KHK ile kadroya geçen DEÜ işçileri: TİS hakkından faydalanmak istiyoruz
Dokuz Eylül Üniversitesinde KHK ile kadroya geçirilen işçiler, taşeron düzeninin gerçek anlamda sonlandırılmasını ve toplusözleşme hakkından yararlanmalarını istiyor.
Fotoğraf: Evrensel
Eda AKTAŞ
İzmir
Kamu kurumlarında kağıt üzerinde 500 binin üzerinde kadrolu işçi gözüküyor. Ancak bu işçilerin 300 bini bu sözleşmeden yararlanamıyor. Çünkü KHK ile taşerondan kadroya alınan işçiler, hükümetin yaptığı düzenleme nedeniyle 2020 Ekim ayına kadar sözleşme dışı bırakıldı. İşçiler bu sürede YHK tarafından bağıtlanan yıllık yüzde 4+4’lük zamma mahkum edildi.
Konuyla ilgili görüştüğümüz Dokuz Eylül Üniversitesi Hastanesinde (DEÜ) çalışan Sağlık-İş Sendikası üyesi temizlik ve yardımcı sağlık personeli işçileri, taşeron düzeninin devam ettiğine dikkat çekti. Sözleşmeden yararlanmak istediklerini dile getiren işçiler, kendilerine verilen yüzde 4+4 zammın ve kamu sözleşmelerinde hükümetin teklif ettiği yüzde 6+4’lük artışın komik olduğunu belirterek birlik ve mücadele çağrısı yaptı.
‘KRİZE YENİK DÜŞTÜK’
Yardımcı sağlık personeli olarak 14 yıldır çalışan Mahmut Digit, ”696 sayılı KHK ile kadroya geçtik demek isterdim ama biz hâlâ taşeronda gibi çalışıyoruz. KHK ile geçiş yaptığımız için hükümet 2018’in toplu iş sözleşmesinden faydalandırmadı. Bir yıldan fazla oldu kadroya geçeli ama hâlâ kadrolu işçilerin haklarından yararlanamıyoruz” dedi. Yaşanan ekonomik krize dikkat çeken Digit, şöyle devam etti: “Bütün işçiler, emekçiler, memurlar bu krize yenik düştü. Gıda, giyim, her türlü alanda yüzde 30’lara varan zamlar yapılırken bizden yüzde 4’lük zamla geçinmemiz isteniyor. Taşeronda olsak belki daha iyi olacaktı. En azından kendimize kadro diye lakap takmamış olurduk. Çünkü kadroya geçmeden önce Cumhurbaşkanı bize söz vermişti aradaki şirket farkını ben işçiye yansıtacağım diye. Bunu vermemekle beraber bizi enflasyona yenik düşürdüler. Giderlerin çok çok altında bir maaşa zorunlu bırakıldık”
Yapılan toplusözleşmenin KHK ile geçiş yapan işçilere yansıtılmayacağını ifade eden Digit, “Sağ olsun devletimiz 'Bir yılı aştı siz kadroya geçtiniz. Ama yine de siz KHK ile geçtiğiniz için bizim üvey evladımızsınız, kamburumuzsunuz' dedi. Gerçekten kadrolu işçiler de zor durumda ama biz onlardan daha zor durumdayız. En azından yapılacak olan toplu iş sözleşmesinden bir an önce faydalandırılıp, daha önce taşeron firmalara verilen paraların işçilere yansıtılmasını istiyoruz” diye konuştu.
‘VERİLEN KADRONUN İÇİ BOŞ’
Nurettin Hortum 12 yıldır yardımcı sağlık personeli olarak çalıştığını söyleyerek, “Yapılan bir haksızlık var. Uzun zamandır bu kadroyu bekliyorduk ama verilen kadronun içi boş. 2020 yılından sonra ne olur onu bilmiyorum. Ama şu anda içi boş. 2020’ye kadar bekletilmesi zaten saçmalık” dedi. Enflasyon farkına ve verilen ücretlere dikkat çeken Hortum, “Bizi bu duruma sokanların kendi maaşlarına yaptıkları zammın yanında yüzde 4’lük bir zam hiçbir şey değil. Ben siyasetten anlamam, ekmek kavgasındayım. İşçiler birlik olduktan sonra çok şeyler olur. Biz işçiler olarak yumruk olsak hiçbir şey yapamazlar, biz de hakkımız olanı alırız” diye konuştu.
‘KADROYA GEÇTİK AMA…’
13 yıldır yardımcı sağlık personeli olarak çalışan Bülent Öztürk, iş yüklerinin fazla olduğunu söyleyerek, “Kadroya geçtik ama haklarımızı kullanamıyoruz. Bakanlığın sunduğu teklif çok komik rakamlar. Neyi düşünerek böyle bir şeye karar veriyorlar. Bence kendilerini ayrı bir dünyada zannediyorlar. Vekillere yüzde 50 zam veriyorlar işçilere gelince yüzde 4’lük zam. Her şeye dünya kadar zam geldi. İşçiye gelince yüzde 4, çok enteresan” diye konuştu.
‘KARNIMIZI ZOR DOYURUYORUZ’
8 yıldır temizlik elemanı olarka çalışan Durdu Uz, şunları söyledi: “KHK ile geçtiğimiz için yeni eleman alımı yapılmıyor ve fazlasıyla yoğun çalışıyoruz. İki bölüme bakarken üç dört bölüme bakıyoruz şu an. İş yükümüz çok fazla ve ağır olduğu için sakatlanma riskimiz oluyor. Eleman alınmadığı gibi kurumda çözüm üretmiyor” diyerek yaşadıkları sorunları anlattı. KHK ile geçiş yapan işçilere suçlu muamelesi yapıldığını söyleyen Uz, “Sanki yıllarca buraya hizmet ettiğimiz için suçluymuşuz gibi hiçbir haktan yararlandırılmadan kadroya geçirildik. Zamlar komik. İşçilere önem verilip çalışma koşulları düşünülerek daha uygun bir şekilde zam yapılmalı. Evim yok, ev alma gibi bir şansım da yok. Çünkü faizler belli aldığım ücret ortada. Anca karnımızı bir şekilde doyurabiliyoruz. Ama onun dışında çocuklarımın geleceği için hiçbir şey yapamıyorum. Ekonomik olarak çok kötü bir durumdayız” diye konuştu.