26 Temmuz 2019 12:54

Atasoy: Kadınların talepleri ve temsiliyeti masada yer almalı

KESK Kadın Sekreteri Gülistan Atasoy, kadın kamu emekçilerinin toplu sözleşme taleplerini açıkladı.

Fotoğraf: Evrensel

Paylaş

KESK, kadınların toplu sözleşme (TİS) taleplerini açıkladı. “Hakkımız olanı istiyoruz” diyen KESK Kadın Sekreteri Gülistan Atasoy, kadın taleplerinin ayrı bir başlıkta ve gündemle ele alınmasını ve kadın temsiliyetinin masaya yansımasını istedi. Kreş talebinde ısrarcı olduklarını belirten Atasoy’un paylaştığı talepler arasında, kadınlara doğum öncesi 8 hafta, doğum sonrası 24 hafta olmak üzere en az 32 hafta ücretli doğum izni verilmesi, doğum sonrası ücretli-ücretsiz izin, süt izni kullananların sosyal ve özlük hak kaybı yaşamaması, işyerlerinde kadına yönelik şiddete, mobinge, ayrımcılığa karşı mekanizmalar oluşturulması yer alıyor.

'EMEKÇİLERLE HÜKÜMET YETKİLİLERİNİN GÜNDEMİ AYNI DEĞİL'

5 milyon kamu emekçisi ve emeklisini ilgilendiren toplu sözleşme görüşmeleri 1 Ağustos'ta başlıyor. Genel Merkezde yapılan açıklamayı okuyan KESK Kadın Sekreteri Gülistan Atasoy, TİS görüşmelerinin yoksulluk sınırının altında gelir ve vergi adaletsizliğinin derinleştiği, iş güvencesinin ortadan kaldırıldığı, çalışma yaşamında cinsiyetçiliğin, ayrımcı ve antidemokratik uygulamaların hız kesmeden devam ettiği, sosyal ve özlük hak gasplarımızın arttığı bir süreçte gerçekleştiğini vurguladı. Kadın emekçilerinin sorunlarına hükümetin ve Memur-Sen'in gayri ciddi bir tavırla yaklaştığını ifade eden Atasoy, “Biz emekçilerin gündemi ile hükümet yetkilileri ve önceden uzlaştıkları belli olan Memur-Sen’in gündemi ve öncelikleri aynı değildir” dedi.

'LÜTUF DEĞİL HAKKIMIZI İSTİYORUZ'

Kadın temsilinin ve kadın taleplerinin ayrıca masada tartışılması gerektiğini vurgulayan Atasoy, “Kadınların yeri evidir, anlayışıyla bizi kamusal alanlardan koparmaya çalıştığınız politikalarınıza karşı emeğimize, bedenimize ve kimliğimize sahip çıkmaya devam ediyoruz. Biz kadınlar kimseden lütuf ya da sadaka istemiyoruz. Hakkımız olanı talep ediyoruz ve bugüne kadar elimizden alınanları geri istiyoruz” diye konuştu.

KESK'Lİ KADINLARIN TİS TALEPLERİ

Atasoy, KESK’li kadınlar olarak 2020-2021 yılları için imzalanacak TİS sözleşmesinde grevli, gerçek bir toplu sözleşme yasasının yapılması, kadınların görüşmelerde eşit temsiliyetinin sağlanmasını talep ettiklerini söyledi. Atasoy kadınların taleplerinin ayrı bir başlık ve gündemle ele alınması gerektiğini vurguladı. Atasoy taleplerini şöyle sıraladı:

“ILO standartları ve kamu emekçisi kadınların fiziksel ve sosyal koşulları dikkate alınarak, çalışan hamile kadına doğum öncesi 8 hafta, doğum sonrası 24 hafta olmak üzere en az 32 hafta ücretli doğum izni verilmelidir. Doğum sonrası ücretli-ücretsiz izin, süt izni kullananlar sosyal ve özlük hak kaybı yaşamamalıdır. Kadınlara ve LGBTİ+'lara uygulanan ayrımcılık, şiddet, taciz, mobbing son bulmalı, cinsiyet eşitliğinin sağlandığı bir çalışma yaşamı ve ortamı sağlanmalıdır. En fazla kadın emekçilerin olumsuz etkilendiği esnek ve güvencesiz istihdam biçimleri son bulmalıdır. 20 hizmet yılını dolduran kadın emekçilere talepleri halinde emeklilik hakkı tanınmalıdır. Kadınlara çifte mesaisi, doğum vs göz önünde bulundurularak yıpranma payı ve erken emeklilik hakkı sosyal güvenlik sistemine dâhil edilmelidir. İş yerlerinde 'Toplumsal Cinsiyet Eşitliği, Ayrımcılık ve Mobbing' eğitimleri yılda en az bir kez yapılmalıdır.”

‘KREŞ TALEBİNDE ISRARCIYIZ’

En temel sorunlarının ise kapatılan kreşler olduğunu ifade eden Atasoy, “AKP hükümetleri boyunca kreş sorunu ek maliyet unsuru olarak görülmüş, özel kreşlerin teşviki arttırılmış ve muhafazakâr anlayışla çocuk bakımı yalnızca kadınların sorumluluğuymuş gibi gösterilerek kamu kreşleri tek tek kapatılmıştır” dedi. Atasoy, KESK olarak kreş talebinde ısrarcı olduklarını söyledi.

KADIN BEYANI ESAS OLMALI

Ayrıca nüfusu 50 bini geçen belediyelerde şiddete ve istismara uğrayan kadın ve çocuklar için uluslararası standartlara uygun sığınma evleri açılmasını bu hizmetlerden trans kadınların da yararlanması talep eden Atasoy, “Kadınların iş yerlerinde maruz kaldığı cinsiyete dayalı her türlü şiddet, ayrımcılık, taciz ve mobbingi önleyici mekanizmalar oluşturulmalıdır. Kadın beyanı soruşturma başlatılması için yeterli olmalıdır. Boşanan, boşanma aşamasında olan, mobbinge, şiddete, tacize ve istismara uğrayan kadın emekçilerin tayin talebi herhangi bir belge ibrazı istenmeksizin kabul edilmelidir. 8 Mart’ta tüm kamu çalışanı kadınların ücretli izinli sayılması için yasal düzenleme yapılmalıdır” dedi.

Atasoy farklı sendikalara üye olan kadın emekçilere seslerini, sözlerini, itirazlarını büyüterek örgütlü bir kadın mücadelesi içerisinde olma çağrısı yaptı. (Ankara/EVRENSEL)

ÖNCEKİ HABER

MEB’e harem selamlık kamp tepkisi

SONRAKİ HABER

Anayasa Mahkemesi barış akademisyenleri için hak ihlali kararı verdi

Sefer Selvi Karikatürleri
Evrensel Gazetesi Birinci Sayfa