Kamptan öncesi ve sonrası
Kampta kendimi çoktan olmam gereken yerdeymiş gibi hissettim.
17. Gençlik Yaz Kampı | Fotoğraf: Evrensel
Sibel MADEN
Zonguldak
Bu sene düzenlenen 17.Gençlik Yaz Kampı benim ilk kampımdı. Hiç kimseyi tanımıyordum. Kampa ilk geldiğimde tanışmak için bir toplantı düzenledik. Burada aynı ekipte olan kişiler tanışmış oldu. Tanıştığım herkesten çok bilgi edindim, ne zaman herhangi bir masada topluluk görsem yanlarına gidip sohbet edebiliyordum. Kamptaki sosyal ortam bir insanın olgunlaşması ve bilgi sahibi olması için çok uygun. Kampın öncesinde ön planda kendimi tutmam gerektiğini sanmıştım fakat kamp arkadaşlıklarım, toplantılar, forumlar ve daha birçok şey; bana birlik olunması gerektiğini, birlik olunca her şeyin üstesinden gelinebileceğini öğretti. Lise Forumu'nda konuşmak istedim ve konuşmamı hazırlarken üniversiteli abla ve abilerimden yardım aldım. Hayatımda ilk kez sorun olarak gördüğüm olayları kalabalık önünde anlattım. Bir nevi sesimi çıkarttım, her ne kadar heyecandan titresem de...
KAMPIN DEĞİŞTİRİCİ GÜCÜ
Kitap okuma alışkanlığım ve merakım iki katına çıktı. Kamptan önce gazete okuma alışkanlığım vardı denilemez. Okuduğum internet sitelerindeki birkaç haber ile kendimi dünyada ve ülkemde olup bitenden haberdar sanırdım, yanılıyormuşum. Bunu her gün toplanıp gazete okuduğumuzda fark ettim ve çevremde olup biten yanlışları düzeltmek için gereken mücadeleci ruhumu da kamp sayesinde ortaya çıkartmış oldum.
Kampın en verimli yanlarından biri de atölyelerdi. Farklı şehirlerden katılan ekipleri de tanımak için büyük bir fırsattı. Ben kadın çalışması atölyesi ve kukla atölyesine gittim. Atölyelerin yanında kamptaki etkinliklerin çok sayıda olması normal hayatta karşılaştığım bir durum değildi, hepsine katılmaya çalıştım.
Öncesinde de söylediğim gibi, kamp öncesi biraz bencildim. Kampta kendimi çoktan olmam gereken yerdeymiş gibi hissettim. Kamp sonrası kazandığım özellikler: sorumluluk sahibi olmak, daha fazla kitap okumak, insanlarla tartışabiliyor olmak ve en önemlisi susmamak.