Mordoğan RES kapasite artışı projesine bir iptal kararı da Danıştay'dan
Ayen Enerji Şirketinin Mordoğan RES kapasite artışı projesine verilen "ÇED olumlu" kararını iptal eden mahkeme kararı, Danıştay 6. Dairesi tarafından onandı.
Fotoğraf: Evrensel
İzmir Karaburun ilçesinin Mordoğan Mahallesi'nde Ayen Enerji Şirketinin Mordoğan RES kapasite artışı projesinin "Çevresel etki değerlendirmesi (ÇED) olumlu" kararını iptal eden mahkeme kararı Danıştay 6. Dairesi tarafından onandı. Konuyla ilgili Karaburun Kent Konseyi ve davacı yurttaşlar yazılı açıklama yaptı.
HUKUK MÜCADELESİ
Ayen Enerji A.Ş. tarafından, eski Mordoğan köyü karşısındaki tepelik alanda yapılması planlanan 5 türbinlik kapasite artış projesine ilişkin "ÇED olumlu" kararı, İzmir 3. İdare Mahkemesi tarafından 28 Haziran 2016'da iptal edilmişti. Bu iptal kararından sonra, aynı proje için Çevre ve Şehircilik Bakanlığı tarafından ikinci kez "ÇED olumlu" kararı verilmesi üzerine bu karar da yargıya taşınmış ve İzmir 6. İdare Mahkemesi, 24 Kasım 2017 tarihinde verdiği kararla, ikinci kez verilen "ÇED olumlu" kararını iptal etmişti.
Bu esnada, İzmir 3. İdare Mahkemesinin ilk iptal kararı Danıştay tarafından bozulmuş ve dosya yeniden görülmeye başlamıştı. Yeniden görülen dosyada bir kez daha keşif ve bilirkişi incelemesi yapılmış, alınan rapor sonucunda İzmir 3. İdare Mahkemesi, "ÇED olumlu" kararını 1 Kasım 2018 tarihinde oybirliğiyle bir kez daha iptal etmişti. Danıştay 6. Dairesinin aldığı karar ile Ayen Enerji A.Ş.’nin Mordoğan RES projesi kapasite arttırımı talebini iptal eden mahkeme kararı kesin olarak onanmış oldu.
"RES'İN YENİLENEBİLİR ENERJİ KAYNAĞI OLMADIĞI İSPAT EDİLDİ"
Karara ilişkin Karaburun Kent Konseyi ve davacı yurttaşlar tarafından yapılan açıklamada "RES projelerinin yenilenebilir enerji kaynağı olarak sunulmasının mümkün olmadığı bir kez daha ispat etmiştir" denildi.
RES’ler için tahsis edilen proje sahalarının toplamının yarımada yüzölçümünün yüzde 71’ini kapsadığı belirtilen açıklamada, şu ifadelere yer verildi:
"Karaburunlulara ve yarımadada yaşayan tüm canlılara, "Nergis, zeytin, mandalina, keçi, arıcılık, turizm gibi doğal gelir kaynaklarınızla; bu dar alanda, bu endüstriyel türbinlerin gürültü, düşük frekanslı ses, gölge, titreşim etkisi altında, yüksek gerilim hatları, türbinleri birbirine bağlarken biyoçeşitliliği yok eden yollar gibi ekosistemi, yaşam alanlarını, sağlığı tahrip edici etkilerinin altında yaşayın" denmektedir. Anayasanın 56. maddesiyle yurttaşlara verilen hak ve görev çerçevesinde, yarımadamızın kendi doğal-ekonomik değerlerine dayalı kalkınma iradesini yok sayarak sadece bir enerji üretim alanına dönüştürülmesine karşı bugünümüz ve gelecek kuşaklar adına davacı olmaya devam edeceğiz. Verilen mücadele sadece bir çevre mücadelesi olmaktan çıkmış, tüm canlıları kapsayan bir yaşam hakkı ve kırsal kalkınma olanaklarını savunma mücadelesine dönüşmüştür." (İzmir/EVRENSEL)