16 Temmuz 2019 00:45

YİK üyelerinin maaşlarına zamma tepki: Bana 100 lira, onlara 5 bin lira zam

İlk toplantısında maaşlarını 13 bin liradan 18 bin liraya yükseltmesi ile gündeme gelen Cumhurbaşkanlığı Yüksek İstişare Kurulunu vatandaşlara sorduk.

Fotoğraf Instant Google Street View'dan alınmıştır.

Paylaş

Kübra LAZ
Mert LODOS
Kocaeli

İlk toplantısında maaşlarını 13 bin liradan 18 bin liraya yükseltmesi ile gündeme gelen Cumhurbaşkanlığı Yüksek İstişare Kurulu (YİK) hakkında vatandaş ne düşünüyor? Bir toplantıdan 5 bin lira zam kararı alan ve Bülent Arınç, Köksal Toptan, Cemil Çiçek, Mehmet Ali Şahin ile Yıldırım Akbulut gibi isimlerin bulunduğu YİK konusunda yurttaş kutuplaşmıyor. Söz konusu kurulun ne iş yaptığı bilinmezken, alınan maaşa tepki var. Kocaeli Derince’de konuştuğumuz bir yurttaş, Derincelilerin fikrini şöyle özetliyor: “Ne iş yaptıkları bilmiyoruz ama maaşlarını bilmek hepimize yetiyor.”

Esentepe mahallesindeyiz. Bir işçi mahallesi. Mahalleli geçinemiyor. Ek iş yapmak zorunda kalıyor. Hal böyle iken Yüksek İstişare Kurulunun kendi kendisine yaptığı zam ilgilerini de tepkilerini de çekiyor. İlk durağımız mahalle kahvehanesi oldu. Burada konuştuğumuz Burhan Demir YİK’in ne işe yaradığını bilmediğini söyledi. YİK’in içerisinde olan isimler için şöyle konuştu: “Parti içinde ayrılık sinyali veren isimleri toplayıp maaşa bağladı. Bu isimler muhalif değildi ama AKP’nin bazı politikalarını eleştiriyorlardı. Sabah farklı, akşam farklı konuşan insanlar bunlar. Tıpkı ağlayan bir çocuktur Bülent Arınç. Siyasi çizgisini duruşunu beğenmiyorum. Onun ne dediği benim için önemli değil. Ancak kimseye edepsiz diyemez.”

Aynı kahvehanede konuşmaya devam ettiğimiz Ercan Yılmazer de YİK’in ne iş yaptığını bilmeyenlerden. Ancak alacakları maaşı biliyor. Yılmazer, “Tek adam rejiminde yönetiliyoruz. İstediği gibi at koşturup istediğini yapıyor, onun için normal karşılıyorum artık bunları. Onların maaşı herkesi ilgilendirir. Bizim vergilerimizle ödeniyor maaşları” dedi. Halkın ekonomi nedeniyle iktidara tepkili olduğunu söyleyen Yılmazer, “Sesimizi çıkartamıyoruz. Çünkü birlik ve mücadele konusunda eksiğiz” diye konuştu. Ali Babacan tarafından kurulması beklenen yeni parti iddialarına ilişkin ise, “Bunların hepsi aynı zihniyet, değişen bir şey yok” dedi.

"2 BİN TL NERDE, 18 BİN TL NERDE"

Kahveden çıkıyor, bir ara sokağa doğru giriyoruz. Sokakta iç çamaşırı diken kadınlarla karşılaşıyoruz. Kadınlardan birinin adı Makbule Akgül. Emekli olan Makbule Akgül de aldığı emekli maaşından dert yanıyor: “Keşke bizimde aylıklarımıza YİK üyelerine yaptıkları kadar zam yapsalar. Ben emekliyim ancak 2 bin TL alıyorum ve kesinlikle geçinemiyorum. O aldıkları para hepimizi ilgilendirir. 2 bin TL nerde, 18 bin TL nerde.” Bülent Arınç’ın sözlerine de tepki gösteren Akgül, “Bizi zaten fakirliğe alıştırdılar bir de hakaret edemezler. Bugün pazara bile zor gidiyorum. Bu sözleri duymayı hak etmiyoruz” dedi.

