Antep’te Başpınar OSB işçileri zamlara tepkili: Kemal Sunal filmlerine döndü
Antep'te Organize Sanayi Bölgesinde çalışan işçiler, gelen zamlara tepkili: "Asgari ücret yetmiyor. Ev kira, onun için gelen yardımlara muhtacız."
Fotoğraf: Evrensel
Deniz KAR
Umut YEĞİN
Antep
Yaşanan ekonomik krizle beraber başta temel besin maddeleri olmak üzere birçok şeye peşi sıra zam gelmeye devam ediyor. Gaziantep’te Cengiz Topel Caddesi’ndeki işçi servisleri durağında konuştuğumuz Başpınar Organize Sanayi Bölgesi (OSB) işçileri, gelen zamlarla geçinmekte zorlandıklarını, devletin biraz da milleti, işçileri düşünmesini isteyerek, her gün gelen zamlarla Kemal Sunal filmlerine döndüklerini dile getirdiler.
Tekstil fabrikasında çalışan Cuma Söğütçü, son yapılan doğal gaz zammı hakkında, herhangi bir şeye zam gelmesi halinde her şeyi etkilediğini ve fiyatların zincirleme olarak arttığını belirtiyor. Aldığı ücretin kendisine yetmediğini söyleyen Söğütçü, “Asgari ücret yetmiyor. Ev kira, onun için gelen yardımlara muhtacız. Sabah haberlerde gördüm, yeni zamlar yoldaymış. Kemal Sunal filmlerine döndük” diyor. Kıdem tazminatının fona devri hakkındaki görüşünü sorduğumuzda “sendikalar ‘Vermeyiz’ diyorlar ama biz hakkımız için sokağa çıkmıyoruz. Sesimizi çıkarsak işten atabilirler. Devlet elindeki kara gün parasını kullanmaya başladı, kıdem tazminatı da giderse kökten biteriz, kimse bir şey yapamaz” diyor.
“BUNDAN DAHA KÖTÜ ŞARTLAR GÖRMEDİM”
Söğütçü’nün yanında başka bir işçi ise araya girerek, “Bir zamanlar Ecevit ile Cumhurbaşkanı Sezer arasında yaşanan, birbirilerine anayasa kitabı fırlatmaya varan tartışma sonunda devalüasyon olmuştu. Döviz bir gece de katlanmıştı. Ama yine de bu günlerden daha iyiydi. Ben 50 yaşındayım bundan daha kötü şartları görmedim. Emekliliğime altı sene var ama işten atılmaktan korkuyorum. Ustabaşı seni sevmezse ‘Ahlaksızlık yapıyor’ diyebiliyor, işten çıkarabiliyor. Eskiden patron kıdem tazminatı vermemek için üç işçiyi işten çıkarsa müdürü uyarıyordu. Ama kıdem tazminatı fona devredilirse, ‘Ahmet sen git, Hüseyin sen gel’ diyecekler. İşten atmalar artacak. Sesimizi de çıkarsak hemen ya PKK’lı ya da FETÖ’cü diyorlar” ifadelerini kullanıyor.
Askerden iki ay önce dönen Mahmut Can Şahin ise Şireci Cotton’da çalışıyor. Aldığı ücret ile geçinmekte zorlandığını ve kıdem tazminatına sahip çıkılması gerektiğini belirten Şahin, “Yıllardır çalışan işçiler var. O da giderse adamın hakkını yemiş olacaksın. Buna karşı durmak lazım” diyor.
“SESİMİZİ ÇIKARMAMIZ LAZIM”
Gelen zamların işçilerin ücretlerini katbekat aştığını belirten Hasan Atar ise geçinmekte zorlandıklarını vurgulayarak, “Doğal gaza da elektriğe de yüzde 15 zam geldi. İşçiye zam yok ama her şeye zam geliyor. Aldığımız ücret yetmiyor. Sesimizi çıkarmamız lazım. Bu böyle olmaz. Üç çocuğum var. Bir ekmek 1 lira olmuş. Kıt kanaat geçiniyoruz. Çok zorlanıyoruz” diye konuşuyor.
“BİRAZ DA MİLLETİ, İŞÇİLERİ DÜŞÜNSÜNLER”
Bir başka İşçi Lokman Oruç ise “Ben kiracıyım. 450 – 500 lira kiraya veriyorum. İki çocuğu beslemek, bakmak artık zor. Elektriktir, sudur, doğal gazdır, evin masrafıdır 2 bini buluyor. 2 bin lira ile nasıl geçinebilirsin” diyor. Ekonomik sıkıntıların her fırsatta işçilere yüklendiğini söyleyen Oruç, “Bir de şimdi kıdem tazminatını alıyorlar elimizden. Ben üç, dört yıldır aynı yerde çalışıyorum. O tazminatın yarısını alabileceğim. Ondan sonra iş yeri kazanıyor. Böyle olmaz ki. İşçilere yükleniyorlar. İşçiler devlete bakıyor, vergisini, her şeyini veriyor. Ama biraz da devlet işçileri, milleti düşünsün. Ellerini taşın altına koyup millete, işçilere zam yapsınlar biraz. Millet şu an perişan. Çoğu insan işsiz. İş yok, güç yok. Benim çalıştığım iş yeri eskiden yirmi tır mal gönderiyordu. Şimdi üç ya da dört tır gönderebiliyor” diye konuşuyor.
Başpınar Organize’de bir iplik fabrikasında çalışan diğer işçi ise ilkin konuşmak istemese de “Zamlar karşısında aldığınız ücret yetiyor mu?” sorumuz karşısında başlıyor anlatmaya. Konuşmamızın sonunda adının Murat olduğunu söyleyen işçi, gelen zamlarla birlikte geçinmenin artık çok daha zor olduğuna dikkat çekerek, “50 liralık fatura 150 lira geliyor. Faturaya yazıyorlar; bilmem TRT payı, bilmem ne payı diye. Meyve alamıyoruz, bakliyat zaten elimize geçmiyor” diyor.