11 Temmuz 2019 15:50
/
Güncelleme: 14:51

Srebrenitsa Soykırımı kurbanı 33 kişi toprağa verildi

Avrupa'da İkinci Dünya Savaşı'nın ardından yaşanan en büyük insanlık trajedisi olarak nitelendirilen, en az 8 bin 372 Boşnak sivilin katledildiği Srebrenitsa Soykırımı'nın 33 kurbanı daha toprağa verildi.

Her yıl 11 Temmuz'da soykırım kurbanlarının defnedildiği Potoçari Anıt Mezarlığı'nda düzenlenen törene, Türkiye adına Gençlik ve Spor Bakanı Mehmet Muharrem Kasapoğlu katıldı.

Bosna Hersek'in doğusundaki Srebrenitsa'nın 11 Temmuz 1995'te Sırp birlikler tarafından işgal edilmesinin ardından gerçekleştirilen katliamda öldürülen ve yıllar sonra toplu mezarlarda bulunan 33 kurbanın cenazesi defnedildi.

Sabahın erken saatlerinden itibaren yurt içinden ve yurt dışından Potoçari Anıt Mezarlığı'na gelmeye başlayan binlerce insan, mezarları ziyaret edip dua okudu.

ANIT MEZARLIKTAKİ KURBANLARIN SAYISI 6 BİN 643

Fotoğraf: Samir Yordamoviç/AA

Savaş yıllarında Birleşmiş Milletler (BM) askerlerinin üs olarak kullandığı eski akümülatör fabrikasından anıt mezarlığa taşınan yeşil çuhaya sarılı tabutların başında da hüzün hakimdi. Kurban yakınları, toprağa verilmeden önce tabutlarının başına gelerek sevdiklerine veda ediyor.

Törenin ardından anıt mezarlıktaki kurbanların sayısı da 6 bin 643'e çıktı.

Defnedilen 33 kurbanın en genci 16 yaşındayken öldürülen Osman Cvrk, en yaşlısı ise 82 yaşındayken öldürülen Saha Cvrk.

Bu yıl defnedilen tüm kurbanların isimleri ise şöyle:

"Mevlid Bektic, Nedzad Bajraktarevic, Bajro Salkic, Muradif Husic, Semso Purkovic, Kasim İsakovic, Asim İsakovic, Semso Avdic, Adil Suljic, Resid Cvrk, Saha Cvrk, Fadil Gabeljic, Sidik Memic, Vekaz Tihic, Enver Tahic, Husejn Meholjic, Sabahudin Salkic, Mali Mehmedovic, Sabit Suljic, İsmet Mehmedovic, Behadil Hirkic, Esad Nukic, Ahmet Jasarevic, Zijo Mujic, Fahrudin Mujic, Hajro Tabakovic, Omer Ahmic, Osman Cvrk, Zaim Pilav, Fuad Pilav, Sadik Saranovic, Smail Tabakovic ve Hamed Tihic." (Potoçari/AA)

EVRENSEL'İNMANŞETİ

İhyanın aslı

İhyanın aslı

Maraş depremlerinin ardından geçen iki yılda ne yiten on binlerce canın hesabı sorulabildi ne de kalanların bir derdine derman olundu. İki yıl sonra iktidar, ”Asrın İhyası” sloganıyla toplumu aldatmaya çalışıyor. Oysa asıl ihya ihaleler, inşaatlar, rezerv alan ilanları, teşvikler, vergi indirimleriyle, depremi gerekçe eden siyasi baskılarla geldi.

Teslim edilen konut sayısı ihtiyacın 3'te biri.

Deprem bölgesinde 'rezerv alan' kılıfıyla halkın evleri, arsaları gasbedildi.

Deprem işçiye yoksulluk, sermayeye 'fırsat' oldu.

BİRİNCİSAYFA
SEFERSELVİ
Sezgin Tanrıkulu: "Depremin maliyetini en aza indirmek için her ay vergi veriyoruz. Nereye harcandığını bilmiyoruz"

Evrensel'i Takip Et