Salda Gölü'nün milli park olmasına hayır diyen hükümet millet bahçesinde ısrarcı

Yusuf YAVUZ

TOKİ tarafından millet bahçesi yapılması planlanan Salda Gölü'nün milli park ilan edilmesi için 2013 yılında Doğa Koruma ve Milli Parklar Genel Müdürlüğüne bağlı (DKMP) Bölge Müdürlüğü tarafından yapılan tescil başvurusunun işleme konulmadığı ortaya çıktı.

Burdur'da bulunan DKMP 6. Bölge Müdürlüğü, Salda Gölü'nün korunması amacıyla çevresindeki yerleşimleri de kapsayacak şekilde 28 bin hektarlık alanın milli park ilan edilmesi için rapor hazırladı. Alanın kaynak değerleriyle birlikte doğayı bozmadan yapılabilecek ekoturizm faaliyetlerini de içeren milli park teklifi raporu, 16 Ağustos 2013 tarihinde dönemin Orman ve Su İşleri Bakanlığına bağlı DKMP Genel Müdürlüğüne sunuldu. Yasa gereği sit alanı ve milli parkların tescili Çevre ve Şehircilik Bakanlığında bulunurken, bu öneri yaklaşık 2 yıl boyunca işleme konulmadı. Mart 2015'te raporu hazırlayan kuruma yanıt veren Bakanlık, Salda Gölü'nün milli park olarak tescilinin uygun görülmediğini bildirdi.

GÜNDEMDEKİ SALDA GÖLÜ 30 YIL ÖNCE KORUMA ALTINA ALINMIŞTI AMA…

Burdur'un Yeşilova ilçesinde bulunan Salda Gölü, Türkiye'nin en güzel doğal göllerinin başında geliyor. Turkuaz rengindeki suları, beyaz kumsallarıyla son yıllarda dikkatleri üzerine çeken Salda Gölü, 1989 yılında 1. derece doğal sit alanı ilan edildi. Ancak doğal sit alanı statüsünde 1992 yılında yapılan değişiklikle göl çevresindeki bazı alanlar 2. derece sit alanına düşürüldü.

HÜKÜMET 13 YIL ÖNCE TURİZM MERKEZİ İLAN ETTİĞİ GÖLÜ UNUTTU!

Salda Gölü ve çevresi, Kültür ve Turizm Bakanlığının önerisiyle, 2634 sayılı Turizmi Teşvik Kanunu kapsamına alınarak 2006 yılında Bakanlar Kurulu Kararı ile AKP hükümeti tarafından "Turizm Merkezi" ilan edildi. Göl kıyısında daha önce mesire yeri olarak belirlenen yaklaşık 12 hektarlık alan ise Temmuz 2011'de Tabiat Parkı ilan edildi. Ayrıca 110 kuş türüne ev sahipliği yapan Salda Gölü, Sulak Alanların Korunması Yönetmeliği kapsamında sulak alan ilan edilerek koruma bölge sınırları belirlendi. Ancak hükümet 13 yıl önce kendi eliyle Turizm Merkezi ilan ettiği Salda Gölü’nü adeta unuttu.

YÖNETİM VE İMAR PLANI HAZIRLANMADAN KÖTÜ KULLANIMIN ÖNÜ AÇILDI

Aradan geçen zaman içinde bütüncül bir turizm planlaması ve altyapısı oluşturulmayan Salda Gölü ve çevresini çarpık yapılaşma baskısından koruyacak bir imar planı da hazırlanmadı. Türkiye’nin en güzel gölü adeta kaderine terk edildi. Bugün “Alandaki çarpıklığı düzeltiyoruz, çöp dağlarını temizliyoruz” açıklaması yapan iktidar yetkilileri ve yerel idarecilerin gözleri önünde kirletilen Salda Gölü’nü koruması gereken mevcut yasal koruma statüleri denetimsizlik ve yetki karmaşası yüzünden bir türlü hakkıyla işletilemedi.

BÖLGE MÜDÜRLÜĞÜ 6 YIL ÖNCE 'MİLLİ PARK YAPILSIN' DİYE ÖNERİ SUNDU

Bu arada Salda Gölü'nün bir yandan da ziyaretçi baskısıyla karşı karşıya kalması, alanın bütüncül bir koruma şemsiyesine ihtiyacı olduğunu gösterdi. Bu amaçla Salda Gölü'nün çevresiyle birlikte kaynak değerlerini araştıran doğa koruma ekipleri, gölün milli park ilan edilmesi için çalışma başlattı. Burdur'da bulunan Doğa Koruma ve Milli Parklar Bölge Müdürlüğü, sorumluluk sahasındaki Salda Gölü'yle ilgili hazırladığı milli park dosyasını tescil edilmesi amacıyla 16 Ağustos 2013 tarihinde Orman ve Su İşleri Bakanlığı DKMP Genel Müdürlüğüne gönderdi.