"EVE İŞ GETİRMEK ZORUNDA KALIYORUZ"

Makbule Akgül ile beraber iç çamaşır diken Hülya bir tekstil atölyesinde çalışıyor. Yaptıkları iç çamaşırları ise atölyeden getirmişler. Çamaşırları tanesi 10 kuruştan işliyorlar. Hülya da, “Kendi kasalarını dolduracaklar” diyerek söze başladı ve devam etti: “Asgari ücretle çalışıyorum ve geçinemiyorum, o yüzden eve iş getirdim. Yanımdaki kadın 3 çocuk okutuyor. Evi kira, asgari ücretle nasıl geçinsin? Senden benden aldıklarıyla kendilerini zengin ediyorlar. Onlara hakkımızı helal etmiyoruz. Her şeye zam geliyor. Nereye gidiyor bu paralar? Cevabı basit bunların cebine gidiyor” diye konuştu.

EŞİNE İŞ İSTİYOR

Hazal da orada çamaşır dikiyor. Eşinin işsiz olduğunu söyleyen Hazal, “Eşime iş istiyorum. Her yere yandaşlarını, akrabalarını koyuyorlar bu yüzden benim kocam gibi birçok insan işsiz. Ama seçim dönemi oy almak için kapı kapı gezip yalvarmayı biliyorlar. Bizim verdiğimiz vergilerle aldıkları maaşla yine bize hava atıyorlar” dedi.

"ÖRGÜTLÜ GÜÇ OLMAK GEREKİR"

Bulunduğumuz sokaktan çıkıp yan sokağa geçiyoruz. Yine bir kahvehanedeyiz. Mahallede kahvehaneler öğle vakti için dahi oldukça dolu. Mahalle sakinleri bunun insanların işsiz olmasından kaynaklı olduğunu söylüyor. Kahvenin karşı kaldırımında oturan Ekrem Bozkurt ile konuşuyoruz, Ekrem Bozkurt ve 54 yaşında işçi emeklisi. Bozkurt’a gündemdeki YİK’i soruyoruz. “Devletin yüksek kademelerinden gelmiş insanlar az çok işleyişi biliyorlar” diye sözlerine başlayan Bozkurt şöyle konuştu: “Bu işi de parasız yapmaları gerekir. Paralı olunca kötüye kullanılır parasına göre akıl verirsin. Etik olduğunu düşünmüyorum. Yeni kurulacak partiye geçmesinler diye tutuyorlar bunları. Millet artık bunları yemiyor. Yeseydi İmamoğlu bu kadar farkla seçilmezdi. Onların aldığı para vergi veren herkesi ilgilendirir. Ben işçi emeklisiyim 100 TL zam alıyorum. Adamlar 5 bin TL zam alıyor. Şu maaşla geçinebilen bir tane bile emekli yoktur. Açlık sınırı, yoksulluk sınırı belli herkes ağlıyor şu an.” Bozkurt’a ‘çözüm’ü soruyoruz. Yanıtı, “Hırsızlığı, rantı keseceksin. Herkese eşit ücret vereceksin. Karşısında örgütlü güç olmalı zaten olmadığı için durum bu. Sendikalarda kötü, işlevini yerine getirmiyor artık. Adam çıkıyor bir sürü şey söylüyor, alkış alıyor ama masaya oturunca bir bakıyorsun dönmüş. İşverenden yana tavır takınıyorlar. Bu durumun düzelmesi için herkes birlik olmalı.”

ÖNCEKİ HABER

Ekrem İmamoğlu: İlişiklerini kesmeyenler için suç duyurusunda bulunacağım

SONRAKİ HABER

EGEÇEP ve ÇMO İzmir Şubesi: Ormanlar 5 yıldızlı otellere sunulamaz

Sefer Selvi Karikatürleri
Evrensel Gazetesi Birinci Sayfa