Işıl Özgentürk: Onlar karşı oldukları her şeyi yok etmeye planlanmışlar
Gazeteci Işıl Özgentürk, "Yeni kuşak türbanlılar" yazısından dolayı kendisine verilen 1 yıl 6 ay hapis cezasını değerlendirdi.
Fotoğraf: Işıl Özgentürk arşivi
Eylem NAZLIER
İstanbul
Cumhuriyet gazetesi Yazarı Işıl Özgentürk, kaleme aldığı bir köşe yazısı sonrası önce yandaş medya tarafından hedef gösterildi, ardından kendisini mahkeme karşısında buldu. “Halkı kin veya düşmanlığa tahrik veya aşağılama” suçlamasıyla yargılanan Işıl Özgentürk, 1 yıl 6 ay hapis cezasına çarptırıldı. Özgentürk yaşadıklarını, “Dava sırasında ‘Islah edilmesi gereken kadın’, ‘faşist’, ‘paçavra yazarı’ tanımlarına muhatap oldum. Ben öyle kinle, böyle aşağılayıcı bir tavırla ömrüm boyunca karşılaşmamıştım” diye aktardı.
Özgentürk, Cumhuriyet gazetesinde yayımlanan ‘Yeni kuşak türbanlılar’ yazısından ötürü 1 yıl 6 ay hapis cezası aldığını belirterek şöyle konuştu: “Halk arasında kin ve nefret duyguları yayıyormuşum. Oysa ben, genç insanlara (başı bağlı veya açık) hoşgörüyle yaklaşmamız gerektiğini savunmuştum. Yeni gençlere Z kuşağı deniyor. Onlarla yapılan araştırmalarda (O araştırmalar, çok uluslu şirketler tarafından yapılıyor, çünkü onlar müşteri) Z kuşağının çok sıkıldığı ortaya çıkmış. Ben de bu durumun nedenini irdelemeye çalıştım. Ayrıca gençlere türbanın kökeninin Milat’tan önce 2000 yıllarında yaşayan Sümerlilere dayandığını söylemiştim. Merak edenler ünlü Sümerolog Muazzez İlmiye Çığ’ın “Sümerler’de Yaşam” kitabına bakabilirler.”
"LİNÇ KAMPANYASINI AK TROLLER BAŞLATTI"
Sabah, Star, Akit, Yeni Şafak gazeteleri aynı günlerde Özgentürk hakkında ‘Halkın bir kısmının kabul ettiği giyim tarzını aşağıladığı gerekçesiyle’ bir linç kampanyası başlatmıştı.
Bu duruma dikkat çeken Özgentürk, “Ardından ak troller sosyal medyada burada söylemeye utandığım sıfatlarla bu linç kampanyasına katıldılar. Hemen dava açıldı. Dava sırasında “Islah edilmesi gereken kadın”, “faşist”, “paçavra yazarı” tanımlarına muhatap oldum. Ben öyle kinle, böyle aşağılayıcı bir tavırla ömrüm boyunca karşılaşmamıştım. Başından kararlıydılar. Çünkü ben 71 yaşında ıslah edilmesi gereken laik bir yurttaş ve yazardım” dedi.
Özgentürk hakkında yürütülen kara kampanyaya şu sözlerle isyan etti: “Altı yaşındaki çocuklar için evlenilebilir, ananızın diz kapağından tahrik olabilirsiniz, erkekler dar pantolon giymemelidirler diyebilen hocalar, cübbeliler elini kolunu sallayıp gezerken; “Milletin ... koyacağız “diyenler makbul iş adamı sayılırken, çocuklara tecavüz edenler serbest bırakılırken ben ve benim gibi pek çok kişinin hapis cezası alması insana dokunuyor. Kimse kendini kandırmasın, artık hukuk yok. İşten atılması gereken öğretim üyeleri, siyasetçiler, sanatçılar, Kaz Dağları’nı savunanlar, Ankara garına sahip çıkanlar var! Çünkü bunlar ıslah edilmesi gereken yurttaşlar, onlar biat etmeyenler, onlar tu kaka! Bizlerin cezalandırılması gerek. Hatta ortadan yok olsak çok daha memnun olacaklar. Bu düzen ancak böyle yol alabilir.”
"MAFYATİK DÜZEN SÜRSÜN DİYE..."
Düşünce ve ifade özgürlüğü bakımından Türkiye’nin geldiği yeri değerlendiren Özgentürk, “Özgürlük artık hacı hocalara, cübbelilere, ak trollere, yandaş basın ve televizyonlarına, iktidar partisinin tüm üyelerine verilen bir haktır. Onlar karşı oldukları herkesi, her şeyi yok etmeye planlanmışlar ve bu görevi yerine getiriyorlar. Hem de bizim sizin vergilerimizle palazlanıyorlar. Dostlarıma 7 Temmuz tarihli ‘Ben Edepsizim’ başlıklı yazımı okumalarını öneririm. Evet, biz edepsizlerin yok edilmesi gerek, bu mafyatik düzenin sürmesi için” diye konuştu.
Anayasa Mahkemesinin barış akademisyenleri için verdiği hak ihlali kararına da değinen Özgentürk, “İnsanlar işlerinden geleceklerinden mahrum bırakıldılar. Barış bildirisi bahane edilerek, zaten zayıf akademik hayat yok edildi. Şimdi ne olacağını bilen var mı? İşlerine dönebilecekler mi, pasaport alabilecekler mi, kimse sevinmesin işler giderek kızışıyor” ifadelerini kullandı.