Hakim ve savcı atamalarına tepki: Mülakatın bağımsız olması sağlanmalıdır

Yargıçlar Sendikası Hakimlik ve Savcılık Mülakat Sınavlarıyla ilgili yazılı açıklama yaptı. Açıklamada mülakatların bağımsız olması gerektiğine vurgu yapılırken, “Ele geçirilen yargı kimseye fayda sağlamayacağı gibi her iktidar değiştiğinde başka başka siyasi görüşlerin ele geçirmesine açık bir hal alacak ve bu hal değişmeyecektir. Bağımsız ve tarafsız yargının inşasına sınavlardan başlanmalıdır” denildi.

Haziran ayında Adalet Bakanlığı tarafından yayınlana Yargı Reformu Stratejisi Belgesine değinilen açıklamada, “Bu duyuruda amaçlanan hedefin adalete erişim ve yargının bağımsızlığı ile şeffaflığının sağlanması olduğu açıklanmıştır. Görünüş itibari ile herkesimi memnun eden bir açıklamadır.

Ancak ne yazık ki hakimlik ve cumhuriyet savcılığı mesleğine giriş için yıllardan beri uygulanan mülakat sınavında bir kez daha söylenilen ile yapılanın örtüşmediği ortaya çıkmıştır” denildi.

Hakim ve Cumhuriyet Savcısı olabilmek için sınavlara giren binlerce kişinin, daha mesleğe girerken adaletsizlikle, kayırmayla, taraftarlıkla, cemaat mensubiyeti olmakla karşı karşıya kaldığı ifade edilen açıklamada, “Bu bir hukuk devletinde asla ve asla olmaması gereken bir durumdur. Adalet hepimizin oksijen kaynağıdır. Kaynağımızı bitirdiğimizde hukuk devleti olma hayali boşa çıkacak , yargı reformu söylemlerinin lafı güzaf olduğu bir kez daha anlaşılacaktır” denildi.

“ŞEFFAFLIĞI TARTIŞILIR OLAN BİR SINAV KABUL EDİLEMEZ”

“Hakimlik ve cumhuriyet savcılığı sınavlarında mülakat yapılmasının gerekli olduğu kabulümüzdür. Bu mülakatın, bağımsız, içerisinde sosyolog, psikolog, iletişim uzmanı,uygulamadan yargıç ve cumhuriyet savcısı ile hukuk fakültesi mezunu bir akademisyenin bulunduğu bir kurul tarafından kamera kaydı ile kayıt altına alınarak gerçekleştirilmesi, kazananın ve kaybedenin, nedenini bildiği ve sonucunu kabullendiği bir sınav şeklinde olması sağlanmalıdır. Aksi halde bu şekilde mesleğe girişte şeffaflığı tartışılır olan bir sınavla mesleğe kabul edilenler dönemin yargıç ve cumhuriyet savcısı damgasını yemekten asla kurtulamayacaklar, verdikleri her karar da tartışılır olacaktır. Unutulmasın ki sınavları yapanlar da adam kayırmacılıkla suçlanacak ve hesap vermekten kurtulamayacaklardır" ifadelerine yer verildi.

"BAĞIMSIZ VE TARAFSIZ YARGININ İNŞASINA SINAVLARDAN BAŞLANMALIDIR"

Hakimlerin statüsü hakkında Avrupa şartında genel hükümler kısmında, işe alınmayı, atamayı, mesleki ilerlemeyi veya bir hâkimin görevinin sona ermesini etkileyen her kararın en azından yarısı hâkimler tarafından oluşan, yürütmeye ve yasamaya karşı bağımsız bir otoritenin öngörülmekte olduğu belirtilen açıklamada, "Türkiye Cumhuriyeti devleti de bu şartlara uyarak mesleğe alım da dahil olmak üzere gereğini yerine getirmek zorundadır. Bağımsız ve tarafsız yargı hayal değildir. Türkiye Cumhuriyeti yargısını özlenir olmaktan çıkarmak ve hukuk devletinde her kuralı ile sağlıklı işleyen bir yargıya kavuşturmak hepimizin ortak gayesi olmak zorundadır. Siyasi iktidarın dahi o yargıya ihtiyacı vardır. Ele geçirilen yargı kimseye fayda sağlamayacağı gibi her iktidar değiştiğinde başka başka siyasi görüşlerin ele geçirmesine açık bir hal alacak ve bu hal değişmeyecektir. Yapmamız gereken söylediklerimiz ile yaptıklarımızın buluşmasına, örtüşmesine izin vermektir. Bağımsız ve tarafsız yargının inşasına sınavlardan başlanması gerekliliğini, hukuk devleti olmanın sorumluluklarının yerine getirilmesini, aksi her uygulamanın adalet sistemimizi enkaza çevireceğini hatırlatıyoruz" denildi. (İzmir/EVRENSEL)

