08 Ağustos 2019 16:14
Son Güncellenme Tarihi: 08 Ağustos 2019 17:23

İstanbul ve İzmir'de Kaz Dağları protestosu: AKP elini doğamızdan çek

İzmir ve İstanbul'da Kaz Dağları’nda hayata geçirilen maden projesi ve ağaç katliamına karşı protesto eylemleri düzenlendi.

Fotoğraf: Evrensel

Paylaş

Kaz Dağları'nda yaşanan ağaç katliamı ve altın madeni projesi İzmir ve İstanbul'da düzenlenen eylemlerle protesto edildi.

İzmir emek ve demokrasi güçleri düzenlediği basın açıklamasıyla Kaz Dağları’ndaki ağaç katliamı ve maden projesini protesto etti. Alsancak Türkan Saylan Kültür Merkezi önünde toplanan kitle “Dünya mirası Kaz Dağları’ndan elinizi çekin” yazılı pankart açarak sık sık “AKP elini doğamızdan çek”, “Havama, suyuma, ormanıma dokunma” sloganları attı.

Basın açıklamasını okuyan TMMOB Orman Mühendisleri İzmir Şube Başkanı Sebahattin Bilge, Kaz Dağlarının endemik zenginliğinden, biyolojik çeşitliliğinden ve bölgesel öneminden bahsederek, “Özellikle 204 hektarlık alanda tüm ağaçların kesilmesini, toprağının sıyrılmasını orman tahribatı olarak değerlendirmeyen ormancılık bilimiyle uzaktan yakından ilgisi olmayan açıklamalar ormancılık mesleği için iç karartmaktadır. Halen ormanların birbirine zincirleme bağlı ilişkilerin olduğu bir ekosistem olduğunun anlaşılmadığını göstermektedir” dedi.

ATİKHİSAR BARAJINA OLUMSUZ ETKİ

Maden sahasının Atikhisar Barajı’na 14 km uzaklıkta olduğu için olumsuz etki olmadığının ifade edilmesine de tepki gösteren Bilge, “Bu açıklama ile madenin yaratabileceği olası tüm olumsuzluklardan etkilenecek bir konumda olduğu, maden sahasının Atiker Barajı su toplama havzasını da kapsadığı, patlayıcılarla yeraltında su kanallarının değişeceği, bu esnada kayaların oksitlenmesi ve yağmur suları ile etkileşimi sonrasında havzaya gidecek ağır metallerin olacağı göz ardı edilmektedir. Ayrıca adeta dev kimyasal fabrika olan büyük siyanür havuzlarının orada açık olarak kalacağı, oluşacak buharlaşmanın çevreye etkisi, iklim değişikliğinin etkilerinin görüldüğü günümüzde aşırı yağışlar olması halinde olası bir taşkın sonucu bunların yer altı sularına karışması olasılığı dikkate alınmamaktadır” diye konuştu.

“ORMANLARA ZARAR VEREN UYGULAMALARA DİRENİYORUZ”

Altın madenciliğinin doğaya en fazla zararı olan madencilik türü olduğunu ifade eden Bilge son olarak şunları söyledi:

“Kaz dağlarında henüz siyanürle açık altın madenciliği ile onarılamaz tahribatlara neden olmadan, verilen izin iptal edilmesi, tıraşlanan orman alanının bir an önce ağaçlandırılarak eski haline kavuşturulması gerektiğini düşündüğümüzü kamuoyuna saygıyla duyuruyoruz. İzmir Emek ve Demokrasi Güçleri olarak tüm duyarlı kesimleri, ormanlarımıza zarar veren bu gibi uygulamalara karşı direnmeye davet ediyoruz.” (İzmir/EVRENSEL)


KADIKÖY DEMOKRASİ MECLİSİ: NEFESİMİZİ, GELECEĞİMİZİ SAVUNMAYA GELDİK

Kadıköy Demokrasi Meclisi, Kaz Dağları'nda yapılmak istenen  maden çalışması ve ağaç katliamına karşı Süreyya Operası önünde bir basın açıklaması düzenledi.

"Geçmiş ve Gelecek Rant Uğruna Yok Oluyor" pankartı arkasında toplanan katılımcılar, "Nefesimizi, geleceğimizi savunmaya geldik", "Talancılar gidecek Kaz Dağları özgürleşecek", "Kaz Dağları için Diren" dövizleri taşırken, "Bu daha başlangıç mücadeleye devam", "Her yer Kaz Dağları her yer direniş" sloganları attı.

Kadıköy Demokrasi Meclisi adına konuşan Fidan Üredi, Gezi isyanının ruhunun her direnişin odağında olduğunu belirterek, "Her muhalefet hareketinde, doğanın ve yaşamın tahrip edilmesine itiraz eden her başkaldırıda yaşamaya devam ediyor" diye sözlerine başladı.

"Şimdi Çanakkale Kaz Dağları’nda, Kirazlı'da, doğanın talan edilerek yüz binlerce ağacın kesilmesine, bütün insanlığın ortak varlığı olan suların siyanürle kirletilmesine ve ekosistem içindeki bitki ve hayvan varlığının yok edilmesine karşı sesimizi yükseltme zamanı" diyen Üredi, Salda Gölü'ü, Hasankeyf'i, Kuzey Ormanları'nı ve geriye milyarlarca tonluk siyanürlü çamurlar ve arsenikli sular bırakan daha önceki maden arama sahalarını unutmadan mücadeleyi ve dayanışmayı büyütmek gerektiğini vurguladı.

TAHRİBATIN NEDENİ KAPİTALİZMİN DOYMAZ KAR HIRSI

"Bergama'da ve Cerattepe'de süren mücadele bize gösterdi ki, kapitalizmin doymak bilmez kar hırsına karşı birleşik ve top yekün bir mücadele sürdürülemezse başarı elde edilemez" diye süreci anlatan Üredi, bölgede kalkındırma ve yeni iş imkanları yaratma propagandasında bulunan maden şirketlerinin  yöre halkını birbirine düşürdüğünü ve işletme sahalarını insansızlaştırarak amaçlarına ulaştıklarını hatırlattı.

Kadınların bu mücadelenin en ön saflarında olduğunu vurgulayan Fidan Üredi, “Ekoloji mücadelesinin demokrasi mücadelesinin kopmaz bir parçası olduğunu bir an olsun aklımızdan çıkartmadan, nasıl ki 23 Haziran seçimlerinde tüm demokrasi güçlerinin ortak mücadelesiyle başta İstanbul, Ankara olmak üzere kentlerimizi talancıların ve yağmacıların elinden kurtarmak için bir adım attıysak, bugün de ortak ve birleşik mücadeleyle kentlerimizin, dağlarımızın, ovalarımızın, derelerimizin katliamına izin vermeyeceğiz” dedi. (İstanbul/EVRENSEL)

ÖNCEKİ HABER

Karabük'teki bazı fabrikalarda gıda zehirlenmesi: 46 kişi hastaneye başvurdu

SONRAKİ HABER

Kızılca Yürür ve Hüseyin Çağlayan'ın yeni kitapları tanıtıldı

Sefer Selvi Karikatürleri
Evrensel Gazetesi Birinci Sayfa