Sendika "gerekirse grev", madenci de "biz hazırız" diyor
TTK'de örgütlü GMİS hükümetin yüzde 5+4 teklifine tepkili. Dayatmanın sürmesi halinde 25 Ağustos'ta greve çıkılacak. Evrensel'e konuşan madenciler, mücadeleye hazır olduklarını söyledi.
Vedat YALVAÇ
Zonguldak
Hükümet yerel seçim nedeniyle uzattığı kamu sözleşmelerinde, seçimden sonra yüzde 5+4 zam dayatmasında bulundu. Ocak ayında başlamasına rağmen sözleşmede ilerleme sağlanmazken, Zonguldak’ta TTK’ye bağlı işyerlerinde çalışan madencilerin üyesi olduğu Genel Maden İşçileri Sendikası (GMİS) 25 Ağustos’ta greve çıkacaklarını açıkladı. Madenciler de “Biz her türlü mücadeleye hazırız” diyor.
Kamuda örgütlü sendikalar adına çerçeve sözleşmesi için hükümetle müzakereleri sürdüren Türk-İş, en düşük ücretin 3500 TL’ye yükseltilmesini, tüm çalışanlara seyyanen 300 TL zam yapılmasını, ilk altı ay için yüzde 15, ikinci, üçüncü ve dördüncü altı aylar için ise enflasyon artı yüzde 3 artış talep ediyor. Hükümetin karşı teklifi ise 3500 TL altında brüt ücret alanlara seyyanen 60 TL artış ve birinci altı ay yüzde 5, ikinci altı ay ise yüzde 4 zam oldu.
ENFLASYONUN ALTINDAKİ RAKAMLARI KESİNLİKLE KABUL ETMİYORUZ
Açıklanan rakama tepki gösteren GMİS Genel Başkanı Hakan Yeşil, “Toplusözleşme görüşmelerimiz birinci ayda başladı. Kamu İşverenleri Sendikası ile yaptığımız görüşmelerde uzlaşamadığımız 15 maddemiz var” diye konuştu. Hükümetin açıkladığı rakamların kabul edilemez olduğunu ifade eden Yeşil şöyle konuştu: “Türk-İş’e bağlı sendikaların genel başkanlarıyla birlikte yaptığımız görüşmelerden de ortaya çıkan ortak fikir; rakamların kabul edilebilir olmadığı. Çalışma ve Sosyal Güvenlik Bakanlığı ve Enerji Bakanlığı ile yaptığımız görüşmelerde de ifade ettik. Türkiye şartları ortada. TÜİK’in açıkladığı hissedilebilir enflasyon oranları yüzde 17-18 civarında. Bizler enflasyonun altındaki rakamları kesinlikle kabul etmediğimizi deklare ettik. Tüketim mallarına hangi zamların yapıldığını kamuoyu zaten biliyor. Cebimize giren paranın bu ay farklı önümüzdeki ay farklı olduğunu herkes görüyor. Bu ortamda işçi arkadaşlarımızın bunları hak etmediğini düşünüyoruz.”
Kamuoyunda TTK işçisinin iyi ücret aldıklarına ilişkin yanlış bir izlenim olduğuna dikkat çeken Yeşil “Bunu söyleyen arkadaşlarımızın öncelikle gelip yerin altında bu arkadaşların ne iş yaptığını, hangi ortamlarda çalıştığını görmesi lazım. Çektiği zorlukları gördükten sonra kimse iyi para alıyor diyemez. Çünkü yer altındaki koşullar çok zor. Siz hangi meslek dalında çalışan gördünüz her gün işe giderken ailesiyle, çocuklarıyla helalleşsin. Biz böyle bir ortamda çalışıyoruz işte” diye konuştu.
YER ÜSTÜNDEKİLERİN SIKINTILARI BÜYÜK
2006 ve 2008 yıllarında yer altı ve yer üstünde çalışmak üzere işe alınanların düşük ücretle iş başı yaptığını hatırlatan Yeşil, Soma katliamından sonra yer altındaki işçilerinin ücretlerinin iki asgari ücrete çıkarıldığını ancak yer üstünde çalışan işçilerin ücretlerinde herhangi bir değişiklik olmadığını aktardı. İşçiler arasındaki ücret farkının her geçen gün büyüdüğüne işaret eden Yeşil, şöyle konuştu: “Aynı işi yapıyorsun ama farklı ücret alıyorsun. Tabi bir de bunun üzerine vergi dilimine girdiğin an arkadaşlarımızın ücretleri asgari ücret civarına düşüyor. Gerçekten büyük sıkıntı var. Arkadaşlarımız geçinemez düzeye geldi. Çalıştıkları ortamda hepsi uzman, okul mezunu, yani kalifiye arkadaşlarımız. Düşük ücret nedeniyle şimdi bu arkadaşlarımız KPSS’ye girip işyeri değiştirmeye başladı. Bunlar bize dışarından stratejik destek veren arkadaşlarımız. Bunlar olmasa bizler yer altında çalışamayız. Yani kompresörlüsüydü, vinççisiydi, elektrikçisiydi, özel makine üretenleriydi, yer altında çalıştığımız makineleri üreten arkadaşlarımız. Bu arkadaşlarımızın sıkıntıları büyük.”
SON 60 GÜNLÜK GREV SÜRECİNE GİRDİK
Grev öncesi son 60 günlük sürece girdiklerini ifade eden Yeşil, “Kanunen biz bu süreci açıklamak zorundaydık açıkladık da. Sürecimiz 25 Ağustos’ta son buluyor. 54. gününde işverene bildirmemiz gerekiyor. İdari izinler ve bayramlar araya girdiği için tahmini 6 Ağustos gibi grev kararını bildireceğiz. Tabi masada bitmesini biz de isteriz. Ama uzlaşılamadığı taktirde işçi arkadaşlarımızla ortak karar verip gerekirse greve gideriz” diye konuştu.
