YÖK, eski ÖSYM Başkanı Ali Demir hakkında soruşturma izni verdi
YÖK, "FETÖ" üyeliği suçlamasıyla gözaltına alına ve daha sonra serbest bırakılan eski ÖSYM Başkanı Ali Demir hakkında soruşturma izni verdi.
ÖSYM Eski Başkanı Ali Demir | Fotoğraf: DHA
Yükseköğretim Kurulu (YÖK) Genel Kurulu, "FETÖ" üyeliği suçlamasıyla gözaltına alınan, ardından adli kontrol kararıyla serbest bırakılan eski Ölçme Seçme ve Yerleştirme Merkezi (ÖSYM) Başkanı Ali Demir hakkında soruşturma izni verdi.
Hürriyet gazetesinden Mesut Hasan Benli'nin haberine göre, YÖK kararında, Demir hakkındaki iddiaların yargılamayı gerektirdiği belirtildi.
Ankara Cumhuriyet Başsavcılığı'nca, ÖSYM'deki "FETÖ" yapılanması gerekçesiyle 2019 Nisan ayında eski Başkan Ali Demir'in de aralarında bulunduğu 34 kişi hakkında gözaltı kararı çıkarılmıştı. "Terör örgütü üyesi olmak" ile suçlanan Demir adli kontrol kararıyla serbest bırakılmış, avukatlarının itirazı sonucu verilen adli kontrol kararı kaldırılmıştı.
Soruşturma kapsamında savcılık, YÖK'e yazı yazarak ÖSYM'nin 6114 sayılı Kanun kapsamında Ali Demir hakkında, "görevi kötüye kullanma" suçlamasından soruşturma izni talep etmişti. Savcılığın talebi üzerine YÖK Genel Kurulu, Demir'in ÖSYM personeli hakkında "FETÖ" ile bağlantı olup olmadıkları konusunda bir inceleme yapıp yapmadığı, 2015 yılında kullanım dışına çıkarılan 97 bilgisayar hard disklerin silinmesi iddiası, sınav sorularının sızdırılması iddiası, kurulan programlarda güvenlik açıklarının bulunduğu iddialarına ilişkin savunmasını aldı. Savunmasında suçlamaları kabul etmeyen Demir, ÖSYM'de çalışan personel ile ilgili olarak istihbarat dairelerinden bilgi notlarını aldıklarını, bugün soruşturma geçiren kişilerle ilgili o tarihler itibarıyla herhangi bir olumsuzluk tespit edilmediğini iddia etti.
DEMİR'İN SAVUNMASI: TÜBİTAK KURDU, YÖNETTİ, İHMALİM YOK
Ali Demir savunmasında herhangi bir ihmali olmadığını ileri sürdü. Bilgi güvenliği ve siber güvenlikle ilgili TÜBİTAK ile birlikte çalışıldığını, mevcut programları TÜBİTAK'ın yazıp, kurup, işlettiğini söyleyen Demir, kurulduğu tarih itibarıyla sistemlerden herhangi bir açık tespit edilmediğini söyledi. Kurumsal anlamda ÖSYM ve ÖSYM Başkanı olarak gayret gösterdiklerini, bilişim ve güvenlik sistemlerinde iddia edilen açıkların bulunmadığını ileri süren Demir hakkında soruşturma izni verilmemesi gerektiğini belirtti.
YÖK: İDDİALAR ÖNEMLİ, YARGILAMA GEREKİR
Haberde YÖK Genel Kurulu'nun 4 Temmuz’da Demir’in yargılanması için soruşturma izni verdiği belirtildi. YÖK'ün kararında, “Yürütülen soruşturmanın dayanağı iddialarının ağırlıklı olarak siber alanla ilgili olması bahsi geçen teknik yazılım donanım ve programlara ilişkin iddialarının önemli görülmesi, iş bu iddiaların açıklığa kavuşturulması için yargılanma gerekmektedir” dediği ve Ali Demir’in avukatının YÖK’ün verdiği soruşturma izni kararına itiraz ettiği ifade edildi.
2010 KPSS VE 2011 YGS SKANDALLARI
Ali Demir'in adı daha önce 2010 KPSS'deki usulsüzlük iddiaları ve 2011 YGS soru kitapçığında şifre olduğu iddialarıyla gündeme gelmişti.
2010 KPSS soru kitapçıkları dahil, diğer sınavlarla ilgili evrakları imha etmekle suçlanan ve gözaltına alınan Demir, ifadesinde "Bu soruları sınavdan önce çalıp haksız menfaat elde eden, örgütüyle paylaşan kim ise onlardan ben de şikâyetçiyim" demişti.
ERDOĞAN, ALİ DEMİR'İ NASIL SAVUNMUŞTU?
2011'de YGS'de şifreli kopya skandalı sonrası Türkiye genelinde on binlerce öğrenci sokaklara dökülerek Ali Demir'i protesto etmiş ve Demir'in Gülen Cemaati'yle bağlantısına dikkat çekmişti.
Dönemin Başbakanı Tayyip Erdoğan'ın bu tepkilere verdiği farklı zamanlardaki yanıtlar şöyle olmuştu:
"ÖSYM Başkanı'nın yapmış olduğu açıklamalardan ben tatmin oldum. Şu anda da zaten Danıştay'ın verdiği karar da ortada. Bu arada bir şey çok açık, net belli herhalde birilerinin tezgahı bozuluyor ki bu işten çok rahatsızlar..."
"Gençlerimiz, kendilerini istismar edenleri, iddiaları fırsatçılığa çevirenleri de lütfen çok iyi görsünler, tanısınlar. Taksim'de bin kişiyi, iki bin kişiyi yürütmek, iki bin genci yürütmek problem değil. Onlar YGS sınavının karşısında tavır ortaya koyduklarını açıklarken, biz de kalkarız onların karşısına 5 bin, 10 bin tane genci koyarız. Ama biz bu ülkede gerilimden yana değiliz. Bırakın kurumlar işini yapsın. Bırakın kurumlar görevini yapsın. Hiç kimsenin asla ve asla hakkı yenemez. Buna müsaade etmeyiz." (HABER MERKEZİ)