Gençlerden S-400 yorumu: Güvenlik silahla değil, barış politikalarıyla mümkün
S-400’leri, S-400’ler için harcanan parayı ve Türkiye’nin Ortadoğu politikalarını 17. Gençlik Yaz Kampı'ndaki gençlere ve kamp alanını ziyaret eden Emek Partisi Genel Başkanı Selma Gürkan'a sorduk.
Murat UYSAL
Diren GÖKTEPE
İzmir
Rusya’dan satın alınan S-400 hava savunma sistemlerinin sevkıyatı sürüyor. ABD ile Türkiye arasında gerilime sebep olan S-400’lere ilişkin çeşitli tartışmalar; Türkiye’nin pek çok yerinde olduğu gibi İzmir Selçuk’ta düzenlenen 17. Gençlik Yaz Kampının da gündeminde. Türkiye’nin bölgesel güvenlik ihtiyacı ile açıkladığı S-400’leri, S-400’ler için harcanan milyarlarca doları ve Türkiye’nin Ortadoğu politikalarını gençlere ve kamp alanını ziyaret eden Emek Partisi Genel Başkanı Selma Gürkan’la değerlendirdik.
Silahlanma için yapılan harcamaların güvenlik riskini azaltmak yerine artıracağını ifade eden gençler, Türkiye’nin içerisinde bulunduğu krize dikkat çekerek milyarlarca doların işçi ve emekçiler için harcanmasından yana.
“SİLAHLANMA GÜVENLİK ANLAMINA GELMİYOR”
Lise öğrencisi Erdal Eren Doğan, S-400 tartışmaları ve hükümetin politikalarına ilişkin “Ne kadar çok silah o kadar güvendeyiz, anlayışı yanlış. Bu politikanın değişmesi gerektiğini düşünüyorum. Silahlanmak daha çok güvende olduğumuz anlamına gelmiyor. Türkiye Amerika’ya kafa tutuyormuş gibi gözüküyor ama Rusya’ya bağımlı oluyor ya da tam tersi” değerlendirmesinde bulundu.
“BUGÜN AK DEDİĞİNİZE YARIN KARA DİYORSUNUZ”
Lise öğrencisi Özmen Kaplan, Türkiye’nin Rusya’dan aldığı füzelerin yararlı olacağı kanısında. Türkiye’nin izlediği politikayı değerlendirmesini istediğimiz Kaplan, “Türkiye’de politika böyle bir şey; bir gün ak dediğine öbür gün kara diyebilirsin. Çok da belli olan bir politikamız yok” ifadelerini kullandı.
“MİLYONLARCA AÇ VARKEN S-400’LERİ KONUŞMAK MANTIKLI DEĞİL”
Akdeniz Üniversitesi Gazetecilik Bölümü öğrencisi Ahmet Tuncar, S-400’ler için “Amerika’nın bütün müdahalelerine rağmen Türkiye’nin Rusya’dan aldığı füzelerdir” değerlendirmesinde bulundu. Ekonomik krize işaret eden Tuncar, “Savunmaya için en ufak bir harcamaya ihtiyaç yoktu. Ülkede bu kadar açlık sınırının altında insan varken bunları konuşmak bile mantıklı değil” dedi. Türkiye’nin Ortadoğu’da ‘denge’ olarak ifade edilen politikasını da değerlendiren Tuncar, “Biri diyor bizden alacaksınız, öbürü diyor bizden alacaksınız. Bu emperyalist güçlerin birbirleriyle mücadelesidir” dedi.
“S-400 YERİNE EĞİTİME HARCAMA YAPILMALI”
S-400’e yapılan harcamaları gereksiz bulan Barış Tekaut “Bunun yerine eğitime harcama yapsaydık kendimiz de üretebilirdik” dedi. Türkiye’nin dış politikasını çelişkili bulan Tekaut, “Türkiye’yi ikilemci, orta yolcu bir politikayla çıkmaza soktular. Bunu nasıl toplayacaklar merak ediyorum” dedi.
Bir diğer genç Hasan Kazan ise halkın parasıyla alınan S400’lerin garajlarda çürümeye terk edileceğini düşünüyor.
Metehan Güncan ise şu an Rusya-Türkiye ilişkilerinin iyi gibi gözükmesine karşın ilerleyen süreçte ortaya çıkabilecek başkaca sonuçlar olabileceğini düşünüyor.
“S-400 İKİTSADİ BOYUTUYLA DA TARTIŞILMALI”
Kamp alanında gençlerle buluşan Emek Partisi Genel Başkanı Selma Gürkan da S-400’lere ilişkin Evrensel’e değerlendirmelerde bulundu. S-400’leri yalnızca bir savunma sistemi olarak ele almanın doğru olmayacağına dikkat çeken Gürkan, “Bunun iktisadi boyutu var, Türkiye’nin dış politikasıyla alakası var. İşçi ve emekçilere yapılması gereken harcamalarla S-400 harcamalarının kıyaslanması gerek” dedi.
“S-400’LER YAYILMACI DIŞ POLİTİKANIN İHTİYACIDIR”
Türkiye’nin Ortadoğu’da ‘lider ülke’ olma hayaline de değinen Gürkan, “Türkiye S-400 alımını savunma ihtiyacını gerekçe göstererek açıklıyor. Ancak bu alım, Türkiye’nin dış politikasını değerlendirdiğimizde yayılmacı, çatışmacı ve savaşçı dış politikasının sonucudur” dedi. Savunma sanayisine yapılan milyarlık yatırımın işçi ve emekçilere faturasına da dikkat çeken EMEP Genel Başkanı Gürkan, “Türkiye’nin içine girdiği ekonomik krizi düşünürsek işçi emekçilere bir lira bile çok görülüyor. TÜPRAŞ sözleşmesinin nasıl baltalandığını biliyoruz. Böylesi bir dönemde Türkiye’nin milyarlarca dolarlık bir yatırımı silahlanmaya yapmış olması iktisadi bir açıdan bir problemdir” dedi.
“BARIŞÇIL BİR POLİTİKAYLA S-400’LERE İHTİYAÇ KALMAYACAKTIR”
Hükümetin iddialarının aksine; S-400 alımının Türkiye’yi dış politikada bağımlı hale getirdiğine de dikkat çeken Gürkan, şöyle devam etti:
“AKP iktidarı esasında dış politikada ABD ve Rusya’nın bölgedeki güç çatışmasından faydalanarak kendisine güç sağlayan bir politika izlemeye çalıştı. Türkiye’nin S-400’lere ihtiyacı yok. Türkiye’nin bölge halklarıyla dayanışma ve dostluğa dayanan barışçıl bir dış politikaya ihtiyacı var. Böyle bir dış politika uyguladığında zaten savunma sistemlerine gerek kalmayacaktır.”
Türkiye’nin bölgede sürdürdüğü gerilim politikalarına karşı gençlere de çağrıda bulunan Gürkan, “Gençler burada kendi geleceklerini nasıl daha iyi koşullarda sürdürebileceklerini konuşuyor. Bunun bir yanı da barışı savunmak, halkların kardeşliğini savunmaktır. Biz gençlerden bu yönüyle de umutluyuz” dedi.