16 Ağustos 2019 01:13

‘Dün TÜPRAŞ, bugün kamu işçileri, yarın da biz satışa gelmeyelim!’

Ford Otosan işçisi
Kocaeli

Kamu işçilerinin toplu iş sözleşmesi imzalandı, tam bir satış sözleşmesi. Türk-İş istediğinin yarısını aldı. Ergün Atalay mikrofonun açık olduğunu unutup, Bakanla konuştu. “Ortalığı fena karıştıracaktık ama böyle kapattım” dedi. Bu şu anlama geliyor: “Ben sizden yanayım bakın, greve çıkmadan sizin istediğiniz şekilde anlaşmayı yaptım.”

Ayrıca masaya otururken bu arkadaşlar, (Türk-İş) sözleşme taslağını neye göre belirleyip masaya oturmuşlar? İşçiye sormuşlar mı ki “Siz ne istiyorsunuz?​” diye. Bizdeki gibi belirledikleri birkaç kriteri işçinin önüne getirip, “Biz anket yaptık, işçiye sorduk, onların istediği şekilde masaya oturduk” mu dediler?

Adamlar ekran meraklısı, TV'lerde atıp tutuyorlar. Masada “Tamam sahip, sen ne dersen o olur” diyorlar. Ortalığın karışması da ne demektir? Bizler haklarımızı arayınca suç mu oluyor? Her durumda bizden beklenen özveri kendilerine gelince kayboluyor. Adamlar astronomik maaş alıp, bizim maaşlarımızı oturdukları yerden belirliyorlar. Kendileri hem Türk-İş hem de Türk Metal başkanları, maaş bordrolarını TV'lerde açıkça işçiye göstersinler!

Ayrıca o masadaki konuşmanın bir anlamı da “Ben sizi gördüm, siz de beni görürsünüz” demektir. Avantamı verirsiniz, bakın işi uzatmadan kapattım.” Hükümet de buna alışkın, bir dünya bankamatik memuru varken Ergün Atalay'a mı avanta vermeyecekler. Bakın ve görün, biz haklarımızı kimlere emanet ediyoruz!

Bizler birleşip kendi çıkarlarımızı savunmaz, bağlı olduğumuz sendikalardaki yöneticileri, temsilcileri seçemez ve sendikalar üstünde baskımızı kuramazsak, dün olduğu gibi her daim masa basında satışa geliriz. İşçiler olarak bizler de toplu sözleşmelerde işçi komiteleri (komiteleri bizler oluşturmalıyız) bazında masada bulunmalı ve gerekli gördüğümüz yerde de müdahale edebilmeliyiz. Dün TÜPRAŞ, bugün kamu işçileri, yarın da biz satışa gelmeyelim, birlikte hareket edelim!

EVRENSEL'İNMANŞETİ

101 milyarlık gasp

101 milyarlık gasp

Enflasyonla mücadele adı altında uygulanan Erdoğan-Şimşek programı, enflasyonu düşürmüyor ama ücret ve maaşları acımasızca ezmeye devam ediyor. DİSK-AR’ın araştırmasına göre sadece iki aylık enflasyon nedeniyle işçilerin, memurların ve emeklilerin cebinden en az 101 milyar lira çalındı. “Enflasyonun nedeni ücret zamları” yalanının foyası da açığa çıktı.

BİRİNCİSAYFA
SEFERSELVİ
Hazine ve Maliye Bakanı Mehmet Şimşek imzasıyla taşıt alım satımı hariç ülkedeki tüm alım satım işlemlerinde dövizle ödemenin önü açıldı.

Evrensel'i Takip Et