Diyarbakır TTB Başkanı Şerif Demir: Mevcut sağlık politikasından vazgeçilmeli
Diyarbakır TTB Başkanı Demir, Selahaddin Eyyubi Devlet Hastanesindeki doktor eksikliğini Evrensel'e değerlendirdi.
Diyarbakır Tabip Odası Başkanı Mehmet Şerif Demir
Fotoğraf: MA
Fırat TOPAL
Diyarbakır
Doktor eksikliğinden dolayı hastaların kapıdan çevrildiği hastanelere dair Evrensel’e konuşan Diyarbakır Tabip Odası Başkanı Şerif Demir, eksiliğin ihraçlarla baş göstermeye başladığını, emekçilerin emeğinin hakkının verilmediğini, performans sisteminin mobbinge döndüğünü ve tayin, emeklilik, istifa istendiğini söyleyerek, sorunların çözümü için mevcut sağlık politikasından vazgeçilmesi gerektiğini dile getirdi.
Diyarbakır Selahaddin Eyyubi Devlet Hastanesinde doktor yetersizliğinden kaynaklı hastaneye gelen yurttaşlar yeterli düzeyde sağlık hizmeti alamadığından mağdur oluyor. Evrensel gazetesi yaşanan sorunu geçtiğimiz günlerde "Diyarbakır’da doktor eksikliği hastaları kapıdan çeviriyor" haberi ile gündeme getirmişti. Aynı sorun, birçok hastanede yaşanıyor. Söz konusu durumu Diyarbakır Tabipler Odası Başkanı Dr. Şerif Demir ile konuştuk.
"SAĞLIKTAKİ NİTELİK GÜN GEÇTİKÇE DÜŞÜYOR"
Demir, Selahaddin Eyyubi Devlet Hastanesinde sağlık hizmetindeki yetersizliğin ülkenin birçok yerinde bulunan devlet hastanelerinde de yaşandığını ifade ederek, bu durumun yaşanmasına mevcut sağlık politikalarının yol açtığını söyledi. Demir, “15 yıldır sağlıkta dönüşüm politikalarının getirdiği durumdur. 15 yıl önce getirilen performans sistemiyle nitelikli, herkesin ulaşabileceği sağlık hizmetinden ziyade çarpıtılmış ve kışkırtılmış bir sağlık hizmeti ile karşı karşıyayız. Mevcut sağlık politikaları ile birlikte hastanelere ticari olarak bakılması sonucu sağlıktaki nitelik gün geçtikçe düşüyor. Mevcut sağlık politikalarıyla birlikte son dönemdeki hiçbir hukuki gerekçesi olmayan ihraçlar, güvenlik soruşturmaları nedeniyle ayları ve yılları bulan güvenlik soruşturmaları nedeniyle ataması yapılmayan ve geç başlatıldığından kaynaklı oluşan personel eksikliğinden kaynaklı yetersiz bir sağlık hizmeti ve daha da kötüye giden bir süreçten bahsedebiliriz” dedi.
Mevcut sağlık politikalarının hastaneleri birer ticarethaneye dönüştürdüğünü ifade eden Demir, bu durumun da sağlık çalışanlarının daha fazla çalışmasına yol açtığını belirterek, “Kâr mantığıyla bakıldığından dolayı arz talep ilişkisinden bir durum ortaya çıkmasına neden oluyor. Tabii bu da hasta hekim ilişkisinin, müşteri ve işletme ilişkisine geçtiği hastanın bir müşteri olarak hekimin ise hastaneye ne kadar kâr sağlarım, ne kadar hasta bakabilirim ilişkisinden kaynaklı hekimin daha fazla hasta bakması sürecini doğuruyor. Tabii bu durumda nitelikli hasta bakımı, kaliteli hizmet ön planda olamaz” dedi.
DOKTORLARA BASKI VE MOBBİNG İDDİASI
Demir, Selahaddin Eyyubi Devlet Hastanesinde 2018’de de bu sorunların var olduğunu, mevcut başhekim tarafından sağlık çalışanlarının mobbinge maruz kaldıklarını ifade etti. Demir, “Burada son bir yıl içinde mevcut başhekimden kaynaklanan birçok sorun yaşadıkları, mobbinge maruz kaldıkları, 182 No’lu numaradan MHRS (Merkezi hekim randevu sistemi) randevusu olduğu halde performans kaygısı ile daha fazla hasta bakmaya zorlandıkları, Başhekimlik tarafından soruşturmalar aracılığı ile baskıya uğradıkları, çalışma koşullarının her geçen gün daha fazla ağırlaştığı meslektaşlarımız tarafından ifade edildi. Kötü ve ağır çalışma koşullarından kaynaklı, emeğinin karşılığını alamadıklarını, döner sermayelerin ödenmemesi gibi her geçen gün kötüleşen ve ağırlaşan durum karşısından herhangi bir çözümün olmamasından kaynaklı başka hastanelere tayin ve emekliliğini isteyen meslektaşlarının olduğu veya istifa ettikleri hekimler tarafından belirtildi” dedi.
"SAĞLIKTA DÖNÜŞÜM POLİTİKALARININ SONUÇLARI ORTADAN KALDIRILMALI"
Selahaddin Eyyubi Devlet Hastanesinde yaşananların kabul edilemez olduğunu belirten Demir, hekim sayısını arttırma noktasında Diyarbakır İl Sağlık Müdürlüğü ile görüşme gerçekleştirdiklerini söyledi. Hastanelerde yaşanan sağlık hizmeti yetersizliği ve diğer sorunların önüne geçmek için mevcut sağlık politikalarından vazgeçilmesi gerektiğini belirterek “Sağlık politikaları oluşturulurken de mevcut sağlık meslek örgütleri, sağlıkçılarla, hekimlerle birlikte yatırılarak; eşit, ulaşılır, nitelikli, kaliteli ve kamucu sağlık hizmeti anlayışıyla bu sorunlar çözülür. Sağlık temel bir haktır. Bu hakkın herkese nitelikli bir şekilde ulaşabilir olması için sağlığı metalaştıran sağlıkta dönüşümün sonuçlarıyla birlikte ortadan kaldırılması gerekmektedir” diye konuştu.