SES Kayseri Şube Başkanı: Taleplerimizi belirledik şimdi mücadele zamanı
SES Kayseri Şube Başkanı Orhan Karakaya: SES olarak emekçilerin talepleri doğrultusunda ortak mücadele etmeye, mücadeleyi büyütmeye, birleştirmeye çalışıyoruz
Orhan KARAKAYA
SES Kayseri Şube Başkanı
Biz sendika yöneticileri, kadroları, TİS (toplu iş sözleşmesi) ve grevin haklarımızı almak, kazanımlarımızı korumak için ne kadar önemli olduğunun farkındayız. Bu nedenle sendikalarımızı kurmaya, örgütlemeye başladığımızdan beri en önemli taleplerimizden biridir, grevli toplusözleşmeli sendika hakkı. Ama ne yazık ki biz sendika yöneticileri ve kadrolarının bu kadar önem verdiği, olmazsa olmaz olan bu hakkı çalışanlara yeterince anlatamamış olmamız. Ayrıca bizim dışımızdaki sendikaların hiç dile getirmemesi ya da 4688 sayılı yasa çıkarken önce sendika hakkımızı alalım da grev hakkı sonra diyen sendikal anlayış ve yandaş sendikanın tutumundan kaynaklı çalışanlar için yeterince önemsenmiyor.
Sağlık ve Sosyal Hizmet Emekçileri Sendikası (SES) olarak emekçilerin talepleri doğrultusunda ortak mücadele etmeye, mücadeleyi büyütmeye, birleştirmeye çalışıyoruz. Bu mücadele aşamasında da çalışanların taleplerini anketler, görüşmeler yolu ile belirlemeye çalışıyoruz. 2020-2021 yıllarını kapsayacak 2019 yılı 1-31 Ağustos tarihleri arasında yapılacak TİS görüşmeleri öncesi de SES olarak “TİS taleplerimizi topluyoruz” çalışması yürüttük. Bu çalışmanın Kayseri ayağında şehir hastanesinde yaptığımız bu çalışmadaki gözlemimi sizlerle paylaşmak istedim. Sadece iki hafta birer gün (2 günlük bir çalışma) yemekhane önlerine koyduğumuz TİS sandıklarıyla sağlık emekçilerinin öncelikli taleplerini sorduk. Yemek esnasında formu doldurmalarını, öncelikli taleplerini (mali haklar, çalışma koşulları, sosyal haklar) formunda dağıttığımız forma yazmalarını ve yemekhane önünde kurduğumuz sandıklara atmalarını istedik. Bu çalışmamıza sadece 2 günde (1’er saatten toplamda 2 saat) hemşiresi, doktoru, hizmetlisi, memuru, sağlık personeli, taşeron çalışanı olmak üzere 90 sağlık emekçisi katıldı.
Çalışmamız sırasında formu istekli alarak taleplerini yazan, “Şunu yazmak istiyorum”, “Şunu yazsam olur mu” diyen emekçilerin yanında, “Bir şey değişmez”, “Bizi dikkate almazlar” gibi gerekçelerle formu almayan emekçilere de rastladık. Bir kısmı belki bizi kırmamak adına talep formunu aldı ama doldurmadı. Ya yemek masasında bıraktı ya da cebine koyup gitti. Bir kısım da biz daha kendilerine talep formunu uzatmadan TİS sandıkları koyduğumuz masalarımıza gelerek “Bu nedir, ne yapıyorsunuz” gibi sorular soruyordu. Bu kesimin büyük çoğunluğu Kayseri Şehir Hastanesinde taşeron olarak çalışan emekçilerdi. Çünkü zor koşullarda düşük ücretle çalışıyorlardı. Taşerondan kadroya geçenler olduğu için onların da kendileri ile ilgili bir çalışma yürütüp yürütmediğimizi öğrenmek istiyorlardı. Talep formunu uzattığımız bir kısım “Biz kadrolu değiliz, taşeron olarak çalışıyoruz, biz de doldurabilir miyiz” diye soruyordu. Taşeron olarak çalışıp da doldurmak istemeyenlere “Sizin talepleriniz de önemli onları da dile getiririz, siz de kendi taleplerinizi yazın” deyince yazan kişiler de oldu.
SAĞLIK EMEKÇİLERİ TİS TALEPLERİNİ HAZIRLIYOR
Sonuç olarak bu 90 kişinin öncelikli taleplerinin, SES ve KESK olarak yıllardır iş yerlerinde dile getirdiğimiz, son aylarda imza kampanyaları yaptığımız sırada (fiili hizmet zammı, yıpranma payı, 3600 ek gösterge hakkı, döner sermayenin maaşlara emekliliğe yansıtılması vb.) ifade edilen taleplerin, TİS kampanyasında da öne çıktığını gördük. Bu taleplerin yanında özellikle personel sıkıntısı nedeni ile herkesin kendi kadrosunda çalıştırılması talebi, şehir hastanelerinde ticaret adına her şeyin (kuaför, kafe, tuhafiyeci, parfümcü, kuruyemişçi vb) düşünülüp çalışanlar için önemli olan kreşin yapılmaması nedeni ile kreş talebi, yine hemşire, personel dinlenme, giyinme odaları talebi. Ve adı şehir hastanesi olmasına rağmen şehrin dışına yapılması ve ulaşım sorunu nedeni ile servis talebi öne çıkan taleplerdendi.
TİS GÖRÜŞMELERİNİN CANLI YAYINLANMASI TALEBİ DE VAR
Bir de İstanbul seçimlerinde vaatlerden olan, sonra hayata geçen belediye meclis toplantısının canlı yayınlanmasının ve bizlerin yıllardır görüşmeler kapalı kapılar arkasında yapılmasın diye dile getirmemizin de etkisi ile olsa gerek, TİS’in canlı yayınlanmasını dahi isteyen haklı bir talep vardı. Her şeyin gözleri önünde konuşulmasını isteyen çalışanlar, kendi hakları için hangi sendika ne diyor duymak bilmek istiyordu.
Sonuç olarak çalışanlar belli başlı taleplerde uzlaşıyor, ortaklaşıyordu. Ama çalışanlar şunu yeterince bilmiyor ya da biz sendika yöneticileri bilince çıkaramadık. En ufak bir talebin dahi elde edilmesi için öncelikle ortak, birlikte bir mücadele etmek gerektiği. Diğeri ise haklarımızı almak için sadece oturup görüşme yapmanın yetmediği, yetmeyeceği... TİS görüşmelerine güçlü oturmak için, elimizin güçlü olması, güçlü pazarlık yapabilmek için grev hakkımızın da olması, bu hak verilmiyorsa haklı taleplerimiz için hep birlikte fiili grevler, iş bırakmalar yapmamız gerektiği... Çalışanların öncelikli taleplerinin neler olduğunu bu çalışmamızla belirledik. Şimdi biz sendika yöneticilerine, sendikacıyım diyenlere düşen görev çalışanların önümüze koyduğu bu ortak talepler etrafında iş yerlerinden başlayarak tüm emekçilerle ortak, birlikte mücadele etmenin koşullarını şartlarını hayata geçirmek. Sendikaları, konfederasyonları, siyasi partileri ve kurumları ortak, birlikte mücadeleye zorlamak. Neticede bu talepler sadece SES e KESK’e üye çalışanların değil tüm çalışanların ortak talebi.