Pamukova tren faciasından ders alınmadı, acılar büyüdü
Pamukova’da 41 kişinin yaşamını yitirdiği hızlı tren kazasının üzerinden 15 yıl geçti ancak bu kazadan hiçbir ders çıkarılmadı, demir yolunda yeni ölümler yaşanmaya devam etti.
Fotoğraf: DHA
Derya KAYA
Ankara
22 Temmuz 2004 günü yaşanan 41 kişinin yaşamını yitirdiği ve 81 kişinin yaralandığı Pamukova hızlı tren kazasının üzerinden 15 yıl geçti. Kazadan kısa süre önce bilim insanlarının, meslek odaları ve sendikaların uyarıları görmezden gelinerek büyük reklamlarla o dönem başbakan olan Recep Tayyip Erdoğan’ın hareket sinyalini vermesiyle seferlerine başlayan hızlı tren, Pamukova’da 41 kişiye mezar oldu. Ancak 15 yıllık süreçte demir yollarında ölümlü kazalar yaşanmaya devam etti, bu kazadan ders çıkarılmadı. Kaza sonrası cezalar en alt düzeydeki personele kesilirken, kurumun yöneticileri hiçbir sorumluluk almadı, demir yollarında özelleştirme uygulamaları devam etti, gerekli bakım ve onarımlar yapılmadı, personel eksiklikleri, sinyalizasyon sistemleri tamamlanmadı. Pamukova tren kazasının 15. yıldönümünde Birleşik Taşımacılık Çalışanları Sendikası (BTS) Genel Başkanı Hasan Bektaş ile Pamukova tren kazası ve sonraki süreçte demiryollarında yaşanan gelişmeleri konuştuk.
İKTİDAR KENDİ BÜROKRATLARINI KORUDU
Bektaş, 1950’li yılardan itibaren ulaşımda tercihin karayolları yönüne çevrilmesiyle demiryollarının ikinci plana atıldığını, yatırım yapılmadığını, gelişen teknoloji, işletim ve sinyalizasyon sisteminin uygulanmadığını belirterek, AKP hükümetinin de aynı politikaları devam ettirdiğini söyledi. Bektaş, “2000’li yılların başında AKP ile birlikte iyileştirme yapılıyormuş gibi gösterildi, hızlı trenle sahneye çıkıldı. Bu şekilde tren işletilmesinin facialara neden olabileceğini bütün yetkililere bildirdik ancak uyarılarımız dikkate alınmadı ve Pamukova’da 41 vatandaşımızın hayatını kaybettiği bir kaza yaşandı. Trenlerin hızlandırılmasının koşulları vardır ve bu koşullar yerine getirilmezse Pamukova’daki gibi facialar yaşanır” dedi. Siyasi iktidarın kendi bürokratlarına sahip çıktığını, bilirkişi raporunun 8’de 4 oranında TCDD’nin hatalı olduğunu söylemesine rağmen hiçbir işlem yapılmadığını belirten Bektaş, “Genel müdür korumaya alındı. 2 makinist bir yıla yakın hapis yattı, AKP bu olaydan ders çıkarmadı, bildiğini okudu” dedi.
BİLİM VE TEKNOLOJİ OLMADIĞI SÜRECE YENİ FACİALAR YAŞARIZ
Pamukova’dan bu tarafa siyasi iktidarın uygulamalarında, bakış açısında, TCDD’nin yönetsel açıdan ele alınmasında hiçbir değişikliğin olmadığını söyleyen Bektaş, özellikle seçim öncesi dönemlerde siyasi iktidarın kendi çıkarları doğrultusunda demiryollarını siyasi araç olarak kullandığını kaydetti. Pamukova sonrası 15 yılda demir yolu tarihinde görülmemiş kazaların yaşanmaya devam ettiğini belirten Bektaş, “Kütahya’da 9, Gebze Tavşancıl’da 8, Çorlu’da 25, en son Ankara’da 9 kişi yaşamını yitirdi. Kurum liyakatsız atamalarla doldurulduğu için ağır kazalar yaşıyoruz. Bu anlayış devam ettiği ve yatırımlar bilim ve teknolojiden uzak olduğu sürece yeni faciaları yaşarız” dedi. Pamukova ve Çorlu kazalarının araştırılmasında dosyaları kapatma anlayışının hakim olduğunu kaydeden Bektaş, “Bilirkişi, kurumun isteği üzerine her türlü raporu yazıyor. Çorlu’da da, Pamukova’da da en alt düzeydekilere verildi cezalar. Hatalara böyle yaklaştığımız, bilirkişi böyle davrandığı sürece yeni kazaları bekleriz” dedi.