CHP'Lİ AYHAN BARUTÇU: LİYAKAT YOKSA ADALET DE YOK

CHP Adana Milletvekili Ayhan Barut da açıklanan, adli ve idari yargı hakim savcı adaylığı mülakat sonuçlarına tepki gösterdi. Barut sonuçlara ilişkin pek çok hakim, savcı adayından gelen şikayetlerin yenilir yutulur olmadığını ifade etti.

“Ülkemizde her şeyin temelinde adalet yatmaktadır. Bunu sağlayan en temel kurumumuzda kuşkusuz Adalet Bakanlığı eliyle idare edilen mahkemelerimizdir. Mahkemelerde adalet dağıtacak savcı ve hakimlerimizin tek kılavuzu ulusal ve uluslararası hukuk normları olmalıdır.” diyen Barut “Onun için Sayın Adalet Bakanına çağrıda bulunuyorum; Bakanlığın adına yakışır davranın. Bir ideolojiye, bir inanca, bir siyasi görüşe angaje olmuş hakim ve savcılarla ülkemizin vardığı durum ortada. Hak, hukuk ve adalet dağıtacak bu kutsal meslekler için bir görüşün bir düşüncenin hakim olmasını hedefleyen insanları tercih etmekten sakının.” ifadelerini kullandı.

‘AKP’DE GÖREV ALMIŞ OLANLAR VAR’

Açıklanan sonuçlara ilişkin yoğun şikayet aldığını paylaşan Barut sözlerini şöyle sürdürdü:

“Kazananların pek çoğunun Adalet ve Kalkınma Partisinde görev almış, il-ilçe yöneticiliği yapmış, belediyelerde, belediye iştiraklerindeki avukatlar olduğu ifade edilmektedir. Bunu kabul etmek mümkün değil. Binlerce kişinin girdiği sınavlarda ilk 200 içinde yer alan ülkemizin yetiştirdiği çok başarılı hukukçuların elenmesini izah edemezsiniz. Bunun izahı ancak ben kendi hukukumu ve benim talimatlarıma göre dava açacak ve sonuçlandıracak savcı ve hakimleri seçiyorum olur ki, bu anlayışı ülkemiz daha fazla kaldıramaz. Bu yaklaşımdan derhal vazgeçilmelidir. Sınava giren adaylar arasında liyakat esas alınmalı ve tercih ona göre yapılmalıdır. Aksi takdirde liyakat yok ise adalet de yok oluyor!”

‘FAKÜLTE BİRİNCİSİ BİLE ATANMADI’

Barut “Sınava giren ve elenen adaylar arasında Akdeniz Üniversitesi Hukuk Fakültesini birincilikle bitiren bir kişi de var. Marmara Üniversitesi Hukuk Fakültesini 15. olarak bitiren de var. Sınavda 90 puan alıp elenen de var. Bu sonuçların nasıl alındığını birilerinin çıkıp kamuoyuna açıklaması gerekiyor” dedi.

‘MÜLAKAT USULÜNDEN VAZGEÇİLMELİ’

Barut son olarak şu çağrıyı yaptı: “Mülakat usulünden vazgeçilmeli. Ya da şeffaf denetlenebilir, kameralar önünde ve yargı yolu açık şekilde yapılmalıdır. Alevi adayların neredeyse tamamı mezhepsel bakış açıları nedeniyle hiçbir değerlendirmeye tabi tutulmadan direkt elenmektedir. Bunların içinde yüksek puan alanlar çoğunluktadır. Geçmiş dönemde kazara mülakatı geçenler de akademi sonrasında ikinci mülakat adı altında elenmiştir. Bu hak gasbına son verilmelidir.

Sınavı kazananların listesi son 2 senedir yayımlanmıyor. Neden? Sınav sonucunda başarılı olanların listesi eskiden olduğu gibi yayımlanmalıdır.” (HABER MERKEZİ)