10 Ağustos 2019 15:49

İHD'den cezaevinde işkence raporu: Darp izleri mevcut

İnsan Hakları Derneği, Maraş Türkoğlu 1 ve 2 No’lu L Tipi Kapalı cezaevlerinde yaşanan işkence iddialarına ilişkin rapor yayımladı.

Fotoğraf: MA

Paylaş

İnsan Hakları Derneği (İHD) Adana Şubesi Hapishaneler Komisyonu, Maraş Türkoğlu 1 ve 2 No’lu L Tipi Kapalı cezaevlerinde yaşanan işkence iddialarına ilişkin tutuklularla görüştü. Komisyon yaptığı görüşmeleri raporlaştırarak kamuoyuyla paylaştı. İHD raporunda, tutukluların haklarının insanlık dışı uygulamalara maruz kaldıkları belirtilerek, tutukluların iddialarının araştırılması gerektiği belirtildi. 

Tutuklu ailelerinin başvurusu üzerine cezaevine gidilerek Maraş Türkoğlu 1 ve 2 No’lu cezaevlerinde bulunan tutuklularla görüşmeler yapıldığına yer verilen raporda, tutuklulara girişte çıplak arama dayatılarak darbedildiği, tutukluların yasal haklarını kullanamadığı ve yasal olan dergi, gazete ve kitapların verilmediği belirtildi. 

"DARP İZLERİ MEVCUT"

Raporda şu tespitlere dikkat çekildi:

“Maddi durumu iyi olmayan bir çok mahpusun idarece verilmesi gereken su gibi ihtiyaçları kantinden almak zorunda kalması, cezaevi idaresinin disiplin sağlamak adına sert tavır ve davranışlar göstermesi çoğu zaman şiddete varan uygulamalarda bulunması iddiası ciddi olarak araştırılması gereken iddialardır. 8 Ağustos tarihinde 1 No’lu  L Tipi Cezaevinde yaşanan darp olayı sonucu yapılan görüşmede mahpusların vücutlarının bir çok darp izi tarafımızca tespit edilmiştir. Adil yargılanma hakkı ilkesi gereği mahpusların kamera kayıtlarının incelenmesi talebi kabul edilmeli ve maddi gerçek ortaya çıkarılmalıdır. Yaşanan hukuk dışı uygulamalara karşı cezaevi idaresi üzerindeki idari denetim mekanizmasının etkin olarak işletilmesi gerektiği açıktır.

"İDARENİN KEYFİYETÇİ TUTUM İZLEDİĞİ AÇIKTIR"

Her ne kadar sayımların yapılış şekli idarenin tasarrufuna bırakılmış olsa da, uygulamada, koğuşlardaki mahpus sayısının gözle görülür şekilde az olduğu durumlarda dahi ayakta ve askeri nizamda sayım verilmesinin istenmesi, kaldı ki olayın yaşandığı gün sayıları 40’ı bulan infaz koruma memurlarınca bir anda koğuşlara girilmek suretiyle bu olayın başladığı da göz önüne alındığında, idarenin keyfiyetçi ve provake edici bir tutum sergilediği açıktır. Yapılan görüşmelerde ayakta ve askeri nizamda sayıma karşı çıkan mahpusların vücutlarının çeşitli yerlerinde darp izleri gözlemlenmiş ve darp olayının doğru olduğu kanaatine varılmıştır. Koğuşlarda askeri nizam ve ayakta sayım dayatmasının, kurumun ya da mahpusların güvenlik ihtiyacından kaynaklanmadığı aşikardır. Ceza infaz kurumunun yeni kurulmuş olması ve cezaevi iç disiplinin sağlanması amacıyla; temel hakları ortadan kaldırıcı, insan onuruna yakışmayan sayım şekli ve çıplak arama bir yöntem olarak uygulanamaz. Mahpusların darp edilmesi neticesinde başka koğuşlara alınmasından sonra şahsi ihtiyaçları karşılayacak eşyalarının verilmemesi, yemek yiyememeleri, bu şekilde tecrit uygulanarak cezalandırılmaya çalışılması temel hakların yanında yasa ve yönetmeliklere aykırıdır. Elinde kamu gücü bulunan idarenin, hem mahpusların darp edilmesine sebebiyet vermesi hem de mahpuslar hakkında tutanak tutup haklarında disiplin soruşturması açılması adil bir soruşturma ve yargılanın sekteye uğramasına sebebiyet vermektedir. Bu nedenle Cumhuriyet Savcılığınca yapılacak etkin bir soruşturma ile maddi gerçeğin ortaya çıkarılması, darp olayı nedeniyle yaralanan mahpusların adli tıp raporunun derhal alınması gerekmektedir.

