Şule Çet davası avukatı Tatar: Dosyada adli tıp delili çok fazla
Şule Çet davası avukatlarından Onur Tatar, son duruşmada verilen kararları ve hukuki süreci Evrensel’e değerlendirdi.
Av. Onur Tatar | Fotoğraf: Evrensel
Burcu YILDIRIM
Ankara
Şule Çet davası avukatlarından Onur Tatar, davada dudak okuma tekniği kullanılacağını ve bunun geçmişte herhangi bir örneğinin olmadığını söyledi.
Ankara’da Yelken Plaza’nın 20 katından atılarak öldürüldüğü iddia edilen Şule Çet’in avukatlarından Onur Tatar ile geçen üç celsedeki adli tıp uzmanlarının ortaya koyduğu delilleri ve davanın geldiği noktayı konuştuk. Dava sürecine sonradan dahil olan Tatar, bu aşamada adli tıp delillerinin ve teknolojinin intihar olarak kapatılmak istenen dosyaya sunduğu katkıdan bahsetti. Çet davasında Türkiye’de örneği olmayan ve ceza tarihinde ilk olacak olan dudak okuma yönteminin kullanılacağına dikkat çeken Tatar, bir sonraki celsede keşif raporu, dudak okumasının deşifresi, Şule Çet’in psikolojik durum raporunu sunacaklarını ve düşme mekaniği alanında Türkiye’de tek uzman olan Prof. Dr. Çağlar Özdemir’i dinleyeceklerini ifade etti.
‘ŞULE ÇET DOSYASINDA ADLİ TIP DELİLLERİ ÇOK FAZLA’
Şule Çet davasının en önemli özelliğinin ise çokça adli tıp delilleri olması olduğunu söyleyen Tatar, “Birincisi Şule Çet’in bedeninde bulunan prostat sıvısı, tükürük amilazı, ekimoz ve noktasal sıyrıklar ki bunlar tecavüz bulgusunu ortaya koyuyor” dedi. Faillere açılan davanın ‘Kişiyi hürriyetinden yoksun kılma’, ‘cinsel saldırı’ ve ‘insan öldürme’ suçlarından açıldığını ifade eden Tatar, “Cinsel saldırı noktasında Şule’nin bedenindeki deliller bizce zaten yeterli. Kişiyi hürriyetinden yoksun kılmayı tartışmıyorum zaten ama ‘insan öldürme’ kısmı bu noktada çok önemli” ifadelerini kullandı.
‘İŞTİRAK HALİNDE ÖLDÜRME’ ORTAYA ÇIKIYOR’
Geçen celsede Adli Tıp Uzmanı Çağlar Kar’ın hazırladığı raporu mahkemeye sunduklarını ve bu rapora göre, Çet’in atlaması değil atılmasının söz konusu olduğunu belirten Tatar, “Bunları saptarken hem sanık savunmalarını değerlendiriyor hem Şule Çet’in düşüş pozisyonuna bakıyor. Kar, Şule’nin kazağının balon etkisiyle açılıp paraşüt şeklinde açılması gerekirken sıyrılarak içe burkulmuş olduğunu görüntülerden tespit etti ve bunu önemsiyor. Yine ayakkabının düşme açısı ve kol altında olması ya ayakkabının sonra atıldığının ya da önceden düşüp kızın üzerine doğru düştüğü tespiti, bunların hepsi adli tıp ile ilgili bilimsel değerlendirmeler” diye konuştu.
14 AY ÖNCE YAPILMAYAN SORUŞTURMAYA KEŞİF
“Soruşturma aşamasında yapılan eksiklikler var ama mahkeme bu noktada ‘Biyolojik delillerin incelenmesi’ni ve keşif talebimizi kabul etti” diyen Tatar, 14 ay önce soruşturma makamları tarafından toplanması gereken delilleri Prof. Dr. Hakan Kar, ışıkla yaptığı inceleme neticesinde işaret etti. Buradan önemli bir şey çıkabilir” diye konuştu. Tatar, telefon ve kamera kayıtlarının da olayın hangi saatler arasında yaşandığını tahmin etme olanağı sunduğunu da belirtti.
Şule Çet davasında Türkiye tarihinde herhangi bir örneğinin olmadığı ve bu yönüyle bir ilk olacak dudak okuma tekniğine dikkat çeken Tatar, “O kameradaki kişilerin aralarındaki konuşmanın tespit edilmesi bambaşka bir şeydir. Bu dosya bu yönüyle Türkiye’de ilk ve tek. Faillerden Berk Akand plazadaki dairenin hemen çıkışındaki asansör boşluğunda, ikisi de yüksek promilli. Bu arada bir şey tartışıyorlar. Ama Çağatay Aksu’nun sırtı kameraya dönük olmakla birlikte Berk Akand’ın yüzü sürekli kameraya dönük. Biz bu konuşmanın cinayetle ilgili olduğunu düşünüyoruz” dedi. Şule Çet davasında bir sonraki duruşma 16 Ekim’de görülecek.
BİR SONRAKİ CELSEDE DÜŞME AÇISI İNCELENECEK
Önümüzdeki süreçte bu dosya ile ilgili plazada yapılan keşif raporunun ve sanıkların kendi aralarındaki yaptığı konuşmalarla ilgili deşifrenin geleceğine değinen Tatar, “Sürekli olarak Şule’nin psikolojik durumu ile ilgili bir değerlendirme yapıldı. Bunla ilgili psikolojik rapor gelecek daha önce ilaçlarla ilgili kayıtlar geldi ve geldiği kadarıyla da Şule’nin uzun zamandır herhangi psikolojik tedavi gördüğünü belirten bir delil yok. Dolayısıyla buradan yaklaşabilmelerinin de bir mantığı yok. Önümüzdeki celsede ise Türkiye’de düşme mekaniği alanında tek uzman olan Prof. Dr. Çağlar Özdemir’i dinleteceğiz” dedi.