ÖNCELİKLE VAR OLAN DEMİRYOLLARI ELDEN GEÇİRİLMELİ
Bektaş, ucuz, güvenli olması ve aynı zamanda çok fazla insanın taşınmasını sağlaması açısından demiryollarının tüm dünyada insanların ulaşım tercihlerinin başında geldiğini belirtti. Bektaş, öncelikle var olan demiryollarının elden geçirilmesi, sinyalizasyonla donatılması, araç-gereç, personel bakımından tamamlanması ve sonrasında hızlı tren çalışmalarının artırılması gerektiğini söyledi. Bektaş, “Hızlı trende teknolojinin işletim kuralları ne ise onları uygulayalım, kurallar uygulandığında kazalar da olmayacaktır, bazı yapılması gerekenleri ihmal ederseniz kazalarla karşılaşıyorsunuz. Kendi insanımız için bir şey yapmak istiyorsak bu demiryollarını peşkeş çekerek olmaz, bu şekilde kazalar devam edecektir” dedi.
ÖZELLEŞTİRME YASASI ÇÖPE ATILMALI
Demiryollarının bir bilim alanı olduğunu belirten Bektaş, güvenli demir yolu ulaşımı için önerilerini paylaştı. Bektaş, “Öncelikle özelleştirme yasası çöpe atılmalı, liyakat esaslı yönetim anlayışı hakim olmalı. Siyasiler demiryollarından elini çekmeli, elleri değdiğinde kurum zarar görüyor, vatandaş zarar görüyor. Dünyadaki demiryollarında olması gerekenler uygulanmalı” dedi.
ÖZELLEŞTİRMELER SORUNLARI İKİYE KATLADI
Demiryollarında yaşanan olumsuz gelişmelerde özelleştirme uygulamalarına dikkat çeken Bektaş, 2013 yılında çıkan demir yolu ulaşımının serbestleştirilmesi yasası ile demiryollarının çöküşünün hazırlandığını ve demiryollarının devletin tekelinden çıktığını söyledi. Bektaş, Türkiye’nin Kanada, İngiltere, Amerika gibi ülkelerin geçmişte kullandığı ve geri adım attığı projeleri uygulamaya çalıştığını belirterek, “Dünyanın zararlı örneklerini alıyoruz. Sendika olarak çok uğraş verdik bu yasa çıkmasın diye. ‘Demiryolları gelişecek’, ‘Rekabet, teknoloji’ dediler. Uyarılarımız dinlenmedi, var olan sorunları ikiye katladı”.
‘KAR, HIRS, ŞOV’ ANLAYIŞI
Kendisi de 40 yıllık demiryolcu olan Bektaş, 90’lı yıllarda demir yolcuların tek önceliğinin güvenlik olduğunu söyledi. Bektaş, “Bizim olmazsa olmaz kurallarımız, anayasamız vardı, seyrüsefer talimatnamesi diyoruz ona. Demiryolları okulunda ‘Her satırı kanla yazılı. Asla taviz vermeyin’ derlerdi. Özelleştirme mantığıyla, liyakatsız atamalar, şov amaçlı yatırımlar yapıldıktan sonra ‘Önce kar, hırs, şov’ anlayışı demir yollarında hayatımıza girdi. Özelleştirmelerin belki de en fazla zarar verdiği kurumlardan biri demiryolları. Demiryollarında özel sektörün yeri yok, devletin tekelinde olmalı” dedi.