Marmara Depremi'nin üstünden 20 yıl geçmesine rağmen acil önlemler bile alınmadı
17 Ağustos Marmara Depremi'nin 20’inci yılında açıklama yapan İnşaat Mühendisleri Odası Adana Şubesi, aradan geçen 20 yılda kısa süreli acil önlemlerin bile alınmadığını belirtti.
Fotoğraf: Evrensel
İnşaat Mühendisleri Odası (İMO) Adana Şubesi 17 bin 480 vatandaşın hayatını kaybettiği 17 Ağustos Marmara depreminin 20’inci yılı nedeniyle basın açıklaması yaptı. İMO Adana Şubesi’nde gerçekleştirilen basın açıklamasında konuşan Şube Başkanı Zekeriya Turanbayburt, aradan geçen 20 yılda hala kısa süreli acil önlemlerin bile alınmadığını belirterek oy ve rant uğruna yapılan imar aflarından vazgeçilmesini, yapı stokunun durumunun tespit edilmesini ve yeni yapılacak binaların bilim, teknik ve mühendislik ilkeleri doğrultusunda yapılmasını istedi.
“SORUN TEK BAŞINA KAÇAK YAPI SORUNU DEĞİL”
Depremde yapı stokunun yüzde 25’inin kullanılmaz hale geldiğini hatırlatan Turanbayburt, kullanılmaz hale gelen yapılar arasında devlet dairelerinin, hastanelerin ve okulların da bulunmasının konunun sadece gecekondu, imarsız yapı sorunu olmaktan daha büyük bir sorun olduğunu belirterek depremin mühendislik hizmeti alınmadan üretilen yapıların oldukça fazla olduğunun gözler önüne serdiğini dile girdi.
“TEMEL SORUN PLANSIZLIK, MÜHENDİSLİK UYGULAMALARININ NİTELİKSİZLİĞİ”
Temel sorunu plansızlık, çarpık kentleşme, yapı üretim sürecinin ve mesleki uygulamaların niteliksizliği ve denetimsizlik olarak ifade eden Turanbayurt, "Ülkemizde yaklaşık 20 milyon yapı bulunmakta, ancak bu yapı stokunun ayrıntılı envanteri çıkarılmadığı için depremde bir bütün olarak nasıl bir davranış sergileyeceği bilinmemektedir. Bilinen, mevcut binaların yüzde 67’sinin ruhsatsız, yüzde 60’ının 20 yaşından büyük olduğudur” dedi.
“DEPREMİ AFET OLMAKTAN DEPREM ÖNCESİ ÖNLEMLER ÇIKARIR”
Yapıları depreme hazır hale getirmek için önce mevcut yapı stoku tespit edilerek iyileştirilmesi, onarılması, güçlendirilmesi ya da yeniden yapılması gerektiğini dile getiren Turanbayburt, “İkincisi; yeni yapılacak olan yapıları, bilim, teknik ve mühendislik ilkeleri doğrultusunda yapmaktır. Planlama ve tasarım aşamasından yapının kullanıma açılmasına kadar tüm süreçlerin mesleki yeterliliğe sahip mühendisler tarafından yönetilmesi ve denetlenmesidir. Bugüne kadar yapılan çalışmalar, deprem öncesi alınacak önlemlerin deprem riskini önemli ölçüde azalttığını ortaya koymaktadır. Unutulmamalıdır ki, depremi afet olmaktan çıkaracak olan tek yol, deprem yaşanmadan önce alınacak önlemlerde saklıdır” dedi. (Adana/EVRENSEL)
İsrail’in kirli savaşı
İsrail devlet terörü ve işgalin kalıcılaştırılması planı
Saldırıyı püskürtmek için
AKP ve MEB’in büyük mahareti: Bağnazlığı ve emek sömürüsünü sürdürmeye diplomalı çözüm
Almanya'nın Orta Asya hamlesi tutar mı?