"HASTA MAHPUSLARIN DURUMU KÖTÜLEŞMEKTE"

Yapılan görüşmelerde tüm mahpusların ortak iddiası cezaevi girişinde çıplak aramaya maruz kalmaları ve darp edilmeleri olmuştur. Tüzük ve yönetmeliklerle de esasları belirtilen söz konusu aramaya ilişkin hükümlerine göre; mahpusun yasak madde veya eşya bulundurduğuna dair ‘makul ve ciddi emarelerin bulunması’, ‘insan onuruna saygı’ gibi temel kriterler belirlenmişse de; uygulamada ayrım yapılmaksızın her hükümlü ve tutuklu için, tamamen öznel ölçütler gerekçe yapılarak aramasının dayatılması, bu uygulamanın usulden uzak ve keyfiyetçi bir hal aldığını göstermektedir. Usule uygun olmayan aramalara yapılan itirazlara karşı, gardiyanlar ve jandarma görevlileri tarafından darp ve şiddetle karşılık verilmesi hem yasalarımızca hem de Avrupa İnsan Hakları Sözleşmesi'nin (AİHS) 3'üncü maddesinde düzenlenen onur kırıcı muamele yasağını ihlal ettiği çok açıktır. Özellikle hasta mahpus olarak tespit ettiğimiz Cemil İvrendi, Emanet Eneş, Rojhat Bilkiç, Azat Taş, Nimet Deyiş’in sağlık durumlarının kötüye gittiği, cezaevinde hayatını tek başına idame ettiremeyecek durumda oldukları iddiası karşısında gerek tam teşekküllü bir devlet hastanesinde tedavi edilmeleri gerekse Adli Tıp Kurumu'na sevk edilerek raporlarının alınması gerekmektedir. Cezaevi koşullarının uygun hijyenik koşullarının tedavi imkanının olmaması hastalıkların ilerlemesine sebep olmaktadır. Bu nedenle hasta mahpusların durumlarının yakinen takip edilmesi gerekmektedir. 

"İNSAN ONURUNA YARAŞIR BİR YAKLAŞIM ORTAYA KONMALI"

Birbirini teyit eden mahpus beyanları esas alınarak tespit edilen ve gözlemlerimiz sonucunda söz konusu hak ihlallerinin son bulması için Adalet Bakanlığı ve Cezaevi Genel Müdürlüğü tarafından acil çözümlerin üretilmesi, Türkoğlu 1 No’lu L Tipi Cezaevinde 8 Ağustos tarihinde yaşanan darp olayının tüm maddi somut delillerinin tespiti ile darp edilen mahpusların adli tıp raporlarının alınması, olayda görüntü kaydettiği ileri sürülen kamera kayıtlarının maddi gerçeğin ortaya çıkarılması ve adil etkin bir soruşturmanın yapılması için savcılıkça incelenmeye alınması gerekiyor. Özellikle son dönemde Türkiye hapishanelerinde insan onuruna aykırı ve neticesi kötü muameleye varan ‘ayakta askeri sayım’, ‘çıplak arama’ uygulanmasından vazgeçilmesine, temel insan hakları anlamında yaklaşım ve pratik sergilenmesi, en temel insani hakların dahi çiğnendiği kötü cezaevi koşullarının ivedilikle düzeltilerek yasal güvence altına alınan ‘insan onuruna yaraşır’ bir yaklaşım ve pratiğin ortaya konulması gerekmektedir.” (HABER MERKEZİ)

Yeni yılda Evrensel aboneliği hediye edin
ÖNCEKİ HABER

Hasankeyf’i sular altında bırakacak olan Ilısu Barajı’nda 18 gün sonra "uyarı"

SONRAKİ HABER

Malatya'da traktörün altında kalan çiftçi yaşamını yitirdi

Sefer Selvi Karikatürleri
Evrensel Gazetesi Birinci Sayfa