Sayacılar: Artık kayıt dışı çalışmak istemiyoruz
Birkaç ay önce kayıtlı çalışma, denetimlerin yapılması ve kayıtlı çalışmayı teşvik için destek verilmesi talepleriyle farklı illerde bir araya gelen sayacıların sorunları çığ gibi büyüyor.
Fotoğraf: Evrensel
Volkan PEKAL
Adana
Türkiye’de büyük ölçüde güvencesiz emeğe dayanan ayakkabı üretiminde, parça başı çalışma zincirinin en aşağısında yer alan sayacılar, son bir yılda krizin etkisi ile kepenkleri kapatmak zorunda kalınca çözüm arayışlarına girdiler. Birkaç ay önce Konya, İstanbul, Antep, Adana, İzmir, Kayseri ve Hatay’dan bir araya gelerek Mecliste de görüşmeler yapan sayacılar, kayıtlı çalışmaları için denetimlerin yapılmasını ya da kayıtlı çalışmayı teşvik etmek için desteklerin verilmesini istemişlerdi. Zanaat gerektiren bir meslek olması nedeni ile bundan 20-30 yıl önce iyi ücret kazanan, ruhsatlı çalışan sayacıların yıllar içerisinde güvencesiz hale geldiğini ifade eden Ayakkabı İmalatı Çalışanları Yardımlaşma ve Dayanışma Derneği Başkanı Mustafa Özay, kayıtlı çalışmaları için gerekli imkanların verilmesini ve denetimlerin yapılmasını istediklerini söyledi.
SORUNLAR ÇIĞ GİBİ BÜYÜYOR
Ziylan (FLO), Alman Deichmann, Rus Kari gibi tedarikçiler ya da Pier Cardin, Greyder, Kemal Tanca gibi markalar ayakkabı üretimine kendi fabrikalarından başlamıyor. Küçük ve orta ölçekteki işletmeler (atölyeler), bu firmalardan sipariş alıp üretimi kendi atölyelerinde büyük ölçüde parça başı yaptırıyor. Siparişi alan atölyeci, ayakkabı üretiminin deri kesimi, kalıba çekilmesi, temizliği gibi aşamalarını atölye içerisinde parça başı ya da ücretle yaptırıyor. Ayakkabının, taban dışındaki deri kısmı ile ilgili olan sayacılık, yapıştırma ve dikme yoluyla ayakkabının modelinin verildiği ve ustalık gerektiren ve tecrübeyle gelişen, otomasyondan ziyade kaliteyi ustalığın belirlediği bir meslek. Bu nedenle sayacılar atölye içinde işçi olmaktansa atölye dışında parça başı ücretle “esnaf” olarak çalışmaya başlamış. İstanbul’da onlarca işçi çalıştıran sayacı esnafı olsa da Adana’dakiler en fazla 5-6 kişiden oluşturduğu ekiple üretim yapıyor. Bugün bir saya ustası ancak kendi sigortasını yatırırsa sigortalı olabiliyor. Ama bugün çoğu atölyeci de yanında çalışan işçilerle birlikte sigortasız çalışıyor. Öte yandan son birkaç yılda Adana’da ayakkabı üretiminde büyük sayılan firmalar Büyük Saat’teki arastadan Orta Ölçekli Sanayi Sitesine taşındı. Sayacıların bir kısmı da çareyi “Çalışma saatimiz, ücretimiz, belli olur. Bir düzenimiz olur” diyerek Orta Ölçekli Sanayi Sitesine taşınmakta, üretimin çoğunun gerçekleştiği atölyelerde çalışmakta buldu. “Biz esnafız” diyerek Büyük Saat’te parça başı üretimle devam eden sayacılar ise sorunlarına çare arıyor.
"SORUNLARIN ÇÖZÜMÜ İÇİN BİR ARAYA GELDİK"
Ayakkabı İmalatı Çalışanları Yardımlaşma ve Dayanışma Derneği Başkanı Mustafa Özay, vergi levhası ile çalışıp işçileri de sigortalı yapmak istediklerini belirterek, “İşçilere ustalık belgesi verilmesi için çalışma yapılmasını istiyoruz. Yerli, yabancı fark etmiyor. Herkes vergi levhalı çalışacak. İşçilere sigorta yapabilmemiz için primlerde indirim bekliyoruz. Böyle olunca bizim de masraflarımız artacak, faturasız saya dikmeyeceğiz. Bu işin bir tarifesi olacak. Böylece kimse ucuza saya dikmeyecek. Bayramdan sonra zam talebimiz olacak. 7 liralık sayayı Adana’da 4 liraya dikiyoruz. Masraflarımız yüzde 50 arttı. Ama ücretler yerinde sayıyor. Aylardır işsiz geziyoruz. Birçok sayacı mesleği bıraktı. Bu sorunlara çözüm için çeşitli illerden bir araya geldik” dedi.
"ESNAFIN PRİM GÜN SAYISI DÜŞÜRÜLSÜN"
Solüsyon ve çeşitli kimyasallar soluyarak ağır bir işte çalıştıklarını dile getiren Özay, “BAĞ-KUR’lu esnaf ve sanatkarlar, tatil nedir bilmeden gece gündüz dükkanının başında duruyor. Sabah 5.00’te dükkanı açıp gece 24.00’e kadar çalışan esnafımız var. Hem en uzun prim gün sayısını ödüyor hem de emekli olduğunda en düşük maaşı alıyor. Esnaf ve sanatkarın yıpranma payı düşünülerek, ödemesi gereken prim gün sayısı 9 bin yerine 7 bin 200’e indirilmeli” dedi.