Çalışanların sorunları sadece ekonomik değil
Ankara'dan bir ilköğretim okulunda çalışan öğretmen, yazdığı mektupla kamu emekçilerinin toplusözleşme sürecini değerlendirdi.
Görsel: Pixabay
İlköğretim okulu öğretmeni
Ankara
Son dönemde ekonomide yaşanan olumsuzluklar en çok ücretli çalışanları etkiledi. Alım gücü düştü, maaşlar eridi, enflasyon yükseldi, dövize bağlı artışlar kredi kartlarını patlattı. Ekonomide bu olumsuzluklar maaş artışlarını güncel ekonomik koşullar göz önünde bulundurularak yeniden düzenlenmesini gerektiriyor. Önceleri olduğu gibi yüzde 3’lük, 5’lik artışlar çalışanların sorunlarını çözmeyeceği gibi daha da derinleşmesine neden olur.
Çalışanların sorunları sadece ekonomik değil. Emekçi, işyerine giderken çocuğunu bırakacak bir yer bulamıyor. İşyerinde bu nedenle derde düşmüş biriyle karşılaşılması sürpriz değil artık. İşyerlerinde kadrolu, sözleşmeli ve ek ders karşılığı çalışan öğretmen olmak üzere üç tür öğretmen var. Ve bu öğretmenlerin maaşları da birbirinden farklı. Binlerce arkadaşımız ihraç edildi hiçbiri neden ihraç edildiğini bilmediği gibi yasal haklarını aramalarının önüne de geçiliyor. Meclis komisyonundaki tartışmalar bu engellemeleri çok net gösterdi.
Ayrıca 3600 ek gösterge değil en yüksek olan 8000 ek gösterge istiyoruz.
Eğitimde her sene birkaç defa yapılan değişiklikler öğretmenin işini zorlaştırdı, önünü göremez, gelecek yılı planlayamaz hale getirdi. Öğretmen gelecek yıl ne olacağını ne değişiklik yapılacağını bilmediğinden velileri, öğrencileri yönlendiremez oldu. Bu sorun da artık derhal çözülmeli, eğitim planlaması bilimsel normlar esas alınarak düzenlenmeli.