ABD'de 24 saat içinde 3. saldırı: 31 kişi öldü

ABD'nin Teksas eyaleti El Paso kentinde alışveriş merkezine düzenlenen silahlı saldırıda 22 kişi yaşamını yitirdi ve çok sayıda kişi yaralandı. Teksas eyaleti Valisi Greg Abbott, saldırının Cielo Vista alışveriş merkezi içindeki Walmart mağazasında "beyaz Amerikalı" bir saldırgan tarafından düzenlendiğini açıkladı. Bazı yaralı göçmenlerin gözaltı korkusuyla hastaneye gidemedikleri ileri sürüldü.

OHIO'DAKİ SALDIRIDA 9 KİŞİ ÖLDÜRÜLDÜ

Teksas'taki saldırının ardından ikinci bir silahlı saldırı daha Ohio eyaletinde meydana geldi. Dayton Polis Teşkilatı, sosyal medyada yaptığı açıklamada, saldırıda 9 kişinin hayatını kaybettiğini, 16 kişinin ise yaralandığını duyurdu. Polis, saldırganın da olay yerinde öldüğünü belirtildi.

CHICAGO'DA 9 KİŞİ YARALANDI

İlerleyen saatlerde ise bir başka saldırı Chicago kentinde düzenlendi. Silahlı saldırıda en az 9 kişinin yaralandığı bildirildi.

Chicago Sun-Times gazetesinin haberine göre olay, kentin batı yakasındaki Douglas Park'ta, kimliği belirlenemeyen silahlı bir kişinin siyah bir Chevrolet Camaro'dan ateş açmasıyla gerçekleşti. Bir parkta düzenlenen silahlı saldırıda 7 kişi yaralandı.

​Diğer yandan olaydan saatler sonra, birkaç blok ötedeki ayrı bir silahlı saldırıda iki kişinin yaralandığı bildirildi.

SALDIRILAR PROTESTO EDİLDİ: SALDIRGAN TRUMP’IN IRKÇILIĞINDAN CESARET ALDI

ABD’de pazar günü 24 saat içinde El Paso ve Dayton kentlerinde düzenlenen ve 31 kişinin hayatını kaybettiği saldırılar terörizm tartışmalarını tetiklerken esnek silah yasalarına tepki yağdı. Demokrat Partililer, “Saldırganın Trump’ın ırkçılığından cesaret aldığı” eleştirileri yöneltti.

‘TRUMP’IN SÖYLEMİYLE BAĞLANTILI’

Amerikan hukuk kuruluşu Güney Yoksulluk Hukuk Merkezi (Southern Poverty Law Center) tarafından yapılan yazılı açıklamada, ülkede artan silahlı saldırıların, Trump’ın başkanlık sürecindeki “ırkçı” ifadelerle direkt ilişkisi olduğu belirtildi. Trump’ın seçim çıkarları için ABD’deki beyaz olmayan herkesi tehlikeye attığı savunulan açıklamada, “Trump yönetiminin, El Paso ve ülkenin birçok yerinde yaşanan şiddette rolü olmadığını düşünmesi, en iyi ihtimalle cahilliktir” ifadelerini kullandı.

AA’nın haberine göre, Güney Yoksulluk Hukuk Merkezi İstihbarat Müdürü Heidi Beirich de “Başkan Trump’ın göçmenler için sürekli aşağılayıcı ifadeler kullanması, toplumda önüne geçilemez bir göçmen karşıtlığı oluşturuyor. Trump, ahlak sınırlarını aşarak attığı göçmenlik karşıtı tweetler ve sarf ettiği sözlerle ırkçılığı normalleştirdiği gibi, şiddete yol açan beyaz üstünlüğüne ilişkin teorileri körüklüyor.”

‘IRKÇILARA HİTAP EDEN BİR BAŞKANIMIZ VAR’

Demokratların başkan adaylarından senatör Bernie Sanders da, Twitter üzerinden Trump’a şu çağrıyı yaptı: “Sayın Başkan ırkçı, nefret dolu ve göç karşıtı söyleminize son verin. Kullandığınız dil, radikalleri cesaretlendiren bir iklim yaratıyor.”

