10 Ağustos 2019 12:11

DEÜ GSF Dayanışması: Son noktayı biz koyarız, gitmiyoruz

DEÜ Güzel Sanatlar Fakültesi Dayanışması, fakülte binasının taşınmak istenmesine karşı yazılı açıklama yaptı.

Fotoğraf: Evrensel

Paylaş

Dokuz Eylül Üniversitesi Güzel Sanatlar Fakültesinin taşınmak istenmesine karşı oluşturulan dayanışma platformu, yazılı açıklama yaparak “Son noktayı biz koyarız, gitmiyoruz” dedi.

DEÜ Genel Sekreteri Dr. Saip Tiryakioğlu’nun DEÜ Güzel Sanatlar Fakültesinin Tınaztepe Kampüsüne taşınacağını açıklamasının ardından DEÜ GSF Dayanışması yazılı açıklama yaparak, “Güzel Sanatlar eğitimini herhangi bir şekilde kesintiye uğratacak bir binaya gitmiyoruz. Son noktayı biz koyarız” dedi.

Dokuz Eylül Üniversitesi Güzel Sanatlar Fakültesinin depreme dayanıklı olmadığı gerekçesi ile Buca Tınaztepe Kampüsüne taşınması tartışmaları sürüyor. Temmuz ayı başında Narlıdere’den Buca Tınaztepe’ye taşınma kararının ardından öğrenciler ve akademisyenler karara tepki göstermiş, İzmir Büyükşehir Belediyesi Başkanı Tunç Soyer ile de görüşmeler yapılmıştı. Yaşanan gelişmelerin ardından DEÜ Rektörlüğü, fakültenin Kültürpark’a taşınacağını ve Soyer’in onay verdiğini açıklamıştı.

Ancak Soyer de, binaların Kültürpark’taki Fuar alanındaki hollere taşınması için onay vermediğini, Kültürpark’ın geleceğinin İzmir Buluşmaları süreciyle belirleneceğini açıklamış kamuoyunda farklı açıklamalar yer almıştı.

Gelinen süreçte ise DEÜ Genel Sekreteri Dr. Saip Tiryakioğlu, GSF ve Devlet Konservatuvarı binalarının Tınaztepe Kampüsüne taşınacağını açıkladı. Tiryakioğlu yaptığı açıklamada, “Biz programımıza büyükşehir desteği olmadan geç kalmış olarak devam edeceğiz” derken, DEÜ GSF Dayanışmasından da konuya ilişkin yazılı açıklama yapıldı.

“EĞİTİMİ KESİNTİYE UĞRATACAK HİÇ BİR BİNAYA GİTMİYORUZ”

Yapılan açıklamada, “Haftalardır İzmir gündeminde yerini koruyan Dokuz Eylül Üniversitesi Güzel Sanatlar Fakültesinin taşınması meselesi üzerine, bayram öncesini kollayarak bazı tuhaf açıklamalarda bulunan inşaat limited şirketi ortağı (!) olarak bilinen rektörlük sekreteri ve süreci ısrarla yokuşa süren DEÜ Rektörlüğüne karşı açıklamamızdır; Sürecin başından itibaren ılımlı bir tavır gösterdiğimizin, makul taleplerimizin ve anayasada güvence altında olan eğitim hakkımızın peşinde olduğumuz kamuoyu tarafından idrak edilmiştir. Ama tüm bu ılımlı tavra karşın, mağduriyetlerin giderilmemesi üzerine artık sabrımız kalmamıştır. Güzel Sanatlar eğitimini herhangi bir şekilde kesintiye uğratacak bir binaya gitmiyoruz. Binlerce öğrencinin en temel hakkı olan eğitim hakkını güvence altına alma sorumluluğundan sürekli kaçarak, sanat eğitimini kendi emellerinize alet etmeye veya ortadan kaldırmaya çalıştığınızın farkındayız. Üstelik anayasal olarak güvence altına alınmış olan eğitim hakkını savunmak temel sorumluluğunuzken, bunu yerine getirmekten aciz bir yapıda olduğunuz hâlde neden hâlâ o görevde bulunduğunuza anlam veremiyoruz. Bunun sadece fakültemiz üzerinde yoğunlaşan bir uğraş olmadığını, üniversitelerimizi parçalara bölerek, yerlerinden ederek bilimi ve sanatı üniversitelerden def etmeye çalıştığınızı; bilim ile sanatın yerine tanzim manav tezgâhları yerleştirerek eğitimi iyice niteliksiz hâle getirmeyi amaçladığınızı, eğitimi niteliksizleştirme uğraşının genel bir girişim olduğunu, sizin de bu girişimin sadece bir parçası ve hatta önemli bir parçası olduğunuzun farkındayız” denildi.

“RANT HAYALLERİ İÇİNDE OLDUĞUNUZU BİLİYORUZ”

Sürecin başından beri, kamuoyuna açıklanmayan deprem raporlarının tamamının derhal gösterilmesini de talep eden GSF Dayanışma, “Bağımsız bir kurum olan TMMOB’un ücret bile talep etmeden aynı testleri yapma teklifini kabul etmenizi öneriyor, binaların sağlam mı, çürük mü tartışmalarının sona ermesi adına size bir fırsat sunuyoruz. Bizleri muhatap almadan başınıza buyruk ve sorumsuzca hareket ederek kamuoyundan ısrarla sakladığınız planlarınızı bir şekilde, bu fakültenin gerçek sahipleri olan bizlere rağmen yürürlüğe sokma uğraşında olduğunuzu biliyoruz ve bu uğraşları geçmişte MSGSÜ’nün taşınmaya çalışılmasından, KOÜ Konservatuvar’ın sessizce taşınmasından, ODTÜ'deki ağaç kıyımından, Hacettepe'yi bölme çalışmalarından, Ege’den, YTÜ’den ve diğer talan faaliyetlerinden tanıyoruz. Hukuksal bir boyuta taşınmış bu meseleyi, henüz hukuk bile kararını vermemişken nedeni bilinmeyen bir ısrarla nihâyete erdirmeye çalışmanızı rant hayalleri içinde olmanızdan başka bir düşünceye yoramıyor, idari görevlerinden alınan hocalarımızın görevlerine iadelerini hâlâ bekliyoruz” denildi.

DAYANIŞMA ÇAĞRISI

İzmir Büyükşehir Belediyesinin önerilerine kulak tıkadıklarını, geçiştirdiklerini ve kamuoyunda yanlış bir algı yaratmaya çalıştıklarını belirten GSF Dayanışma, son olarak şunları kaydetti:
“Fakültemizin geleceğine, nerelere çalıştığı belli olmayan ama eğitimi kendi çıkarlarına uygun şekilde düzenleme cüretini kendinde bulan eğitimci kılığı altına saklanmış müteahhitler değil bizler karar vereceğiz. Bu doğrultuda sürecin başından beri haklı olan mücadelemizi desteklemiş tüm öğrencilere, mezunlarımıza, hocalarımıza, sivil toplum kuruluşlarına ve halkımıza dayanışma çağrımızı tekrarlar,  haklı mücadelemizi sürdürdüğümüzü kamuoyuna saygıyla duyururuz” (İzmir/EVRENSEL)

ÖNCEKİ HABER

Aliağa belediyesinden Tüm Bel-Sen üyelerine mobbing

SONRAKİ HABER

Selahattin Demirtaş salutes those demanding freedom for political prisoners

Sefer Selvi Karikatürleri
Evrensel Gazetesi Birinci Sayfa