İzmir Barosundan RTÜK yönetmeliğine tepki: İktidar sahiplerinin sansür ihtiyacı
İzmir Barosu, internet üzerinde RTÜK denetiminin önünü açan yönetmeliğin yürürlüğe girmesine tepki gösterdi.
Fotoğraf: İzmir Barosu
İzmir Barosu yeni çıkan RTÜK yönetmeliği ile ilgili yaptığı yazılı açıklamada, düzenlemeyi haklı kılan herhangi bir hukuki gerekçenin olmadığı belirtilerek, "Yönetmelik bu haliyle, hukuki bir düzenlemeyi hedeflememekte, yalnızca iktidar sahiplerinin sansür ihtiyacını yeni bir alana taşımanın aracı olmaktadır" denildi.
1 Ağustos tarihinde Resmi Gazete'de yayımlanarak yürürlüğe giren internetten radyo, televizyon ve isteğe bağlı yayın Netflix, Blu TV ve benzeri platform yayınlarını RTÜK'e lisans ve lisans ücreti ile bağlayan yönetmeliğe ilişkin İzmir Barosu yazılı açıklama yaptı.
"HER TÜRLÜ MUHALİF GÖRÜŞ SİNDİRMEK İSTENİYOR"
Düzenlemeyi haklı kılan herhangi bir hukuki gerekçenin olmadığı belirtilen açıklamada, "İnternet ortamı, radyo ve televizyon yayınları gibi belli sayıda frekansın kullanılmak zorunda olduğu ve bu sebeple yayıncılar arasında "adil" bir düzenleme yapmayı gerektiren bir mecra değildir. Yönetmelik bu haliyle, hukuki bir düzenlemeyi hedeflememekte, yalnızca iktidar sahiplerinin sansür ihtiyacını yeni bir alana taşımanın aracı olmaktadır" denildi. Açıklamada, "RTÜK'ün yakın tarihte üstlendiği rol ile tekelleşmiş ve iktidarın sesi haline gelmiş konvansiyonel medyanın durumu bir arada değerlendirildiğinde, bu düzenlemenin amacının her türlü muhalif görüşü ve alternatif hayat şeklini sindirmek, baskı altına almak olduğu görülecektir" ifadelerine yer verildi.
"BOĞULMAK İSTENEN BİREYSEL ÖZGÜRLÜKLER"
Bundan sonraki süreç içerisinde internet üzerinden yayıncılık yapan alternatif haber kanallarının ve kültürel içerik üreten tüm yayıncıların, sansür, para cezası gibi engellemelere maruz kalacağına dikkat çekilen açıklamada, " Boğulmak istenen, bireysel özgürlükler, ifade hürriyeti, alternatif siyasi ve kültürel yaşamdır. Hukuki düzenleme kılıfı ile özgürlüklerimizin son kırıntılarına yapılan bu aymaz saldırıyı şiddetle reddediyoruz. Biliyoruz ki, Türkiye Cumhuriyeti yurttaşları, kendilerine reva görülen bu totaliter üçüncü dünyacı dayatmayı en kısa sürede hükümsüz kılacaktır. Söz veriyoruz, dün olduğu gibi bugünden sonra da yurttaşlarımızın haklarını korumak, onları "mehterci penguen medyasına" mahkum etmemek için her türlü hukuki ve toplumsal çabayı göstereceğiz" denildi. (İzmir/EVRENSEL)