RTÜK Başkanı: Eleştiriler iyi niyetli olmayan muhalefet alışkanlığından kaynaklı
RTÜK Başkanı Ebubekir Şahin, "internet yayınlarına sansür" yönetmeliğini savundu.
Ebubekir Şahin | Fotoğraf: DHA
RTÜK Başkanı Ebubekir Şahin, Radyo, 'internet yayınlarına sansür' yorumlarına neden olan yönetmelik ile ilgili, "Yönetmenlik yayınlandığı andan itibaren çektiğimiz fotoğrafta gördük ki yoğun eleştirilerin çoğunluğu ya eksik bilgiden ya da iyi niyetli olmayan muhalefet etme alışkanlığından, ön yargılardan kaynaklanıyor" dedi.
Radyo ve Televizyon Üst Kurulu (RTÜK) Başkanı Ebubekir Şahin, AA muhabirine yaptığı açıklamada, TBMM'de daha önce görüşülerek yürürlüğe giren kanuna göre çıkarılan ve önemli bir boşluğu dolduran yönetmeliğin ülke ile millete hayırlı olmasını temenni etti.
Yönetmeliğin Resmi Gazete'de yayımlanmasının ardından yapılan tartışmaları titizlikle takip ettiklerini ve her görüşü dikkatle ele aldıklarını vurgulayan Şahin, olumlu yorumları, haksız ve acımasız eleştirileri tek tek analiz ettiklerini kaydetti.
Yönetmeliğe tabi kuruluşlardan neredeyse hiçbir itirazın gelmemesinin, hatta RTÜK’ün düzenlemelerini dikkate alacaklarını ifade etmelerinin oldukça anlamlı ve memnuniyet verici olduğuna değinen Şahin özetle şöyle devam etti:
"Sansür kavramının ne olduğunu çok iyi bilen bazı art niyetli kesimler, kamuoyunu yanlış yönlendirerek sansürcülük eleştirisi yapıyor. Sansürden bilerek veya bilmeden, bir amaca hizmet ederek ya da bilinçsizce bahsedenlerin iyi niyetli oldukları düşünülemez. Herkesin malumu sansür, yayınların daha yapılmadan denetlenmesi ve müdahalelerin uygulanmasıdır. Anayasamızda da açıkça sansür yasaklanmıştır. Hiçbir kişi ya da kurum sansür uygulayamaz."
"HAKSIZ REKABETİN KORUNMASI AMAÇLANIYOR"
"İnternet üzerindeki platformlarda isteğe bağlı yayıncılığı düzenleme ve denetleme çalışmalarımız hayatın doğal akışına ters düşecek şekilde olmayacaktır. Kişilerin özgürlük alanları bizim için çok değerli ve anlamlıdır" diyen Şahin, yönetmelikle, yayın hizmetleri alanında ifade ve haber alma özgürlüğünün, düşünce çeşitliliğinin, rekabet ortamının, çoğulculuğun güvence altına alınması, haksız rekabetin ortadan kaldırılması ve kamu menfaatinin korunmasının amaçlandığına dikkati çekti.
Geleneksel radyo ve televizyonların aldıkları yayın lisanslarıyla frekans kullanım ücreti gibi yükümlülüklerini yerine getirerek devlete vergi sorumluluğunu da üstlendiklerini anlatan Şahin, topladığı vergilerle istisnasız her vatandaşa hizmet eden devlet mekanizmasının, her alanda olduğu gibi yayıncılıkta da kayıt dışılığa müsaade edemeyeceğine değindi.
"YAYINCI ŞİRKETLER VERGİ VERECEK"
Ebubekir Şahin, "Abonelik sistemiyle milyonlarca lira gelir elde eden, internet üzerinden platformlardan isteğe bağlı yayıncılık yapan şirketler, maalesef ülkemizde şu anda hiçbir düzenlemeye ve vergi yükümlülüğüne tabi değildir. Hukuki hiçbir sorumlulukları yoktur. Kazançları üzerinde denetim imkansızdır. Burada çarpık bir durum da ortaya çıkıyor. Mevcut lisanslı platformlardan isteğe bağlı yayıncılık hizmetlerine abone olanlar, çeşitli kalemlerde devlete sorumluluklarını yerine getirerek vergilerini öderken, abonelerinden yüksek miktarda gelir elde eden internet tabanlı şirketler, devlete tek kuruş vergi ödemiyor" diye konuştu.
