Savcılık, gazetecileri fişleyen SETA Raporunu kovuşturmaya gerek duymadı
Savcılık, hazırladığı raporla gazetecileri fişleyen ve hedef gösteren SETA hakkında yapılan suç duyurusunda, "kovuşturmaya yer olmadığı"na karar verdi.
SETA logosu
Medya ve Hukuk Çalışmaları Derneği'nin (MLSA), Siyaset, Ekonomi ve Toplumsal Araştırmalar (SETA) Vakfı hakkında yaptığı suç duyurusuyla ilgili olarak "kovuşturmaya yer olmadığı"na karar verildi.
Siyaset, Ekonomi ve Toplumsal Araştırmalar (SETA) Vakfı, sosyal medya üzerinden duyurduğu “Uluslararası Medya Kuruluşlarının Türkiye Uzantıları” başlıklı raporda gazetecileri fişlemiş ve hedef göstermişti. Medya ve Hukuk Çalışmaları Derneği (MLSA), 8 Temmuz 2019 tarihinde suç duyurusunda bulunmuştu.
Gazete Duvar'dan Nurettin Öztatar'ın haberine göre; MLSA’nın suç duyurusuna Ankara Cumhuriyet Başsavcılığı Basın Suçları Bürosu’ndan yanıt geldi. Savcılık, suç duyurusu ile ilgili olarak kovuşturmaya yer olmadığına karar verdi.
Suç duyurusunda belirtilen suçlamaların (halkı kin ve düşmanlığa alenen tahrik etme, suç işlemeye alenen tahrik, kişilerin huzur ve sükununu bozma, kişisel verilerin hukuka aykırı olarak kaydedilmesi) yasal unsurlarının oluşmadığını tespit eden savcılık, şüphelilerin eylemini “düşünceyi açıklama özgürlüğü kapsamında” değerlendirdiğinin altını çizdi.
Kararda ayrıca, “Sırf sükunu bozmaya yönelik hukuka aykırı bir davranış bulunmadığından TCK 123. maddesinde düzenlenen “kişilerin huzur ve sükununu bozma” suçunun yasal unsurlarının oluşmadığı, şüphelilerin eyleminin düşünceyi açıklama özgürlüğü kapsamında değerlendirilmesi nedeniyle araştırılarak ifadesinin tespitine gerek duyulmadığı,” bildirildi.
SETA RAPORUNDA NE VARDI?
Gazetecilik faaliyetinin ve gazetecilerin sosyal medya paylaşımlarının adeta kriminalize edildiği raporda BBC Türkçe, Deutsche Welle (DW) Türkçe, Voice of America (VOA) Türkçe, Sputnik Türkiye, Euronews Türkiye, CRI (Çin Uluslararası Radyosu) Türk ve Independent Türkçe kurumlarının yayın politikaları ile ilgili fişlemeye varan tespitler ve bu kurumlarda çalışan Türkiyeli gazetecilerin listesi bulunuyordu. Listedeki gazetecilerin özgeçmişi ve sosyal medya paylaşımlarındaki eğilimlerin tek tek listelenerek gazetecilerin sosyal medya sayfalarından ekran görüntüleri de eklenmişti.
Meşru gazetecilik faaliyetinin ve sosyal medya paylaşımlarının gayrimeşru gösterilmeye çalışıldığı raporda RSF Türkçe, Evrensel, BirGün ve Gazete Duvar hesaplarının paylaşımlarını retweet’lemek “hükümet karşıtı bir duruşa sahip olduğunu göstermek” olarak nitelendirilmişti. İçinde gazeteciler hakkında “hükümet karşıtı bir dili olduğu açıktır” ve “spekülatif konular üzerinden hükümete yönelik yaptığı suçlayıcı iddialarla dikkat çekmektedir” gibi ifadelerin geçtiği rapor, uluslararası kurumlarda çalışan Türkiyeli gazetecileri açıkça hedef gösterdiği iddia edilerek toplumun pek çok kesiminden tepki çekmişti. (HABER MERKEZİ)