11 Temmuz 2019 14:18

Dokuz Eylül Üniversitesi Güzel Sanatlar Fakültesi çuvallarken...

Dokuz Eylül Üniversitesi Güzel Sanatlar Fakültesi Öğretim Elemanları, fakültenin Tınaztepe'ye taşınması kararını eleştirdi ve "Öğrencilerin eğitim hakkını savunmaya devam edeceğiz" dedi.

Fotoğraf: Evrensel

Paylaş

Dokuz Eylül Üniversitesi (DEÜ) Güzel Sanatlar Fakültesi (GSF) Öğretim Elemanları, Evrensel'e yazdıkları mektupla GSF'nin Tınaztepe'ye taşınması kararına neden karşı olduklarını ve sorunun çözümü adına öneri ve taleplerini yazdı. DEÜ – GSF Öğretim Elemanları Tınaztepe'nin fiziki şartlarının eğitim için uygun olmadığını belirterek, Narlıdere’deki okulun arazisine geçici ve güzel sanatlar eğitimine uygun prefabrik işlikler yapılmasını önerdi. 

DEÜ – GSF Öğretim Elemanları

Bildiğiniz gibi Dokuz Eylül Üniversitesi Güzel Sanatlar Fakültesi’nin Tınaztepe’de rektörlük için yapılmış olan bir binaya taşınması epeydir gündemde. Son olarak rektörlük tarafından yapılan son açıklamanın da kabul ettiği gibi burası güzel sanatlar eğitiminin verilmesine olanak sağlayan bir bina değil, bir ofis binası. Tekrar hatırlatmak gerekirse bu binada kullanılabilecek atölye, sahne, stüdyo gibi yapılar, ıslak zeminli, yüksek tavanlı alanlar bulunmuyor.

Bunlar hem eğitimi imkansız hale getiriyor hem de bu imkansızlık içinde yapılmaya çalışılacak eğitim faaliyetlerinde ciddi sağlık sıkıntılarının ortaya çıkma tehdidini barındırıyor. Bu yüzden Tınaztepe yerine, mevcut bulunduğumuz binanın güçlendirilmesi bitene kadar, Narlıdere’deki okulun geniş ve boş arazisinde geçici ve güzel sanatlar eğitimine uygun prefabrik işlikler yapılması daha gerçekçi bir çözüm olarak duruyor. Böylesi bir çözüm milyonlarca lira ile ifade edilen taşınma masrafından da üniversitemizi ve kamuyu kurtaracaktır. Rektörlüğün, İzmir Büyük şehir Belediye Başkanı Tunç Soyer ile bir protokol oluşturma fikrine sıcak bakması, belki böylesi bir çözüm ya da bir başka bir çözüm gündeme gelebilir diye bizleri ümitlendirmiştir.

"ÖĞRENCİLERİMİZİN EĞİTİM HAKKINI SAVUNMAYA DEVAM EDECEĞİZ"

Ne var ki, 9 Temmuz tarihinde fakültemiz Dekanlığı tarafından, öğretim elemanlarına eşyalarını toplamaları için beşer adet çuval gönderilmiştir. Bu çuvallara kitaplarımızı, resimlerimizi, heykellerimizi, ne ürettiysek onları, öğrencilerimizden kalan işleri, çalışmaları koymamız beklenmektedir. Bu sanata, akademiye, onun bileşenlerine, değerlerine hakaretten başka bir şey değildir. Bize dekanlık tarafından, adeta “sizler beş çuvallık insanlarsınız” denmiştir. Bugüne kadar bizi hiçbir biçimde bilgilendirmeyen, Tınaztepe rektörlük binasında eğitim yapılamayacağına dair raporları rektörlükle paylaşmayan, gizliden gizliye soruşturma açmak ya da benzeri süreçlerle tehdit eden fakülte yönetiminin bu son çuval uygulaması, yaşanan durumun ciddiyetinden de ne kadar uzak olduğunu göstermiştir.   

Biz, bizi çuvala sokmaya çalışsalar da sonuna kadar Tınaztepe’deki rektörlük binası dışında bir alternatif yaratılması yönündeki irademizi sürdüreceğiz. Öğrencilerimizin Anayasa ile güvence altına alınmış eğitim hakkını savunmaya devam edeceğiz. Onların haklarının gasbedilmesine, yıllarının çalınmasına, geleceklerinin bir çuvala tıkıştırılmasına karşı çıkacağız. Çuvallamayacağız."

ÖNCEKİ HABER

RTÜK’ün AKP'li, CHP'li ve HDP'li 3 yeni üyesi belli oldu

SONRAKİ HABER

Kadınlar, Afganistan hükümetinde yaşanan cinsel tacizi anlattı

Sefer Selvi Karikatürleri
Evrensel Gazetesi Birinci Sayfa