31 Temmuz 2019 12:10

Bu yaşam görüşünde ihtişam var

Biz bu atölyede kısaca evrimin diyalektik materyalizm yöntemi ile ele alınması gerektiğinden bahsettik.

Paylaş
Zehra KEKEÇ
Tarık ŞAHİN
Aras ŞİMŞEK
Ankara

17. Gençlik Yaz Kampı’nda gerçekleşen atölyelerden biri de Evrim Atölyesi’ydi. Evrimin müfredattan kaldırılmasının arasında evrime dair merakın artmasına, evrimin popüler bir konu haline gelmesine yol açtığını söyleyebiliriz. Müfredat bir yana evrim, hayatımızda güncelliğini koruyan ve sürekli gerçekleşmeye devam eden bir olgudur. Evrimin anlatılmasıyla beraber bir diğer önemli konu ise nasıl anlatıldığıdır. Biz bu atölyede hep idealist düşünceler ile ele alınarak çarpıtılan evrimin aslında böyle olmadığını, evrimleşen her canlı türünün iç ve dış etkenler aracılığıyla evrimleştiğini, kısacası evrimin diyalektik materyalizm yöntemi ile ele alınması gerektiğinden bahsettik. Şimdi size evrimi atölyemizde anlatılanlar üzerinden anlatalım.

EVRİMİN SIRADIŞI ÖRNEKLERİ

Evrim kuramının gelişimini ele alacak olursak sosyal, kültürel, iktisadi alanlardaki değişim ve bilimin diğer alanlarındaki gelişmelerle evrim kuramı geliştirildi. Biz de bu noktalardan hareketle bu atölyede canlılığın oluşumundan itibaren evrimi ele almaya başladık. Çeşitli zorunluluk ilişkilerinin bir araya gelmesiyle canlılık oluşmuş ve buradan çeşitlenmeye başlamıştır. Sonraki günde canlılığın çeşitlenmesi yönünde evrimin mekanizmalarını inceledik. Burada doğal seçilim, cinsel seçilim ve yapay seçilim gibi konuları gördük. Bunların yanında evrimin genetik sürüklenme, gen akışı, mutasyon ve türleşme gibi olaylara da dayandığını gördük. Tarihsel olarak yaşamın çeşitlenmesi ve evrimle ilgili sıra dışı örnekleri tartıştık. Örnek olarak meyve sineklerinin evrimine dair var olan bilimsel bilgilere jeolojik bulgularla uyum içerisinde olduğunu, plastik fabrikasının yanındaki gölde bakterilerin süreç içerisinde naylonu sindirmeye başladığını gördük. Bir diğer atölye gününde de primatların evriminden ve insan evriminde emeğin rolünden bahsettik. İnsanlığın gelişimini kısaca özetleyelim. İnsanın alet kullanması ile tasarlayarak üretim yapmaya başlaması sonucunda toplumsal bir yaşam geliştirmesi, toplumsal yaşam ve biyolojik altyapının gelişmesi ile birlikte de dil gelişimi gerçekleşmiştir. Gelişen biyolojik evrimin yanında toplumsal değişimi de beraberinde getirmiştir. İlkel komünal toplumda insanlar kabile hayatı yaşamış, köleci topluma geçtiklerinde de köle emeğinin sömürülmesi ortaya çıkmıştır. Köleci toplumda bilim, din ve felsefe ile birlikte devlet de ortaya çıkmıştır. Feodal toplumda kilise baskısı ve skolastik düşünce, kültürel ve sosyal anlamda gelişmeleri ve değişimleri sınırlandırmıştır. Kapitalist toplumda ise bilim ve teknik alanında önemli gelişmeler sürmüş olsa da bu, kapitalist sistemin ihtiyaçlarına göre şekillenmiştir.

EVRİMİN ÇARPITILMASINA KARŞI

Son günlere geldiğimizde ise kapitalizmin bilimi kendi çıkarları için nasıl kullandığını ve sosyal Darwinizm, sosyobiyoloji, biyolojik determinizm gibi evrimi çarpıtan alanları inceledik. Bu alanlar, özü itibariyle, doğada en güçlülerin hayatta kaldığı fikri üzerinden yola çıkar. Bu durumun insan ilişkilerine de yansıdığını söyleyen burjuva ideologları, insanın özünde rekabetçi olduğunu, bencillik gibi özelliklerin genler yoluyla aktarıldığını öne sürerler. Dolayısıyla kapitalizmin insanın doğasına en uygun sistem olduğunu, milyarlarca yıl boyunca gelişen insan genlerine ise sınıfların işlendiğini savunurlar. Bizler, genlerimizden ibaret canlılar değiliz. Özellikle insanı ele aldığımızda çevresel koşullar ve toplumsal yaşam, insanın bugünkü halini almasında en az biyoloji kadar önemli bir yer tutar. 
Evrimin hala süren bir olgu olduğundan yazının başında bahsetmiştik. Evrim diyalektik bir süreçtir ve belirli bir amacı olmadan ilerler. Bu sebepten kaynaklı olarak evrim, mükemmel insanı yaratmak için ilerlemez. Rekabet ve bencillik gibi kavramlar ise insanın bulunduğu çevresel ve toplumsal koşullarla ortaya çıkmış kavramlardır. Bugün, evrime yönelik saldırı ve çarpıtmalar bu kadar gündemdeyken hem bu yanılsamalara karşı evrimi savunmalı hem de doğanın diyalektik işleyişini kavramak açısından evrimi öğrenmeliyiz.

 

ÖNCEKİ HABER

Biraz görme biraz da okumayla sanat

SONRAKİ HABER

Sudan'da kitlesel gençlik eylemleri üzerine darbeciler eğitime ara verdi

Sefer Selvi Karikatürleri
Evrensel Gazetesi Birinci Sayfa