18 Ekim 2012 13:08
Kayseri’den Lise Öğrencisi İlayda

Ben Kardelen.
Doğdum. Her çocuk gibi ben de temiz geldim dünyaya. Ama kimse burada kirleneceğimi söylemedi bana. Kendimi tanımaya başladım. 5 yaşındaydım. Yaşıtlarımla oynamam
gereken yerde vücudumda bilmediğim parmaklar dolaştı. Sakındığım her köşeme bıraktılar izlerini. Yumruk kadar kalbimi delip geçtiler sanki. Ağladım, kimse duymadı. Bağırdım, kapattılar ağzımı. Çok büyük elleri vardı. Kaçamadım, kurtulamadım. Küçücüktüm. Kıvırcık, sarı saçlarım toz içinde kalmıştı. Paramparçaydı bedenim.
Ben Nurhayat.
Büyüdüm, 17 yaşına geldim. Elbiselerimi giyip gezemedim. O iğrenç bakışları üzerimden çekemedim. Akşamları dershaneden eve dua ede ede geldim. Serinlik çökünce annemle parkta çay içemedim. Arkama baka baka yürümekten yoruldum. Önüme çıkan babam yaşındaki adamların laflarından bıktım. Hayatımı doya doya yaşayamadım. Ne yaptıysam kötü kız oldum.
Ben Sevinç.
Adımın anlamını bir türlü taşıyamadım. Yüzüm hiç gülmedi. Kocam iyi biri değildi. Her gece vücudumda morluklarla uyumaya çalıştım. Yemeğin tuzu eksikti, dayak yedim. Kocamın içkisine para yetiştiremedim, yine dövüldüm. Çalışmaktan canım çıktı, ellerim çamaşır suyundan buruştu, ayaklarım nasır tuttu, yaranamadım. Çocuklarıma vurmasın diye hep kendimi attım ortaya. Ailemin yanına gidemedim, sığamadım çocuklarımla. Toplumda yerim yoktu. Sustum, kaderime boyun eğdim.
Ve ben İlayda.
Evden uzaklaştırılan kocanın kadın kılığına girerek eşini öldürdüğü bir şehirde, görme ve konuşma engelli küçücük bir kıza tecavüz edilen bir ülkede yaşıyorum. Bir gün sıranın bana gelmesinden çok korkuyorum. Kimse bizi, annelerimizi korumuyor. Suçlular, hafif cezalarla dışarı ellerini kollarını sallaya sallaya çıkarlarken ya da hiç ceza almazlarken, devlet yeterli şekilde kadını koruyamazken, sıranın bana geleceğinden korkuyorum. Ben okuldan eve içim rahat dönmek istiyorum, adım başı arkama bakarak değil.

EVRENSEL'İNMANŞETİ

Yağma iklimi

Yağma iklimi

Enerji şirketlerinin patronlarının bizzat yönetimine girdiği Saray iktidarı, “iklim değişikliğiyle mücadele” adı altında sermayeye yeni kaynak aktarma hazırlığında. İktidarın Meclise getirdiği tasarıya göre karbon emisyonu ticareti sistemi kurulacak, “atmosferi kirletme hakkı” alınıp satılan bir mala dönüşecek. Sistem karbon ticareti zenginleri yaratırken, halka zehir kalacak.

BİRİNCİSAYFA
SEFERSELVİ
CHP'li belediyelere silkeleme ve sabah dörtte operasyonlar yapılırken AKP'li Sincan Belediyesine Cumhurbaşkanlığı bütçesinden 30 milyonluk bağış yapıldığı iddia edildi.

Evrensel'i Takip Et