Sanders ayrıca CNN’e yaptığı açıklamada, “Mevcut tüm kanıtlar, ırkçı, yabancı düşmanı, beyaz milliyetçilere hitap eden bir başkanımız olduğunu gösteriyor” dedi. Sanders, Trump’ın bu söylemlerinden cesaret bulan yandaşlarının eline silah aldığına dikkat çekerken, Demokratların bir diğer başkan aday adayı senatör Cory Booker da Trump’ı “Korkuları, nefreti ve bağnazlığı körüklemekle” suçladı.

‘TERÖRİZM NİTELENDİRMESİ OLUMLU’

Konuya ilişkin medyaya değerlendirmelerde bulunan Amerikalı ırkçılık ve Nefret Suçları Uzmanı Mallory Simon, Trump yönetimi tarafından açıktan ifade edilmese de ırk, din veya beyaz üstünlüğü gerekçeleriyle düzenlenen saldırıların artık Amerikalı yetkililerce terörizm olarak tanımlanmaya başlandığını belirtti. Söz konusu saldırganların “beyaz” ve “Amerikalı” olması sebebiyle teröristlere uygulanan muameleyi görmediğine dikkati çeken Simon, El Paso saldırısının yetkililerce “terörizm” olarak nitelendirilmesinin beyaz ırkçılık ile mücadele kapsamında olumlu bir adım olduğunu kaydetti.

‘NEFRET SUÇUNDAN YARGILANACAK’

ABD Adalet Bakanlığı Yetkilisi John Bash, Teksas’ın El Paso kentinde 22 kişiyi öldürüp en az 26 kişiyi yaralayan Patrick Crusius için federal nefret ve silahlı eylem suçu kapsamında idam cezası isteyeceklerini açıkladı. Bash, “Bu saldırıyı terör dosyası olarak görüyoruz. Bu yüzden teröristlere ne yapıyorsak Crusius için de aynısını yapacak ve adaleti sağlayacağız” ifadelerini kullandı.

TRUMP’IN YORUMUNA TEPKİ

Saldırılara ilişkin basın mensuplarına yeni açıklamalarda bulunan Trump, saldırıların “nefret içerikli ve korkakça işlenmiş olduğunu” ve bu tür eylemlerin son bulması için elinden geleni yapacağını söyledi. Ancak Trump’ın, açıklama sırasında saldırganları “Akli dengesi yerinde olmayan bireyler” olarak nitelendirmesi, ülke genelinde tepkiye neden oldu.

Demokratların 2020 başkan aday adaylarından Teksas’tan Temsilciler Meclisi Üyesi Beto O’Rourke, Amerikan medyasına yaptığı açıklamada, Trump’ın ırkçı söylemleriyle insanları ırkçılığa teşvik ettiğini ve bunun neticesi olarak şiddet eylemlerinin arttığını vurguladı. (DIŞ HABERLER)

Ekim KILIÇ
New York

ABD üst üste silahlı saldırılarla sarsılıyor. 28 Temmuz günü Kaliforniya eyaletinde bir sarımsak festivalinde gerçekleşen ve zanlı dahil 4 kişinin yaşamına yitirmesine sebep olan katliamın acısı dinmeden dün ABD’de yeni bir katliam daha yaşandı. 22 kişinin yaşamına yitirmesine ve 20'den fazla kişinin yaralanmasıyla sonuçlanan katliam Teksas’ın El Paso kentinde bir alışveriş merkezinde gerçekleştirildi. Amerikan basınına göre saldırı 21 yaşındaki genç bir beyaz erkek olan Patrick Crusius tarafından yapıldı.

GÖÇMENLER KORKUDAN HASTANEYE GİDEMİYOR

Meksika ve Chicano kökenli olan insanların öldürüldüğü katliamın ırkçı bir saldırı olduğu El Paso polis şefi Greg Allen tarafından bildiriliyor: “Şu anda, bu kişiden bir dereceye kadar potansiyel nefret suçuyla ilişkisi olduğunu gösteren bir manifestoya sahibiz.”

Saldırganın “manifestosu”nda ayrıca özellikle Meksikalı göçmenlere yönelik nefret söylemlerin yer aldığı farklı kaynaklardan belirtiliyor. ABC News muhabiri Joshua Hoyos da Twitter hesabından yaptığı paylaşımda zanlının gözaltına alındıktan sonra dedektiflere “Oldukça çok Meksikalı vurmak istiyorum” dediğini aktardı.

