AYM’nin barış akademisyenleri kararına karşı imza sayısı 1071'den 1065'e düştü
AYM'nin "Barış Akademisyenleri hak ihlaline uğramıştır" kararına karşı yayınlanan bildiride imzası bulunan 1071 akademisyenden 6'sı, isimlerinin onayları olmadan kullanıldığını belirtti.
Fotoğraf: Evrensel
Anayasa Mahkemesinin (AYM) "Bu suça ortak olmayacağız" başlıklı bildiriye imza atan Barış Akademisyenlerinin hak ihlaline uğradığı yönündeki kararına karşı 1071 akademisyenin ismiyle yayınlanan karşı bildiride imzacı sayısı 1065'e düştü.
“Anayasa Mahkemesi terörü meşrulaştıramaz” başlıklı bildiride, barış akademisyenlerinin bildirisi için “sözde barış bildirisi” ifadesi kullanıldı. 1071 imzacı arasında isimleri yer alan Dr. Şerif Eskin, Prof. Dr. Ercan Eyüboğlu, Dr. Anıl Özgüç, Dr. Mehmet Gürlek, Prof. Dr. Ahmet Yıldız ve Doç. Dr. Alev Erarslan onayları olmadan imzalarının kullanıldığını açıkladı. Böylece, karşı bildirinin yayınlanmasının ertesindeSelçukluların Anadolu'ya girişine atfen belirlenen 1071 sayısı 1065'e düşmüş oldu.
KARŞI BİLDİRİ NE DİYOR?
Anayasa Mahkemesi (AYM) Genel Kurulu, “Bu suça ortak olmayacağız” başlıklı bildiriyi imzaladıkları için barış akademisyenlerinin “silahlı terör örgütü propagandası yapmak” suçundan cezalandırılması nedeniyle ifade özgürlüklerinin ihlal edildiğine karar vermişti.
1071 (1065) akademisyenin AYM'nin bu kararına karşı yayınladığı bildiri ise şu şekilde:
“Sözde "barış bildirisi" adı altında terör örgütü propagandası yapan bazı akademisyenlerin ceza almalarını "hak ihlali" gören Anayasa Mahkemesi skandal bir karara imza atmıştır. Bu karar şehit ve gazilerimizin hatırasını zedelemiş, maşeri vicdanı yaralamıştır. Terörle mücadele ettiği için devleti suçlayan açıklamalar yapmak dünyanın hiçbir ülkesinde ifade özgürlüğü olarak değerlendirilmez. Bu kararın, terör örgütlerine karşı etkin operasyonların gerçekleştirildiği bir dönemde alınması ise ayrıca dikkat çekicidir.
İmzası bulunan biz akademisyenler, terörle mücadeleyi sekteye uğratmayı ve ülkemizi karalamayı amaçlayan her türlü kurum, organizasyon ve inisiyatifin karşısında olduğumuzu ve olmaya devam edeceğimizi beyan ediyoruz. Türk milleti adına karar vermekle yetkili kılınan Anayasa Mahkemesi'nin kararlarının adalete ve kamu vicdanına aykırı olmaması gerektiğine inanıyor, bu yanlış kararda imzası bulunanları kınıyoruz."
İSMİ GEÇEN 6 AKADEMİSYEN BİLDİRİYE İMZA VERMEDİKLERİNİ AÇIKLADI
1071 akademisyen arasında imzası yer alan Fatih Sultan Mehmet Vakıf Üniversitesi’nden akademisyen Dr. Şerif Eskin isminin kendisinin onayı olmadan kullanıldığını açıkladı.
Eskin’in Twitter’dan yaptığı açıklamada “Bugün yayınlanan bir bildiride imza verenler arasında benim adım da var. Fakat ne böyle bir bildirinin hazırlandığından haberim var, ne kimse bana imza atıp atmayacağımı sordu, ne de kimseye imza verdim. Onayım olmadan ismim/imzam kullanılmış. Ayıptır. Sayısız yerde yayınlanmış imza listesi. Hangi bir yerde düzelttireyim şimdi? Nasıl oluyor da bana sormadan imzam kullanılıyor yahu? Bu bildiriyi hazırlayıp rızam ve haberim dışında ismimi kullananlar her kimse ya bu hatayı düzeltsinler ya da hukuki haklarımı kullanacağımı beyan ediyorum” ifadelerini kullandı.
