Tekstil atölyesinin mozaiği
Atölyenin yan tarafında dar bir sokakta dip dibe olan evlerin gölgelerine sığınan tekstil atölyesi işçilerinin yanlarına gidiyoruz ve sohbetimize başlıyoruz.
fotoğraf:pexels
Seren ELATAŞ
Adnan KARATAŞ
Adana
Tekstil atölyeleri denildiğinde zihinlerde üretim araçları olarak dikiş makinesi, ütü vb. araçlar canlanırken bu iş yerlerinde çalışanların ise gençler ve kadınlar olduğu akla gelir. Tabii, bu kesimlere son yıllarda mültecilerde eklendi.
Adana’nın Seyhan ilçesine bağlı Şakirpaşa Mahallesi Güneydoğu bölgesinden yoğun göç almış bölge olarak bilinirken aynı zamanda son yıllarda mülteci göçleri de almış bir semttir. Mahallede yürürken karşımıza oldukça büyük bir tekstil atölyesi çıkıyor. Adana’nın yakıcı sıcağından korunmak için atölyenin yan tarafında dar bir sokakta dip dibe olan evlerin gölgelerine sığınan tekstil atölyesi işçilerinin yanlarına gidiyoruz ve sohbetimize başlıyoruz.
“ALDIĞIM ÜCRET İHTİYAÇLARIMA YETMİYOR”
Kübra, Uludağ Üniversitesi Psikoloji bölümü öğrencisi, kendi ihtiyaçlarını karşılamak için çalıştığını söylüyor. “Aileme muhtaç olmak istemiyorum psikoloji seminerlerine katılmak ve yüksek lisans yapmak istiyorum bu yüzden yazın çalışıp para biriktirmek istiyorum” diyor. Ailesine yük olmak istemiyor.Maaşının asgari ücretin altında olduğunu ve aldığı ücretin okumak için aldığı kitaplara ve ihtiyaçlarını karşılamaya yetmediğini aktarıyor.
“Sabah 8, akşam 6 çalışıyoruz, ayakta olduğumuz için eklemlerim ağrıyor” diyor. İşe yeni başladığı için iş ile ilgili bir sıkıntı olduğunda diğer işçilerin birbirlerine destek olduklarını aktarırken ayrıca iş hayatının zorluklarını şimdiden öğrendiğini belirtiyor.
İleriye dönük ise yurt dışına çıkmayı düşündüğünü ve kimsesiz çocuklara yardım edip çocuk okutmak gibi planı olduğunu vurgularken, şiddete, tacize uğrayan kadınlar için bir şey yapmak istediğini bunun mücadelesini vereceğini belirtiyor.” Toplumun zihniyetine bakıyorum kadını suçluyorlar ama erkekleri çocuk yaşta eğitmiyorlar’’ diyor ve ekliyor “kadınların ayrıştırılmadığı, ırkçılığın olmadığı ve çocukların ölmediği bir Türkiye isterdim” diyor.
“GELECEK GÜVENCESİ İÇİN SİGORTA İSTİYORUM”
Yanımızda oturan Ceylan ise 18 yaşında ve liseye gidiyor. 2 aydır tekstil atölyesinde çalışan Ceylan çalışma koşullarının kötü olmasından bahsediyor ve bu nedenle ayakta ütü yaparken iş yerinde birçok kez elini yakmış.
Ailesinin maddiyat sorunu olmasaydı ‘’Kazandığım para ile gezmek isterdim” diyerek hayallerini söylüyor Ceylan. Gelecek güvencesi içi sigortalı olmak istediğini aktarıyor. Ceylan 5 kardeşi olduğunu söylüyor, paralarının olmamasından dolayı kardeşlerine okul üniforması alamadıklarını belirtiyor. Üniversite sınavına hazırlanacak ve sağlık alanında çalışmak isteyen Ceylan eski lisesindeki eğitimin niteliksizliğinden kaynaklı özel bir okula gittiğini ancak ücreti karşılayamadıkları için buraya devam edemeyeceğini söylüyor.
“ÜRETTİĞİM TAKIM ELBİSEYİ ALAMIYORUM”
Ramazan 20 yaşında, bir buçuk aydır tekstil atölyesinde çalışıyor. Llise mezunu olan Ramazan hem çalışıp hem sınava hazırlanıyor. “Haftalık 800 takım elbise üretiyoruz 1 tanesi 2000-3000 lira. Ben ürettiğim takım elbiseyi aldığım maaş ile alamam” diyor. Geleceğe dair planının üniversite kazanıp polis olmak olduğunu söylüyor.
“ÇALIŞMAKTAN, OKUMAYA VAKİT KALMADI”
Muhammet Suriyeli 22 yaşında Suriye’den 5 sene önce gelmişler. Suriye’de okumuş, Suriye’den geldikten sonra çalışmaktan okumaya vakti kalmamış. Savaş bitince Suriye’ye dönmek istiyor. 2 kardeş evlerini geçindirdiklerini söylüyor.