CNN’in haberine göre El Paso’daki yerel otoritelerin iddiasına göre bazı katliam mağdurları hastanelere gidemedi. Çünkü göçmenler göçmen politikasının yarattığı sıkıntılardan ötürü gözaltına alınmak istemiyor.

VALİLİK AÇIKLAMASI: ŞİDDET EYLEMİ

Öte yandan ABD’nin Teksas Eyaleti Valisi Abbott, yaptığı basın açıklamasında, Cielo Vista alışveriş merkezi içindeki Walmart mağazasında düzenlenen saldırıyı “iğrenç ve anlamsız bir şiddet eylemi” olarak nitelendirdi ve olaya ilişkin tüm güvenlik ekiplerini bölgeye yönlendirdiklerini belirtti. Abbott’un saldırı için “terör eylemi” dememesi dikkat çekti. ABD’li yetkililer “beyaz ABD’lilerin” katliamlarını terör olarak nitelemedikleri için uzun süredir eleştiriliyorlar.

Öte yandan Abbott, yaralanan 26 kişinin de çevre hastanelerde tedavi altına alındığını ifade etti.

TRUMP: HABERLER ÇOK KÖTÜ

ABD Başkanı Donald Trump ise saldırıyla ilgili, “Haberler çok kötü, çok ölü var” dedi. AA’nın haberine göre sosyal medya hesabı üzerinden açıklama yapan ABD Başkanı Donald Trump, “El Paso, Teksas’ta korkunç saldırı. Haberler çok kötü, çok ölü var. Eyalet ve yerel makamlar çalışma yapıyor. Federal Hükümetin tam desteğinin olduğunu valiye söyledim” dedi.

BİREYSEL SİLAHLANMA VE IRKÇILIK

Geçtiğimiz temmuz ayında Kaliforniya’da yapılan katliamın zanlısının da katliam sonrasında sosyal medya paylaşımlarında azınlıklara yönelik nefret söylemleri yer alıyordu. ABD’de süregelen kitlesel katliamlar beyaz ırkçılık, bireyciliğin insanları yalnızlaştırması ve bireysel silah alımlarının sınırlandırılmaması gibi sebeplere bağlanıyor. Medyada yer alan haberlerde ABD’de 2019 yılının başından beri geçen gün sayısından daha fazla kitlesel katliamın olduğu belirtiliyor. 31 Temmuz’a kadar kayıt altına alınan saldırıların sayısı 248 tane.

‘BEYAZ IRKÇILIK’ YÜKSELİŞTE

Öte yandan Muhafazakar medyanın 2016 Başkanlık seçimlerinden sonra yükselen ırkçı saldırılara karşı tepki olarak örgütlenen Antifa (Anti faşist) grupları spekülatör George Soros tarafından desteklenen Demokratik Parti’nin paramiliter kolu olarak lanse etmesi en sonunda Kongre’ye de yansıdı.

18 Temmuz’da Cumhuriyetçi senatörler Bill Cassidy ve Ted Cruz Senato’da Antifa’nın bir tehdit oluşturduğuna dair bir önerge sundu. Önerge açıkça Antifa’nın yurtiçinde yer alan bir terörist örgüt olarak ilan edilmesini öngörüyor. Önergenin sunumdan bir gün önce ise Cumhuriyetçi Brian Fitzpatrick ise Başsavcı Bill Barr’a “Antifa’yı yurtiçi bir terörist örgüt olarak isimlendirilmesi için gerekli işlemlerin icra edilmesi” gerektiğini talep eden bir mektup gönderdi. Senatör Cruz daha da ileri giderek Antifa’yı gizli beyaz ırkçı örgütü olan Ku Klux Klan’la ve mafyayla karşılaştırdı.

Truthout’ta çıkan habere göre Sivil Haklar Savunma Merkezi’nde avukatlık yapan Cooper Brinson önergeyi “Cumhuriyetçilerin tabanındaki yoğun şiddet üzerinde toplanmış dikkati dağıtmak için hesaplanmış bir adım” olarak nitelendirdi.