Merkez Bankası, faiz oranını 425 baz puan azaltarak yüzde 19.75'e çekti
Merkez Bankası bir hafta vadeli repo ihale faiz oranını 425 baz puan düşürerek yüzde 24'ten yüzde 19,75'e indirdi.
Fotoğraf: Ali Balıkçı/AA
Merkez Bankası bir hafta vadeli repo ihale faiz oranını (politika faizi) 425 baz puan düşürerek yüzde 24'ten yüzde 19,75'e çekti.
Merkez Bankası Para Politikası Kurulunun değerlendirmesi şöyle:
"Enflasyon görünümündeki iyileşme devam etmektedir.
Güncel tahminler yıl sonu itibarıyla enflasyonun Nisan Enflasyon Raporu’nda verilen öngörülerin bir miktar altında kalabileceğine işaret etmektedir.
Enflasyondaki düşüşün hedeflenen patika ile uyumlu şekilde gerçekleşmesi için para politikasındaki temkinli duruşun sürdürülmesi gerekmektedir.
Cari işlemler dengesindeki iyileşme eğiliminin sürmesi beklenmektedir."
FAİZ KARARI DÖVİZ ZENGİNLERİNE YARADI
Faiz oranın da beklenenin de üstünde indirime gidilmesiyle dolar/TL'de dalgalanma yaşandı. Güne 5.70'ten başlayan dolar/TL, faiz indirimi kararının hemen öncesinde 5,69 TL'ye kadar geriledi. Kararının hemen ardından saat 14.00'te 5.77 seviyelerine kadar yükselen dolar 8 dakika içerisinde kademeli olarak 5,69 TL'ye yeniden geriledi. Faiz kararı sonrası 6.4384 seviyesine kadar çıkan Avro/TL ise daha sonra 36,35'e geriledi.
'EN UYGUN KREDİ' EN ÇOK ARANANLARA GİRDİ
Öte yandan Merkez Bankası kararı sonrası 'en uygun kredi' de Google'da en çok arananlar listesine girdi.
HDP SÖZCÜSÜ: FAİZ İNDİRİMİ KARARI SİYASİ BİR KARAR
HDP Sözcüsü Günay Kubilay, Merkez Bankası Para Politikaları Kurulunun faiz düşürme kararının iktisadi değil siyasi olduğunu söyledi.
Kubilay, “425 puan gibi radikal bir indirim yapmış oldu. Karar, artık Türkiye ekonomisinin özerk kurumlarının tamamen saraya bağlı çalıştığını teyit etmiş oldu” diye konuştu.
Ekonominin toparlanması halinde faiz indirimine gerek kalmayacağını vurgulayan Kubilay, şu ifadeleri kullandı:
“Kararın içeriği ise son derece ibretlik ve ekonomi kurallarına 180 derece ters. Çünkü, 'Faizi indirdik ekonomide toparlanma işaretleri görüyoruz' diyorlar. Şimdi artan işsizlik, ekonomik küçülme, yatırımlar ve ekonomiye olan güvenin azalması dikkate alınmaksızın, sadece gerçek nedenlerinden bağımsız olarak cari açığın fazla vermesi, enflasyonun düşük gösterilmesi, ekonomide toparlanma işareti olarak saymak mümkün olabilir mi? Oysa bir ekonomi toparlanıyorsa, iyileşme sürecine giriliyorsa faiz indirimine gerek kalmaz, Bu ana akım iktisatçıların da görüş birliği içerisinde olduğu bir konudur.”
ERDOĞAN, FAİZLERİ DÜŞÜRMEK İÇİN MERKEZ BANKASI BAŞKANINI DEĞİŞTİRDİ
Cumhurbaşkanı Tayyip Erdoğan'ın Merkez Bankası Başkanı Murat Çetinkaya'yı 6 Temmuz'da görevden almasının ardından gerçekleşecek ilk toplantıda faizlerde indirime gidildi. Erdoğan ve ona yakın çevreler yüksek enflasyonun sorumlusu olarak yüksek faizleri gösteriyordu.
2018 Ağustos ayında yaşanan kur krizinin ardından Çetinkaya faizlerin 11,25 puan artırılması kararını almıştı. Bu adımla birlikte TL'deki düşüş nispeten dengelenmişti.
Erdoğan, 20 Haziran'da yabancı basınla toplantısında, "Maalesef şu anda politika faizi yüzde 24. Böyle bir şey olamaz. Onun için buraya kesin bir çözümü inşallah kısa zaman içerisinde getireceğiz. Çünkü bu faiz politikasından Türkiye'nin çok dikkatli bir şekilde bir dönüş yapması gerekiyor" demişti.
Çetinkaya'nın yerine yardımcısı olan Murat Uysal, Merkez Bankası Başkanı olarak atanmıştı. Uysal'ın Erdoğan'ın uzun süredir dile getirdiği "faiz indirimi" talebini hayata geçirmesine kesin gözüyle bakılıyordu.
Cumhurbaşkanı Tayyip Erdoğan, Çetinkaya'nın görevden alınmasına dair yaptığı açıklamada "Kendisine ekonomi toplantılarında defalarca faizi indirmesi gerektiğini söyledik. 'Faiz düşerse, enflasyon düşer' dedik. Gerekeni yapmadı" ifadesini kullanmıştı. (EKONOMİ SERVİSİ)