"Eleştirel bir bilim perspektifini geliştirmeyi hedefliyoruz"
Dr. Mehmet Fatih Traş Yaz Okulu'na katılanlar, ülkenin yeni bir akademiye ihtiyacı olduğunu belirterek KODA'nın bunun için önemli bir olanak olduğunu ve yol aldığını söyledi.
Fotoğraf: Evrensel
Hasret Gültekin KOZAN
Balıkesir
Kocaeli Dayanışma Akademisi ve Üniversite Öğretim Üyeleri Derneğinin 3'üncüsünü düzenlediği yaz okulu sona erdi.
13-16 Temmuz tarihleri arasında Balıkesir'de gerçekleşen yaz okulu bu yıl da, her sene olduğu gibi Dr. Mehmet Fatih Traş adına adanmıştı. Balıkesir Gönen'de Birleşik Metal-İş Sendikası Kemal Türkler Tesislerinde yapılan yaz okulunun bu yıl teması "Doğa, İnsan, Teknoloji: Krizler ve İmkânlar" idi.
Yoğun geçen oturumların ardından katılımcılarla yaz okulunu değerlendirdik. Ülkenin yeni bir akademiye ihtiyacını olduğunu söyleyen katılımcılar, Kocaeli Dayanışma Akademisinin (KODA) bunun için önemli bir olanak olduğunu ve yol aldığını söyledi.
Kocaeli Üniversitesi Güzel Sanatlar Fakültesi heykel bölümü öğrencisi Fırat Yusuf Yılmaz, yaz okuluna ilk kez katılanlardan. KODA'yı okuldan bir hocasından duyduğunu söyleyen Yılmaz, "İhraç edilen akademisyenlerin böyle bir çalışma yaptığını duyunca çok heyecanlanmıştım. Bir dönem boyunca başta sanat atölyesi olmak üzere birçok atölyesine katıldım, sonrasında yaz okulundan haberdar oldum. Daha önce de yapıldığını duyunca gelişkin bir ortamdan karşılaşacağımı biliyordum, o yüzden beklentilerim yüksekti" dedi. Doğa, insan ve teknolojinin güncel sorunlar olduğunu ifade eden Yılmaz, "Temanın devamı 'Krizler ve İmkanlar' işin somut kısmına gönderme yaptığı için tartışmanın sadece durum tespitinden oluşmayacağını, çözüm önerileri arayacağımızı da düşünmeme sebebiyet verdi. Bu yüzden üçüncü yaz okuluna katılmaktan çok memnunum" ifadelerini kullandı.
"TAKİP ETMEM NOKTASINDA GÜVENCE VERİYOR"
KODA'nın üniversitenin ötesinde aydınlatıcı bir ortam yarattığını söyleyen Yılmaz, "Sürekli KODA'nın yaptığı işleri takip etmem noktasında bana güvence veriyor hocalarımız, çünkü bizden aldığı eleştirileri bir şekilde somutlaştırıp kendi aralarında aynaya bakar gibi yüzleştiklerini de biliyorum, buna da güveniyorum. Kışın KODA Hayat Bilgisi Okulu'nun en az iki atölyesine kayıt olmak istiyorum bu yüzden" dedi. Yılmaz yaz okulu için ise bir eleştirisini şöyle ifade etti: "Yaz okulu için belki anlatılan şeylerin görsel eşenekleri ya da etkinlik organizasyon kısmında biraz daha somut bir çıktı ürettiğimiz, belki bir resim, belki bir performans ya da belki bir yerleştirme çıkardığımız, ya da somut ürün demek belki yanlış olur ama bize bir görsel izlence sunabilecek zaman ayrılabilirdi programda."
"DİĞER AKADEMİLERE DE YAYMALIYIZ"
Esra Varhan'ın ise ikinci yaz okulu. Yüksek Lisans öğrencisi olan Varhan, aynı zamanda kadın çalışmaları ve LGBTİ alanında aktivizm üretiyor. Hem katılımcı, hem de entelektüel birikim açısından artarak devam edildiğini ifade eden Varhan, "Bir sonraki sene belki daha kalabalık devam ederiz ama tabi ki daha da güçlenerek bunu aynı zamanda diğer akademilere de yayarak. Bu sadece Kocaeli çeperinde olduğu zaman biraz daha kısır kalıyor, bunun tüm dayanışma akademilerine yaygınlaştırılması lazım" dedi. Yaz okulunun temasının öncesi kendinde tedirginlik yarattığını da söyleyen Varhan, "Özellikle teknolojinin yarattığı bir kapital sermayenin artışı var aynı zamanda, 4.0 deyip masumlaştırmamak gerekiyor. Doğa, insan ve teknoloji dediğimiz zaman ben biraz daha teknolojinin doğayı sömürmesi üzerinden bir şeyler tartışacağımızı bekliyordum. Bir kaç sunum dışında bu konuya pek değinen olmadı, tam tersi bir teknoloji güzellemesi yapıldı. Tabi insan merkezci olmayalım ama çok da özne dışına çıkardık insanı. Biraz daha kapitalizm ve sömürü üzerine sunumlar olabilirdi diye düşünüyorum" dedi.
