Uludağ Üniversitesi öğrencileri: Görükle’de yaşamak sınav haline geldi
Ekonomik krizin yaşamlarına etkilerini konuştuğumuz Uludağ Üniversitesi öğrencileri kampüste yaşamanın adeta bir sınav haline geldiğini ifade etti.

Fotoğraf: Google Maps
Eren ÖNER
Funda SANCARBARLAZ
Bursa
Geçtiğimiz aylarda Elif Ekin Saltık’ın gazetemizde yayımlanan “Öğrencilerin Görükle Sınavı” başlıklı haberde Uludağ Üniversitesi ve Görükle’de ki yaşamdan öğrencilerin bu yaşam içerisinde yaşadığı zorluklardan ve özellikle de kadınların yaşadığı sıkıntıları okumuştuk. Haber Görükle’de okunmuş çokça da tartışılmıştı. Haberin üzerinden bir seçim geçti ve ekonomik kriz devam ediyor. Görükle’de sokağa çıkarak üniversiteli ve çalışan gençlerle hem yaşamlarını hem de sıkıntılarını konuştuk. Öğrenciler barınma sorunundan ulaşım sorununa kadar birçok sıkıntıyı dile getirirken kampüste yaşamanın adeta bir sınav haline geldiğini ifade etti.
"YAŞAYABİLMEK İÇİN ÇALIŞMAK ZORUNDAYIZ"
Çevre Mühendisliği 3.Sınıf Öğrencisi Mert kiralardaki artışa dikkat çekerek ‘Görükle’de en büyük sorun barınma sorunu. Geçtiğimiz sene 500 lira olan evler bu sene 850-900 lira. Bu rakamlar ailemizden gelen para veya KYK kredisi ile ödeyebileceğimizin üzerinde, yaşayabilmek için bir işte çalışmak zorunda kalıyoruz’ dedi. Uzunca bir zamandır temel tüketim malzemeleri dahil olmak üzere her şeye zam geldiğini anlatan Mert “Artık dışarıda yemek bir yana evde bile bir öğün yemek yiyebilmek için markette 30-35 lira para harcıyoruz. Elektrik desen 70 liradan aşağıya hiç düşmedi. İnsanca beslenebilmek için işte çalışıyoruz. Çalıştığımız için birçok derse giremiyoruz ve derslerden bi’haberiz” diye konuştu.
"EN SON NE ZAMAN SİNEMAYA GİTTİĞİMİ UNUTTUM"
İktisat Bölümü 3. Sınıf Öğrencisi Hilal ise dolmuş fiyatlarına bir senede iki kez zam geldiğine dikkat çekerek “Her sabah uyandığımızda bugün neye zam geldi. Bugün ailemden ne için para isteyeceğim diye düşünmekten yoruldum. Artık onlardan para istemeye utanıyorum’ dedi. Uzun bir zamandır kültürel ve sosyal hiçbir etkinliğe katılamadığını söyleyen Hilal şöyle devam etti “Sosyal bir etkinliğe katılmayı bile lüks görüyorum. Kitaplar, sinema, tiyatro artık hayatımızdan tamamen çıktı. En son ne zaman sinemaya gittiğimi bile unuttum.’
"YALNIZCA EKONOMİK BİR SORUN DEĞİL"
Bir metal fabrikasında mühendis olarak çalışan bir yüksek lisans öğrencisi ise ‘Mühendis olunca rahatlarım’ hayali ile okulu bitirdiğini ama 2 yıl iş bulamadığını belirterek; “Sırf alanımda iş bulabilmek için yüksek lisansa başladım. Alanımda iş bulunca kurtulurum sanıyordum. Şimdi hem yüksek lisans yapıyorum hem de 45 saatte tamamlanması gereken bir işi ‘esnek çalışma’ adı altında bir hafta içerisinde bitirmeye çalışıyorum. Aylık aldığım ücret ise yaşamımı devam ettirmeme zor yetiyor’ dedi. Artık sorunun üniversiteliler açısından yalnızca ekonomik bir sorun olmaktan çıktığını söyleyen yüksek lisans öğrencisi şu sözlerle kaygılarını dile getirdi; “Hayallerle girdiğim bölümümden küfürlerle ve umutsuzlukla mezun oldum. İki yabancı dil öğrendim alanımda yüksek lisans yapıyorum ama hâlâ geleceğimden kaygılıyım.”
Evrensel'i Takip Et