08 Ağustos 2019 13:51

Doç. Dr. Hakan Güneş: Barış masası dışında çözüm yok

Doç. Dr. Hakan Güneş, ABD ile Türkiye arasında sağlandığı ifade edilen ‘güvenlik koridoru’ mutabakatını değerlendirdi.

Doç. Dr. Hakan Güneş | Fotoğraf: Evrensel

Paylaş

Sadiye ESER

ABD ve Türkiye’nin mutabık kaldığı “güvenlik koridoru”nu değerlendiren Doç. Dr. Hakan Güneş, mutabakatın Kürt sorununun çözümünü kolaylaştırmayacağını daha da derinleştireceğini söyledi. Güneş, “Barış masası dışında hiçbir çözüm yok. Yani güvenlik politikalarıyla çözüm mümkün değil” dedi.

Türkiye ve ABD askeri yetkililerinin yürüttüğü “güvenli bölge” görüşmeleri 3 günün ardından tamamlandı. “Güvenlik koridoruna” ilişkin yapılan görüşmeleri ve varılan mutabakatı İstanbul Üniversitesi Siyaset Bilimi ve Uluslararası İlişkiler Bölümü Öğretim Üyesi Doç. Dr. Hakan Güneş değerlendirdi.

Türkiye’nin PYD’yi milli güvenlik tehdidi gördüğünü bu nedenle uzun süredir “güvenlik koridoru”nun oluşması için baskı uyguladığını belirten Güneş, “Bunun sinyallerini uzun süredir alıyorduk. Özelikle ABD’nin Kuzey Suriye’den askerlerini çekeceği açıklaması bunun işaretiydi” dedi.

“AMAÇ OLASI OPERASYONUN ÖNÜNÜ KESMEK”

Mutabakatın birinci maddesinde yer alan “Türkiye’nin güvenlik kaygıları giderilecek” ibaresinin “Türkiye bir operasyon yapma hazırlığında buna son versin” demek olduğunu vurgulayan Güneş, “Yine ABD taraf olarak değil de ‘Kendi gücümüz ve etkimizle sınırın Suriye tarafından Türkiye’ye yönelebilecek her hangi bir saldırı tehdidinin oluşmasını engellemeye çalışacağız’ demek istiyor. Yani ‘Operasyon yapmayın biz de size yönelik bir tehdit oluşmasını engelleyelim’ diyorlar” dedi.

Yine mutabakatta “güvenlik koridoru”nun kaç kilometre derinliğinde olacağına ilişkin net bir ibarenin olmadığını belirten Güneş devamla şunları söyledi:

“Güvenlikli bölgenin kaç kilometre olacağı, oluşturulacak olan Müşterek Harekât Merkezi’nde karara bağlanacak. Ama burada önemli olan Suriye’nin kuzeyindeki güçler bu karara nasıl bir direnç gösterecekler. Bunu henüz bilmiyoruz. Ancak Türkiye ve ABD’nin üzerinde mutabık olduğu karar bize şunu söylüyor. Derinliği henüz belli olmayan PYD’den arındırılmış, ABD ve Türk askerlerinin koordine ettiği, yerel sivil yönetimlerin ve buna bağlı polis kuvvetinin de oluşturacağı bir süreç gerçekleştirilecek.”

“TÜRKİYE’NİN TÜM İSTEKLERİ GERÇEKLEŞMEYECEK”

Bunun nasıl olacağını ise Güneş, şu sözler ile açıkladı:

“Türk-ABD askerleri belli kontrol noktaları oluşturacak. Bu kontrol noktaları dışında köy, kasaba, kent merkezlerinde ise yerel ve PYD’li olmayan kişilerin polis kuvveti olarak görevlendirileceği, buralarda yerel yönetimlerin inşa edileceğini görüyoruz. Yani plan bize bunu söylüyor. Bunun ne zaman olacağı, ABD’nin hangi bölgeyi, Türkiye’nin hangi bölgeyi yöneteceği ise önümüzdeki günlerde belli olacak. Ama burada Türkiye’nin tüm istekleri olmayacak. Yani Türkiye’nin en çok arzu ettiği tablo yaşanmayacak. Bölge halkının Türkiye’yi dostane göreceğini kimse tahmin etmiyor.”

“KÜRT SORUNUN ÇÖZÜMÜNÜ KARMAŞIKLAŞTIRACAK”

“Güvenlik koridoru”nun Kürt sorununun çözümünü kolaylaştırmayacağı uyarısında bulunan Güneş şu değerlendirmede bulundu:

“Türkiye açısından Kürt sorununu daha karmaşık hale getirecek. Çünkü Türkiye kendi sınırları içerisinde zaten başarıyla yönetemediği Kürt sorununu Suriye sahasına girerek genişletmiş olacak. Bu Türkiye’nin 40 yıldır silahlı ayağını çözemediği ve 90 yıldır da siyasetten çözemediği bir sorunun devam etmesi anlamına gelir. PYD’li militanlar da yerel polis kuvvetine katılmaları gerçekleşirse bu çok sürpriz bir gelişme olur. Bunu her halde kimse beklemiyor. Dolayısıyla böyle bir seçenek yoksa Türkiye’nin Suriye’deki Kürtler açısından da pek dostane karşılanmayacak ve kendi topraklarına giren yabacı güç olarak görülecek. Bu da oldukça problemli bir konu haline gelecek. Bütün bunlar ABD açısından bir sorun değil. ABD 6 ay bir ülkeyi 6 ay öbür ülkeyi destekler ve kendi politikasını rahatlıkla sürdürür. Fakat bölgedeki ülkeler ve insanlar açısından bu sonu olmayan bir oyun. Barış masası dışında hiçbir çözüm yok. Yani güvenlik politikalarıyla çözüm mümkün değil.” (İstanbulMA)

ÖNCEKİ HABER

Abdullah Öcalan: Çözüm için hazırım

SONRAKİ HABER

AYM'nin kararının ardından ‘Barış Bildirisi’ne ilk beraat kararı!

Sefer Selvi Karikatürleri
Evrensel Gazetesi Birinci Sayfa