31 Temmuz 2019 11:07

17.Gençlik Yaz Kampı’nda genç işçiler sorunlarını tartıştı

Genç işçiler, kendi aralarındaki tartışmalardan çıkan sonuçları kampta düzenlenen işçi gençlik toplantısında aktararak Türkiye işçi sınıfının bugün karşı karşıya kaldığı saldırıları geniş bir zeminde

Paylaş
Burak BAĞÇECİ
Yıldız Teknik Üniversitesi

17. Gençlik Yaz Kampı, İzmir Selçuk’ta gerçekleşti. “Eşit ve özgür bir gelecek için buluşuyoruz” sloganıyla Türkiye’nin dört bir yanından gencin katıldığı kampta liseli, üniversiteli, işçi gençler gerçekleştirilen söyleşiler, forumlar ve panellerle birçok alanda tartışma imkanı buldu. Kampa katılan işçi gençler de kampta yaptıkları küçük sohbetler ve toplantılarla kendi sorunlarını tartıştı ve çözüm yollarını birlikte aradılar. Genç işçiler, kendi aralarındaki tartışmalardan çıkan sonuçları kampta düzenlenen işçi gençlik toplantısında aktararak Türkiye işçi sınıfının bugün karşı karşıya kaldığı saldırıları geniş bir zeminde tartışma imkanı buldu. Toplantıya aynı zamanda sendikalaştığı için işten atılan Tariş ve Flormar işçileriyle Deriteks sendikası temsilcileri ve Emek Partisi yöneticileri de katıldı.

KRİZ YÜZÜNDEN MAAŞLAR ERİYOR

Genç işçiler ekonomik krizin faturasının işçilere çıkarılmaya çalışıldığını söylerken, kamp katılımcısı bir inşaat işçisi krizle birlikte işsizliğin arttığını ama özellikle inşaat sektöründeki daralmanın inşaat işçilerini daha fazla etkilediğini aktardı. Kriz yüzünden maaşlarının eridiğini vurgulayan işçiler, bunun yanında patronların ilk olarak işçilere verdikleri maaşları kıstıklarını söyledi. Öyle ki toplantıya katılan işçilerden birçoğu son dönemde maaşlarını alamadıklarını belirtiyor. Özellikle kampa Gebze’den katılan kadın metal işçisinin verdiği örnek çarpıcıydı. Koç’a parça üreten bir yan sanayi fabrikasında çalışan işçi, içerde maaşlarının olduğu dönemde Türk Metal sendikasının “Ekonomi kötü, dişinizi sıkın” dediğini ama aynı dönemde Ali Koç’un Fenerbahçe’ye başkan olduğunu ve büyük paralar yatırdığını söylerken sendikal bürokrasiye de ayrıca vurgu yapıyor.

KIDEM TAZMİNATI İÇİN MÜCADELEYE

Toplantının en öne çıkan tartışmalarından biri kıdem tazminatının fona devredilmesi için yapılan çalışmalar oldu. Kıdem tazminatının hedefe konulmasının anlamını tartışan genç işçiler, sermayenin saldırıları karşısında iş güvenceleri olarak gördükleri kıdem tazminatının fona devredilmesine karşı nasıl bir mücadele yürütülebileceğinin yollarını da birlikte aradılar. Özellikle sendikaların tavrının eleştirildiği toplantıda, kıdem tazminatı başta olmak üzere işçi sınıfının kazanılmış haklarına yapılan saldırıların ancak fiili mücadeleyle savunulabileceği vurgulandı.
Toplantıya katılan genç işçilerin büyük çoğunluğu sendikasız iş yerlerinde çalışıyordu. Nitekim Türkiye’de sendikalaşma oranı son verilere göre %10 civarında. Sendikaya üye olmak anayasal bir hak olmasına rağmen bu hak kağıt üzerinde kalıyor, patronlar sendikalaşmanın önüne kolayca geçebiliyor. Sendikal hak ve özgürlüklerin engellenmesi suç olmasına rağmen sendikal faaliyetleri engelleyen patronlar değil, sendikalaşmak için mücadele yürüten işçiler gözaltına alınıyor. Böylesi koşullarda sendikal mücadele başlığı, önceki kamplarda olmadığı kadar öne çıktı. Esnek çalışma, iş güvenliği önlemlerinin alınmaması, krizle birlikte artan yoksulluk ve işsizlik karşısında mücadele olanaklarının konuşulduğu toplantıdan çıkan sonuç ilk elden sendikalaşmak gerekliliğiydi. Birçok işçi sendikalı bir işyerinde çalışmak istediğini söylerken bunu nasıl yapacağını bilmiyordu. Toplantıya katılan sendikacılara ve sendikalaşma mücadelesi yürüten işçilere en çok sorulan sorular da bu konu başlığı altındaydı. 

SENDİKALAŞMA SÜRECİ

Tersane ve depo/antrepo işçilerinin “Sendikalaşma sürecinde nasıl yol ve yöntemler izlemeliyiz?​” sorusunu hem Tariş ve Flormar işçileri, hem de Deriteks temsilcileri yanıtladı. Akar Tekstil’deki örgütlenme çalışmalarını aktaran Deriteks temsilcileri, özellikle işyeri komitelerinin öneminden bahsetti. 

“PATRONLAR HER YERDE ÖRGÜTLÜ, O ZAMAN İŞÇİLER DE ÖRGÜTLENMELİ”

Bu noktada sendikalı işyerlerinden gelen işçiler, sendikalaşmanın önemli olduğunu ama her şey olmadığını vurguladı. Sendikal bürokrasinin bugün sendikaları ele geçirmiş olduğunun konuşulduğu toplantıda, buna karşı mücadelenin önemi de belirtildi. Özellikle TÜPRAŞ sürecini kamp boyunca yakından takip eden ve aralarında tartışan genç işçiler, toplantıda da sendikanın tavrını ve bundan sonra TÜPRAŞ işçilerinin nasıl bir yol izleyebileceğini de konuştu.
Toplantının sonunda söz alan EMEP MYK üyesi Gürsoy Turan işçi sınıfının bugün karşı karşıya kaldığı saldırıları ancak birleşik ve güçlü bir mücadeleyle püskürtebileceğini söyledi. “Patronlar her yerde örgütlü, o zaman işçiler de örgütlenmeli” diyen Turan sendikal mücadelenin işçilerin taleplerini bir yere kadar karşılayabileceğini ama işçi sınıfının sömürüden kurtuluşunun yolunun kendi partisinde örgütlenerek siyasal mücadele vermekten geçtiğini vurguladı ve tüm genç işçileri Emek Partisi’nde örgütlenmeye çağırdı. Genç işçiler de toplantının sonunda kendi alanlarına döndüklerinde işçi sınıfının mücadelesini geliştirmek için önder rol alacaklarını belirttiler.

 

ÖNCEKİ HABER

Sağlık “piyasası”: Sistemin dökülen parçaları birbirini tutmuyor!

SONRAKİ HABER

Ercan Havalimanı’nda bir turist polis tarafından darbedildi

Sefer Selvi Karikatürleri
Evrensel Gazetesi Birinci Sayfa