından bu yana insanlar tıbbi kullanım amaçlı alkol sınıfına giren ve 5 lt’lik plastik ambalajlarda satılan tarımsal kökenli etil alkolü satın almaktadırlar. Bu noktada etil alkol ve metil alkol arasındaki farkın bilinmemesi ve yanlışlıkla metil alkol satın alınması da bu olayların yaşanmasına sebep olabilir. Etil alkol C2H5OH formülüne sahipken, metil alkol CH3OH formülüyle ifade edilmektedir. Aradaki farkı anlayamayacak, ürün ambalajı üzerindeki etiketi yahut güvenlik bilgi formunu yorumlayamayacak kişilerin bu tür kimyasallardan uzak durmalarını ısrarla salık veririz.
Dünyanın başka yerlerinde de örnekleri olan bu uygulamada amatör damıtımcı olmak isteyenlerin önce eğitim almaları, bir miktar sınırlamasına tabi tutulmaları, sınavlardan başarılı olmaları ve denetime açık olmalarının sağlanması şeklinde özetlenebilecek böyle bir sistemin kurgulanması ve uygulanması sırasında görev üstlenmeye mesleğimizden gelen birikimi halkımız ve devlet organlarıyla paylaşmaya hazır ve talip olduğumuzun bilinmesini isteriz."
"ETİL ALKOL VE ANASON AROMASI RAKI DEĞİL"
KMO, tarımsal kökenli etil alkolün içine anason yağı ya da aroması konularak yapılan içkinin rakı olmadığını vurguladı. Yapılan açıklamada, “Bir içkinin ‘geleneksel rakı’ olarak adlandırılabilmesi için, arpa buğday gibi hububatlardan ya da şeker pancarı melasından değil üzüm, incir gibi meyvelerden elde edilen etil alkolden üretilmesi gerekmektedir. Evlerde yaygın olarak üretilen bu içki hem literatüre hem de karakteristik kökenine göre bir sınıflamaya karşılık gelmemektedir. Bu içkinin içim tadı, içerdiği aroma maddelerinin tür ve oranları, ‘geleneksel rakı’ ile ilişkilendirilemez. Anasondan dolayı su katılınca beyazlaması, bu içkinin rakı diye tanımlanmasını doğuramaz. Öte yandan bu içkinin sağlık riskleri hakkında yapılmış araştırmalar ve üretim standartları belirlenmemiş durumdadır ve metil alkolden yapılması halinde ölümlere yol açmaktadır” denildi. (İstanbul/EVRENSEL)