‘SALDA GÖLÜ VE ÇEVRESİ MİLLİ PARK OLARAK TESCİL EDİLSİN’

Alanın kaynak değerleriyle birlikte doğayı bozmadan yapılabilecek ekoturizm faaliyetlerini de içeren milli park teklifi raporunda, yerleşim bölgeleri ve bazı tarım alanlarının milli park dışında kalması önerilirken, göl ve çevresindeki toplam 28 bin hektarlık alanın milli park olarak tescil edilmesinin yerinde olacağı kaydedildi.

‘YÖRE HALKI MAĞDUR EDİLMEDEN PLANLAMA YAPILACAK’

Salda Gölü'nün milli park olarak tescil edilmesiyle ilgili öneride, alanın kaynak değerlerine de yer verilirken konuyla ilgili gerekçeler ise şöyle özetlendi:

"Salda Gölü ve çevresinin milli park ilan edilmesiyle küresel ölçekte öneme sahip bu alanımızın sürdürülebilir kullanım ilkesiyle planlamasını yapacağız. İlkemiz, yöre insanını mağdur etmeyecek, onların da görüşünü alarak katılımcı bir planlama modeli olacaktır. Milli park ilanıyla, yöre insanının kırsal kalkınmasını öne alan turizm faaliyetleri olacaktır. Bunun dünyada güzel örnekleri vardır. Bu yöreye hizmet gelebilmesi için burada statülü bir alana ihtiyaç vardır. Turizm alt yapısı ancak statülü bir alan sayesinde olur."

MİLLİ PARK ÖNERİSİNİ REDDEDEN HÜKÜMET MİLLET BAHÇESİNDE ISRARLI

Yasa gereği sit alanı ve milli parkların tescili Çevre ve Şehircilik Bakanlığında bulunurken, Salda Gölü'nün milli park ilan edilmesiyle ilgili öneri yaklaşık 2 yıl boyunca işleme konulmadı. 9 Mart 2015'te raporu hazırlayan kuruma yanıt veren Bakanlık, Salda Gölü'nün milli park olarak tescilinin uygun görülmediğini bildirdi. Böylece Salda Gölü'nün bütüncül bir koruma şemsiyesi altında ve milli park olarak tek elden yönetimine onay vermeyen AKP hükümeti, geçtiğimiz Mart ayında çıkarılan Cumhurbaşkanlığı Kararnamesi ile alanı ÖÇK ilan ederek millet bahçesi projesiyle yapılaşmanın da önünü açmış oldu.

MİLLET BAHÇESİ PROJESİYLE GÖL KIYISI YAPILAŞACAK

Salda Gölü kıyısında yaklaşık 150 bin metrekarelik bir alanda uygulanmak istenen millet bahçesi projesi kapsamında, ziyaretçilerin günübirlik ihtiyaçlarının karşılanacağı kafeterya, restoran, kahvehane, giyinme kabinleri, mescit, tuvaletler, otopark ve yürüyüş bantları gibi ünitelerin inşa edilmesi planlanıyor. Koruma altındaki gölün kaynak değerlerini yok edecek yoğun bir yapılaşma olacağı gerekçesiyle tepkiyle karşılanan millet bahçesi projesine ilişkin ihale 31 Temmuz tarihinde TOKİ tarafından gerçekleştirilmişti. Gözler şimdi millet bahçesi projesi ve ihalesinin iptali için Yeşilovalı 5 yurttaşın açtığı davayı gören Isparta İdare Mahkemesinin vereceği kararda.

ADNAN YILMAZTÜRK: MİLLİ PARK OLMASI İÇİN ÇALIŞMA BAŞLATILDI

Doğa Koruma ve Milli Parklar 6'ncı Bölge Müdürü Adnan Yılmaztürk, 2015 yılında yaptığı açıklamada Karacaören Baraj gölünün tabiat parkı, Salda Gölü'nün ise milli park statüsüne alınmasıyla turizmden alınacak payın artırılacağını söyledi. Salda Gölü'nün 'milli park', Karacaören Baraj bölgesinin 'tabiat parkı' olması için çalışma başlatıldığını belirten Yılmaztürk, “Bu alanların aslına uygun, bozulmadan, tahrip edilmeden yapılacak yatırımlarla turizme açılacak, insanlar genelde bu tür kültürel ve turistik değeri olan, gittiği zaman huzur bulabileceği, doğal yapısı bozulmamış yerleri tercih ederler. Buraları tahrip etmeden yapılacak, konaklama, insanların yeme, içme ihtiyaçlarını karşılayacak mekanlar, tuvaletler gibi yatırımlarla cazip hale getirebilirsek, koruma- kullanma dengesini gözeterek bu bölgelerde yatırım yapabilirsek, buraları bir cazibe merkezi haline getirebiliriz. Bunun için kapsamlı, her detay düşünülerek, geniş çaplı bir proje yapılması gerekiyor. Gerek Salda Gölü, gerekse Karacaören bölgesi, çok iyi bir projelendirme çalışmasıyla dünya markası haline getirilerek tescillendirilebilir” dedi.

Salda Gölü davasında ara karar: Proje ve ihaleyle ilgili tüm belgeler istendi

Çevre Bakanı: Salda Gölü kıyısında 600 metrelik bantta yapılaşma yapmayacağız

Salda Gölü'ne Millet Bahçesi yapılması ihalesinin iptali için dava açıldı