50 yıllık baraj 12 bin yıllık Hasankeyf'e tercih ediliyor
Ankara Hasankeyf Koordinasyonu, Hasankeyf'in sular altında kalmaması için 'Hasankeyf İçin Geç Değil' kampanyasına çağrı yaptı.
Fotoğraf: Evrensel
Ankara Hasankeyf Koordinasyonu, yaklaşık 12 bin yıllık tarihi olan Hasankeyf'in sular altında kalmaması için 'Hasankeyf İçin Geç Değil' kampanyasına çağrı yaptı. Mülkiyeliler Birliği'nde yapılan basın toplantısında birçok siyasi parti, sendika, meslek odası, yöre dernekleri ve çevre platformları Koordinasyon içinde yer alırken Hasankeyf'in insanlık tarihindeki yerine vurgu yapıldı. Ortak açıklamayı okuyan Fatma Kılıçarslan, yapılması planlanan ve ömrünün 50 ile 75 yıl arasında olacağı düşünülen Ilısu Barajı'na karşın binlerce yıllık Hasankeyf'in ve insanlık tarihinin yok olacağını belirtti. HDP İzmir Milletvekili Murat Çepni ise 12 bin yıllık Hasankeyf'in bir Moğolların bir de AKP'nin saldırısına uğradığına dikkat çekti.
ORTAÇAĞ'DAN GÜNÜMÜZE UZANAN HASANKEYF RİSK ALTINDA
Ilısu Barajı'nın durdurulması ve Hasankeyf'in tüm sakinleriyle yaşatılması için yola çıktıklarının ifade eden Fatma Kılıçarslan, “İlk yerleşiminin 11 bin 500 yıl önce gerçekleştiği ve bir açık hava müzesi olan Hasankeyf, Anadolu ve Yukarı Mezapotamya'da Ortaçağ'a ait bütünlüğünü koruyabilen tek kent. Hellenistik dönemden Büyük Selçuklulara kadar Roma, Bizans, Eyyubi ve Akkoyunlular gibi farklı kültürlerden çok katmanlı kültürel mirası ve doğal çevre ilişkisi ile özgün bir doğal ve arkeolojik SİT alanıdır.”dedi. Aynı zamanda Perslerden Romalılara, Süryanilerden, Hristiyanlara ve Artuklulara kadar önemli merkez ve başkentlik yapmış Hasankeyf'in birçok kültür varlığıyla günümüze ulaştığına değinen Kılıçarslan, “Hasankeyf, UNESCO Dünya Mirası kriterlerinin onda dokuzunu karşılayan nadir alanlardan biridir. Ancak, Türkiye, Hasankeyf'in Dünya Mirası Listesi’ne alınması için UNESCO'ya resmî bir başvuru yapmamış, UNESCO da tüm sivil toplum çağrılarına rağmen Hasankeyf’e ilgisiz kalmıştır. Ayrıca, baraj göl alanı sınırları içerisinde tarih öncesi dönemlerden Ortaçağ’a kadar izler taşıyan ve büyük bir çoğunluğu kazılmamış 289 höyük de Hasankeyf ile birlikte risk altındadır”diye konuştu.
"ILISU BARAJININ NERESİNDEN DÖNÜLSE KARDIR"
2016 yılında, “En Tehlike Altındaki 7 Kültür Mirası” listesine giren Hasankeyf, 1978 yılında arkeolojik sit alanı ilan edilmesine rağmen, korunmadığı gibi kazılması gereken yerlerin sadece yüzde 10'unun kazıldığına dikkat çeken Kılıçarslan, “Baraj gölü oluşursa büyük bir bölgede iklimin değişmesi ve daha dengesiz bir yağış rejimi olması bekleniyor. Bu değişimden dolayı sağlık sorunları da artacaktır. Baraj kapakları kapanır ve Ilısu Barajı ile HES projesi su tutarsa yaklaşık 80 bin insan evlerinden ayrılmak zorunda kalacak. Bir kısmı da 'yeni Hasankeyf’e yerleştirilerek geçmişinden ve geleceğinden koparılacak. Bu durum da yoksullaşmayı, temel insani haklara ulaşamamayı beraberinde getirecektir” diyerek Bağdat Musul gibi şehirlerin de içme suyunun tehlikeye gireceğine değindi.
Ilısu Barajının ekonomik ömrünün 50 ile 75 yıl arasında olacağını belirten Kılıçarslan, Hasankeyf için 1980'lerden itibaren sular altında kalmaması için mücadele edildiğini ve hala ayakta olduğunu söyledi. Hasankeyf'te 200'de fazla mağaranın ve yan vadinin doldurulmasının, eserlerinin taşınmasının yanı sıra Baraj Göl'ü dolsa da hala geç olmadığını ifade eden Kılıçarslan, “Sona yaklaşılmış olsa da Ilısu projesinin neresinden dönersek dönelim, bu hepimize kârdır. Bir an önce Ilısu Barajı durdurulmalı ve proje iptal edilmelidir” diyerek koordinasyon içinde yer almaya ve Hasankeyf'in korunması için mücadele etmeye çağırdı.
"HASANKEYF SERMAYENİN PARA HIRSINA MARUZ KALIYOR"
ODTÜ Kavaklık Direnişi'nden Umut Hasanoğlu, kültürel ve doğal değerlere dair yapılan ranta, saldırıya ve çevre talanına karşı Hasankeyf'in yanında olduğunu söyleyerek, “Hukuksuzluğu yasal hale getirmeye çalışıyorlar, bizler var oldukça bu mücadeleden geri dönmeyeceğiz”dedi.
Ankara Mimarlar Odası Başkanı Tezcan Karakuş Candan, Anadolu'nun her bir metrekaresindeki kültürel mirasları korumanın herkesin sorumluluğunda olduğunu belirterek, “Hasankeyf, birçok kültürü bir arada barındırmasının ve arkeolojik alan olmasının yanı sıra farklı kültürlerin birlikteliğinin nasıl barış içerisinde yaşadığının ifadesi bizim için. Bu değerlerin korunup, geliştirilip ve yayılması gerekirken maalesef sermayenin azgın para hırsına maruz kalıyor. Bu yapılar bizim sesimiz, soluğumuz, geçmişimiz ve geleceğimiz. Hasankeyf'in varlığı sadece insanlığın değil, doğanın da hakkı”diye konuştu.
"12 BİN YILLIK HASANKEYF'E BİR MOĞOLLAR BİR DE AKP SALDIRDI"
HDP İzmir Milletvekili Murat Çepni, 12 bin yıllık Hasankeyf'in Moğollar ve AKP'nin saldırısına uğradığını ifade ederek, “Hasankeyf'in sular altında bırakılması insanlık tarihine ve geleceğimize karşı bir saldırı. Geç kalmış değiliz ama çok acele etmemiz lazım. Mesele sadece Hasankeyf meselesi değil. Tekçi, kapitalist, zorba iktidara karşı da mücadele anlamına geliyor”dedi. Çepni, yarın HDPli vekillerin Ilısu Barajı'nda açıklama yapacağını ve uluslararası suya atlayışta da bulunacaklarını belirterek, mücadeleyi yükseltme çağrısı yaptı.(Ankara/EVRENSEL)