Dr. Şerif Eskin'in Twitter hesabı, bu açıklamayı yapmasının ardından ulaşılamaz hale geldi.
Aydın Üniversitesinden Prof. Dr. Ercan Eyüboğlu da Facebook'tan kendisine sorulan soruya şu yanıtı vererek adının izni olmadan bildiride yer aldığını duyurdu. Paylaşım şu şekilde:
“Merhaba arkadaşlar, hayır, o ben olabilir miyim sizce? Bir ketempereye getirilmişti ki, düşman başına! Üniversitemiz "AYM" terörü meşrulaştıramaz" diye bir bildiri gönderdi, imzalamak isteyen tıklayın butonuyla. Ve bu sabah, ne göreyim, 1071 imzacı arasında ben de görünüyorum. İsyan, infial, öfke. Benim böyle bir metni imzalamış olacabileceğimi düşünen dostlarıma kocaman bir yuh ve teessüf! Şimdi Rektörlüğe düzeltme talebimle bir dilekçe yazıyorum, gelişmeleri bildirmek üzere... Acaba, olabilir mi... Sakın, siz de duyurun, paylaşın lütfen, ve sen, Sevgili Hakan, Füsun hocaya sevgilerimle geçmiş olsun dileklerimi iletiver. Selamlar, sevgiler”
T24’e konuşan İstanbul Aydın Üniversitesi’nden Dr. Anıl Özgüç ise, bildirinin kendisine çalıştığı üniversite tarafından pazar günü gönderildiğini ve bu metni onaylamadığını belirterek, “Kesinlikle buna onayım yok” dedi. Üniversite yönetiminin, “Teknik bir hata olmuştur, inceliyoruz” şeklinde bir açıklama yaptığını ancak bu açıklamayı samimi bulmadığını belirten Özgüç, İstanbul Aydın Üniversitesine noter kanalıyla bir ihbarname çekerek iradesinin bu olmadığını belgeyle de kayıt altına almak istediğini ve istifa edeceğini söyledi.
İstanbul Üniversitesi'nden Dr. Mehmet Gürlek de Twitter hesabından yaptığı açıklamada şu ifadeleri kullandı:
"30 temmuz 2019 tarihinde çeşitli mecralarda yayınlanan Anayasa Mahkemesi Terörü Meşrulaştıramaz başlıklı bildiride adım geçmektedir. Anayasa Mahkemesinin kararına konu olan akademisyenlerce hazırlanan bildirinin içeriğine katılmamakla birlikte konu ile ilgili yargı mercilerinin verdiği karara saygı duyduğumu, bu saygının hukukun üstünlüğünü bir ilke olarak kabul etmenin gereği olduğunu kamuoyunun dikkatine sunarım."
1. 30 temmuz 2019 tarihinde çeşitli mecralarda yayınlanan Anayasa Mahkemesi Terörü Meşrulaştıramaz başlıklı bildiride adım geçmektedir. Anayasa Mahkemesinin kararına konu olan akademisyenlerce hazırlanan bildirinin içeriğine katılmamakla birlikte
— Mehmet Gürlek (@MehmetG81593705) August 1, 2019
Prof. Dr. Ahmet Yıldız da bahsi geçen metne imza atmadığını belirterek Twitter'dan yaptığı açıklamada "1071 bildirisine imza atmadım, atmam da. Benim için devlet, herhangi bir gerçek ya da tüzel kişi gibi hesap verebilen, hukukla bağlı olmadığında suç işleyebilen, sorumlu bir organdır. Hiçbir aşkın niteliğe sahip değildir" ifadelerini kullandı.
1071 bildirisine imza atmadım, atmam da. Benim için devlet, herhangi bir gerçek ya da tüzel kişi gibi hesap verebilen, hukukla bağlı olmadığında suç işleyebilen, sorumlu bir organdır. Hiçbir aşkın niteliğe sahip değildir.