KODA'nın daha da büyüyüp yaygınlaşması gerektiğini ifade eden Varhan, "Ben hocaların daha fazla dışarıya çıkmasını, dışarıdan hocaların KODA'ya daha fazla katılmasını bekliyorum. Buradan ODTÜ Kavaklık'a selam yolladık, tutuklu barış imzacısı akademisyenlere selam yolladık. Buradan bunları yapmasaydık bir şeyler eksik olurdu" ifadelerini kullandı.
"BİR, İKİ, ÜÇ DERKEN BÜYÜDÜK"
Makine Mühendisi, Uluslararası İlişkiler Doktora öğrencisi Alper Özkul ise ilk yaz okulundan bu yana katılımcı rolünde. "İlk yaz okulu hem hocalar, hem de bizim açımızdan heyecan anlamından farklıydı" diyen Özkul, "İkinciye gelirken birinciyi aramıştık, üçüncüye gelirken de birinciyi aradım ben açıkçası" ifadelerini kullandı. Ama o motivasyonu sağlamanın da kolay olmadığını söyleyen Özkul, "Bir, iki ve üç derken büyüdük, çeşitlendik. Bu alan çeşitliliği bize farklı bakış açıları kazandırıyor. Kendi cenahımızda kalıp, gazımızı alıp gitmek yerine farklı alanlarda beyin fırtınaları yapma fırsatı bulduk. Bu anlamda üçüncü diğerlerine nazaran bir tık daha iyi oldu" dedi. Önümüzdeki döneme dair de konuşan Özkul, "Hocalarımıza büyük sevgi ve saygı duyuyoruz, bunu hak ediyorlar fakat onların da bunu yürütme motivasyonu aynı şekilde tutmaları mümkün değil. O yüzden belki yetki devri, belki bir daha ki yaz okulunda öğrencilerin sunumlarının alındığı ortamlar yaratılabilir" ifadelerini kullandı.
KODA üyesi Ömer Furkan Özdemir'e de işin teknik ve mutfak boyutunu sorduk. Farklı disiplinlerden katılımcıların yaz okuluna katkı sunduğunu ifade eden Özdemir, "Bu yıl ki yaz okulu çağrımızda da vurguladığımız gibi; bir süredir bilim ve teknolojideki gelişmelerin insanlığı bugün yeni bir eşiğe getirdiği tartışılıyor. Gerçekten de insanlık, aydınlanma çağı ve sanayi devrimi dönemlerinde yaşanan baş döndürücü gelişmelerle bile kıyaslanamayacak düzeyde kendisiyle ve doğayla son derece radikal ilişkiler içerisinde bulunabilecek bir sürecin kıyısında, hatta içerisinde diyebiliriz. Farklı disiplinlerden davetlilerle ve KODA üyeleriyle örneğin yapay zeka ve robottan posthümanizm/transhümanizme, ekonomi-politiğin bunlarla ilişkilerinden genetikteki gelişmelere, emeğin geleceği tartışmalarına, feminimizm, queer yaklaşıma kadar oldukça zengin bir çerçevede kolektif bir tartışma yürütmeyi ve bunun elbette yaz okuluyla sınırlı kalmadığı, sonrasına yayabildiğimiz ve geliştirebildiğimiz bir süreç olmasını hedefledik" dedi.
"TARTIŞMALARI SÜRDÜRMEYİ HEDEFLİYORUZ"
Önümüzdeki dönem hedeflerine dair de konuşan Özdemir, "4 gün boyunca gerçekleşen sunumların içeriği, sunum sonrası tartışmaların niteliğini düşününce yaz okulumuzun son derece verimli geçtiğini söyleyebiliriz. Bir diğer önemli şey ise, katılımcıların bir kısmı daha önceki yaz okullarına katılmışken bir kısmının ilk defa katılması ve ama bu seneki yaz okulumuzdan geriye doğru baktığımızda, katılımcılarıyla, davetli konuşmacılarıyla ve KODA üyeleriyle, yaz okullarımız kolektif bir deneyim açısından gerçekten zengin bir birikim oluşturmaya başlaması. Sunumlarda ve sunumlar sonrasında devam eden tartışmalarda bunu çok net gördük. Bu tartışmaları, önümüzdeki dönemde daha da derinleştirerek sürdürmeyi hedefliyoruz. Hem bu alanlarla yeni tanışanlarda zengin ilgi alanları yaratmış olmayı hem de eleştirel bir bilim perspektifini geliştirmeyi hedefliyoruz" diye konuştu.
Bir başka KODA üyesi Metin Aksöz ise, "Geçmiş yaz okullarıyla karşılaştırmalı baktığımızda bu sene büyük bir katılım oldu. Gerek konular, gerek katılımcılar, gerek sunum yapan arkadaşlar açısından çok zengin içerikli paylaşımlar söz konusuydu. Olumlu ve olumsuz eleştirileri de aldık arkadaşlardan, bir sonraki etkinlikte çok daha iyi ve verimli çabalarımızı devam ettireceğiz" dedi.