Yeni düzenlemeyle, internet tabanlı yayıncılık yapacak kuruluşlarla birlikte yayınlarını sürdüren uluslararası yayın kuruluşlarının Türkiye'de kuracakları şirketlerle resmiyete kavuşacağını vurgulayan Şahin, bu kurumların diğer tüm yayıncılar gibi yasal yükümlülükleri de yerine getireceğini anlattı.
İnternet yayıncılığının kayıt dışı olmasının eşitlik ilkesine aykırı olduğunu ve haksız rekabete yol açtığını belirten Şahin, Üst Kurulun geleneksel yayıncılık yapan kuruluşları da korumak durumunda olduğunu, dünyada hiçbir ülkenin bu şekilde kayıt dışı faaliyet gösteren oluşumlara müsaade etmeyeceğini dile getirdi.
Televizyon izleme alışkanlıklarına yeni boyut kazandıran yeni medya araçlarının öğrenciler tarafından kullanımının dikkat çekici olduğunu anlatan Şahin, yayınların çocuklar tarafından internet ortamından takibinin bu alanda yapılacak düzenlemelerin ve denetimlerin ne denli gerekli olduğunu gösterdiğine işaret etti.
"DENETİM İSTEYENLER YÜZDE 70"
Şahin, İzleyici Eğilimleri Araştırması 2018 verilerine göre, vatandaşların yüzde 70,4'ünün internet üzerinden yayın yapan platformların denetlenmesi gerektiğini düşündüğünü, "Denetim olmasın" diyenlerin oranının yüzde 13 olduğunu bildirdi.
Aynı araştırmada, internet üzerinden yayın yapan bazı platformlara üyeliği olanların görüşlerine de yer verildiğine değinen Şahin, bunlardan birine üye olan ve yayınları takip edenlerin yüzde 65,9'unun bu platformlarda denetim olması, yüzde 29,5’inin de denetim olmamasını istediğini söyledi.
Şahin, "Birçok ülkede internet yayın içeriklerinin denetlenmesi ve içerik üreticilerinin lisanslanmasına yönelik çalışmalar mevcuttur. Ülkemiz, internet yayıncılık alanına ilişkin hayata geçirdiği demokratik düzenlemesiyle pek çok Avrupa ülkesini geride bıraktı." ifadesini kullandı.
"AVRUPA'DA GEÇEN YIL DÜZENLEME YAPILDI"
Avrupa Görsel-İşitsel Medya Hizmetleri Direktifi'nde yapılan değişiklikle "isteğe bağlı yayın hizmetleri denetimi uygulaması"nın AB Resmi Gazetesi'nde yayımlanarak 19 Aralık 2018'de hayata geçmeye başladığını anımsatan Şahin, ülkelerin 21 aylık uyum süresi sonunda iç hukuka aktarmak durumunda oldukları yeni direktifte video paylaşım platformlarının da düzenleme kapsamına girdiğini söyledi.
ABD'de de çocukların ve gençlerin cinsellik, şiddet ve uyuşturucu temalı yayınlara karşı korunması amacıyla video paylaşım sitelerinin içeriklerinin kısıtlanması için kanun teklifi hazırlandığının bilindiğini belirten Şahin, şöyle devam etti:
"Gerçekler ve örnekler ayan beyan ortadayken düzensizlik ve denetimsizlik talep eden sınırlı kesimin maksadını anlamak mümkün değildir. RTÜK, özgürlükleri kısıtlamayı değil özgürlük alanını genişletmeyi ve aziz milletimizin menfaatlerini gözetmektedir. İnternet, özgürlükler alanıdır. O yüzden, internet ve sosyal ağlardan eleştiriler özgürce devam ediyor.
Özgürlüklerle birlikte internet yayınlarında zararlı içerikler olmamalıdır. Özgürlük demek işimize geldiği gibi her an her zeminde karşımızdakinin kutsallarına, ailesine ve değerlerine sınırsızca küfretmek değildir. Hem özgürlükleri yaşayacak hem de aile ve çocukları korumak adına milli ve manevi değerlerimize sahip çıkacağız. Kimsenin endişesi olmasın. Türkiye Cumhuriyeti'miz, kişisel özgürlükleri de garanti altına alan demokratik hukuk devletidir."
"GELENEKSEL YAYINLARA ALAN AÇILIYOR"
Ebubekir Şahin, Üst Kurul olarak yayıncılık alanını da çeşitlendirme çabasında olduklarını vurgulayarak, "Bu düzenlemeyle geleneksel yayıncılara da alan açtık. Onların ilave lisans almadan internet yayınlarının önünü açtık" dedi. (HABER MERKEZİ)