— Ahmet Yıldız (@Ahmet66yldz) July 30, 2019
Doç. Dr. Alev Erarslan da metinde yazılanları onaylamadığını belirterek Twitter hesabından açıklama yaptı ve "Kamuoyunda '1071 Akademisyen' olarak bilinen bildiriyle ilgili olarak rektörlük tarafından gönderilen 'AYM Terörü Meşrulaştıramaz' başlıklı mailde çoklu seçenek içeren bir imza sayfası ile karşılaşacağım düşüncesi ile ilgili linki tıklamam sonucu adım imzaya düşmüştür. Tamamen iradem dışında, teknik/sistemsel nedenlerden kaynaklı SEHVEN atılmış imzamı geri çekme talebime ilişkin düzenlediğim dilekçe tarafımca rektörlüğe iletilmiştir" ifadelerini kullandı.
1.Kamuoyunda “1071 Akademisyen” olarak bilinen bildiriyle ilgili olarak rektörlük tarafından gönderilen “AYM Terörü Meşrulaştıramaz” başlıklı mailde @gazeteduvar @BirGun_Gazetesi @sendika_org @tele1comtr @bianet_org @cumhuriyetgzt @solhaberportali
— Alev Erarslan (@aleverarslan1) July 31, 2019
3 ÜNİVERSİTENİN KALEME ALDIĞI BİLDİRİ İLE AYNI
Ağrı İbrahim Çeçen Üniversitesi, İstanbul Aydın Üniversitesi ve Medeniyet Üniversitesi yönetimleri de geçtiğimiz günlerde AYM kararına karşı imza kampanyası başlatmak için akademik personele bir metin göndermişti. 1069 akademisyenin imzaladığı söz konusu bildiri, üç rektörlük tarafından kaleme alınan metin ile aynı.
İÜ REKTÖRLÜĞÜ DE BARIŞ AKADEMİSYENLERİNİ HEDEF ALDI
İstanbul Üniversitesi (İÜ) Rektörlüğü de “Barış bildirisi adlı sözde manifesto üzerine” başlığını taşıyan bir açıklama yayımladı ve barış akademisyenlerini hedef aldı.
“Bu suça ortak olmayacağız” bildirisinin devleti ve güvenlik güçlerini zayıf gösterme niyetini taşıdığını savunulan İstanbul Üniversitesi Rektörlüğü’nün açıklamasında “Misyonu itibarıyla bilgi ve özgür düşünce üretmenin merkezi olan üniversitelerde görev yapan akademisyenler, terör faaliyetlerine karşı yürütülen bu başarılı operasyonları, ‘kasıtlı ve planlı bir kıyım, bilinçli sürgün politikası ve bölge halklarına yönelik bir katliam’ olarak adlandırarak çok büyük bir gaflet içerisinde hareket etmişlerdir” ifadelerine yer verildi.
KABOĞLU: REKTÖRLER SUÇ İŞLİYOR
Anayasa hukukçusu CHP İstanbul Milletvekili İbrahim Kaboğlu, AYM kararıyla ilgili açıklama yapan rektörleri eleştirdi.
Barış bildirisi nedeniyle yargılanan ve üniversitedeki görevinden ihraç edilen Kaboğlu, Twitter hesabından yaptığı paylaşımda, “‘Anayasa Mahkemesi kararları… yasama, yürütme ve yargı organlarını, idare makamlarını, gerçek ve tüzel kişileri bağlar’ (Any., md.153/son). Anayasa Mahkemesi kararına karşı kampanya başlatan rektörler, Anayasa ihlal suçunu işliyor” ifadelerine yer verdi.
"Anayasa Mahkemesi kararları... yasama, yürütme ve yargı organlarını, idare makamlarını, gerçek ve tüzel kişileri bağlar" (Any., md.153/son).
— İbrahim Ö. Kaboğlu (@ibrahimkaboglu) July 29, 2019
Anaysa Mahkemesi kararına karşı kampanya başlatan rektörler, Anayasa ihlal suçunu işliyor.
(HABER MERKEZİ)