18 Ekim 2012 12:45
Emre Aydın – Çukurova Üniversitesi

 
   Pervasızlıkta sınır tanımayan hükümet sözde açılımlarla devletin kemikleşmiş sorunlarını daha bir çıkmaza sürüklemiştir. Suriye’nin yanı sıra içeride de mezhepçiliği ve milliyetçiliği körükleyen katliamları ve çatışmaları meşrulaştıran açıklamalar yapmıştı. Çok geçmeden  İstanbul’da, Muğla’da, Sürgü’de ırkçı, faşist eylemler oldu. Suriye’de Kürt oluşumlarına müdahale edebileceklerini belirten Erdoğan, “terörü bitireceğiz” diyerek savaşı körüklemektedir.

   Tüm bu gelişmelerin yanına AKP hükümeti ilk günden beri Suriye’ye müdahaleyi savunurken, bunun için adım atarak Suriye’ ye müdahale için tezkere çıkarttı. Hem de halka, savaşın içine iteceği gençlere sormadan. Yaşının geldiği iddia edilip eline silah verilen gençlerin büyük bir çoğunluğu zorunlu olmasa yapmayacakları bir vatani görevdeler. Sözde “ulusal çıkarlar ve parçalanamaz bütünlüğümüz” için mücadele veren askerlerin ölümü üzerine; o emekçi çocuklarının katlinden söz edebiliriz, şehitliğinden asla! Devlet acımasızca Türk-Kürt gençlerini katletmekte ve demokratik bir yolu kapatmaktadır. Savaşa sevdalı emperyalistlerin iki dudağı arasında olamaz bir delikanlının başı, gelinlik bir kızın namusu…
Hükümetin çıkarmış olduğu tezkereyi protesto etmek amaçlı İstanbul’da Taksim’e, Ankara’da Başbakanlık binasına, İzmir’de gerçekleştirilen yürüyüşlerde binlerce kişinin katılması barış talebini hep bir ağızdan yükseltmesi umut vericidir. Bugün asker ölümlerinden rant sağlayan kan emiciler utanmadan kalkıp terörü bitireceğiz demekteler; terörü yaratan sizin zihniyetiniz, bu bizim savaşımız değil!

Analar bu kan bu gözyaşı... Bu emekçi çocuklarının, acı çektiği değil murat bulduğu demokratik bir yurt için Türkçe, Kürtçe, Arapça ağıtlar yakıyorlar. Bizim paşalara, savaş çığırtkanlarına, ihlâlcilere verecek evlatlarımız yok.

EVRENSEL'İNMANŞETİ

Yağma iklimi

Yağma iklimi

Enerji şirketlerinin patronlarının bizzat yönetimine girdiği Saray iktidarı, “iklim değişikliğiyle mücadele” adı altında sermayeye yeni kaynak aktarma hazırlığında. İktidarın Meclise getirdiği tasarıya göre karbon emisyonu ticareti sistemi kurulacak, “atmosferi kirletme hakkı” alınıp satılan bir mala dönüşecek. Sistem karbon ticareti zenginleri yaratırken, halka zehir kalacak.

BİRİNCİSAYFA
SEFERSELVİ
CHP'li belediyelere silkeleme ve sabah dörtte operasyonlar yapılırken AKP'li Sincan Belediyesine Cumhurbaşkanlığı bütçesinden 30 milyonluk bağış yapıldığı iddia edildi.

Evrensel'i Takip Et