MADENCİ MÜCADELEYE HER ZAMAN HAZIR
Yerin yüzlerce metre altında kömür kazan madenciler yaptıkları iş “Her gün ölümle kalım arasındayız” diye anlatıyor. Yer üstü işçilerinin ücreti ise asgari ücrete kadar gerilemiş durumda. Bu nerenle hükümetin kendilerine yaptığı muameleyi haksızlık olarak değerlendiriyorlar. Madenciler, taleplerinin karşılanması için sendikalarının alacağı her türlü kararın arkasında olacaklarını söylüyor.
Çileli bir iş yaptıklarını belirten bir madenci şöyle konuştu: “Emekçinin bu kadar zamanda oyalanmaması gerekiyor. Emekçinin hakkının bir an önce verilmesini istiyoruz. Bunu da devlet büyüklerimizden talep ediyoruz. Yani bu madencinin emeğini vermek için 8 aydır sözleşmeyle uzatmanın ne anlamı var? Herkes mutlu olsun, herkes işine, gücüne baksın.”
Sendikanın “gerekirse greve gideriz” açıklamasını da değerlendiren işçi, “Biz sendikamızın her zaman arkasındayız. Yönetimimize güveniyoruz. Sendikamız nasıl karar alırsa ona uyarız. Madenci tüm şartlara, tüm olumsuzluklara her zaman hazırdır. Biz 24 saat doğanın ciğerini kopartıyoruz. Bizim sendikamız ne karar alırsa biz onu uygularız” dedi.
ÖLÜM KALIM ARASINDAYIZ
TTK’nin Üzülmez tesisinde çalışan bir başka madenci aldıkları ücretlerin geçinmek için yetmediğini söyleyerek şunları anlattı: “A’dan Z’sine kadar her şeye yüzde 100 zam geldi. Ücretlerimiz eridi. Yaptığımız işin karşılığını alamıyoruz. Madencilik en zor meslek. İki çocuğum var. Ve madende ölüm kalım arasındayız.”
13 yıllık başka bir madenciyle konuşuyoruz. Bir çocuk babası. Aldığı ücretin yetmediğinden yakınarak şunları söyledi: “Bir markete gidiyorsun 250 liradan aşağı çıkamıyorsun. O da haftalık üstelik. Çocuğu anaokuluna vereceğiz. Geçen yıl abim vermiş. Sadece girerken istedikleri malzemeye 2 bin lira harcamış.” Hükümetin teklifine tepki gösteren işçi, “Yüzde 5 denilince herkesin morali bozuldu. Sendikamız greve giderse durmayacağız. Ekmeğimizin peşindeyiz” diye konuştu.
30 YILLIK YER ÜSTÜ İŞÇİSİ 3400 LİRA ALIYOR
TTK Üzülmez tesisinde harici dedikleri yer üstü işçisiyle konuşuyoruz. Tam 30 yıllık işçi. Buna karşın aldığı ücret 3400 lira. Yeni işçilerin durumu ise asgari ücret seviyesinde. Hükümetin teklifinin yeterlilikten çok uzak olduğunu söyleyen işçi, “İki çocuğum var, üniversite okuyor. Yetmiyor. Ekonomik şartlar ağır, enflasyon var, ekonomik kriz var, ülkede her şey pahalı. Harici işçisine verilen yeterli değil. Geçen sözleşme iyi geçmedi. Harici işçilerinin daha iyi bir zam almasını istiyorum. Aradaki fark gittikçe büyüyecek. TTK’de 3-4 çeşit ücret olduğu için işyeri huzuru ortadan kalktı. Ücretlerin eşitlenmesini istiyorum” diye konuştu.
90 ve 94 yılındaki grevleri yaşamış bir işçi olduğunu ve sendikanın kararının arkasında olacağını belirten işçi, “90 grevinde her ay buradan çarşıya yürüyüş yapardık. O birliktelik çok neşeli geçti ve kazanım getirdi. 120 bin kişi Mengen’e yürüdük. O zaman hatırladığım kadarıyla 80 liradan 300 liraya çıkmıştı ücretler. Güzel bir zam almıştık” diyerek birlik olmanın önemine vurgu yaptı.
"HAKKIMIZ VERİLMEDİĞİ TAKDİRDE DE TAVRIMIZI KOYARIZ"
Yerel seçimler ve İstanbul seçimlerinin yenilenmesi nedeniyle toplusözleşme sürecinin uzadığını belirten GMİS Genel Teşkilatlandırma ve Eğitim Sekreteri Tayfun Demir de şunları söyledi: “Bugün enflasyonun yüzde 17, yüzde 18 olduğu bir yerde gelip emeğinden başka satacağı bir şeyi olmayan emekçilere bu taleple gelinmesi dikkate bile alınması, konuşulması gereken bir şey. Tabi ki biz her zaman uzlaşıdan, bu sorunun masada çözülmesinden yanayız.
18 yıldır bu ülkeyi biz yönetmedik. Bu ülkeyi yöneten siyasi partiler. Süreç içerisinde işçi arkadaşlarımızla birlikte her türlü manevra kabiliyetine sahip şekilde hazırız. İşçi arkadaşlarımız zaten hazır. Biz emekten yanayız. Biz birlikten yanayız. Biz üretmekten yanayız. Ülkenin içerisindeki duruma göre her zaman sağduyulu davranırız. Dün bu böyleydi bugün de, yarın da böyle olacak. Ama hakkımız verilmediği takdirde de tavrımızı koyarız.”