17 Ağustos 2019 11:12

AYM’nin “Barış Akademisyenleri” kararını yerel mahkemeler uygulamalı

İHD Diyarbakır Şube Başkanı Abdullah Zeytun: Düşünce ve ifade özgürlüğü anlamında hak ihlaline uğramış olan herkesin AYM kararından yararlanması gerekiyor.

İHD Diyarbakır Şube Başkanı Av. Abdullah Zeytun | Fotoğraf: MA

Paylaş

Anayasa Mahkemesinin (AYM), “Bu suça ortak olmayacağız” bildirisine imza atan 10 akademisyenin yaptığı bireysel başvuruda, düşünce ve ifade özgürlüğü hakkının ihlal edildiği yönünde verdiği karara ilişkin tartışmalar sürüyor. Kararın önemine dikkat çeken İnsan Hakları Derneği (İHD) Diyarbakır Şube Başkanı Abdullah Zeytun, yüksek mahkemenin kararının yerel mahkemeler tarafından uygulanması gerektiğini söyledi.

“TÜRKİYE AÇISINDAN ÖLÇÜT BİR KARAR”

AYM’nin aldığı her türlü kararın yerel mahkemelerle birlikte devletin bütün kurumlarını bağladığını hatırlatan Zeytun, AYM’nin verdiği kararın Türkiye’deki demokrasi, hukuk ve adalet açısından bir ölçüt olması gerektiğini ifade etti. Sokağa çıkma yasaklarının yaşandığı bir dönemde insan haklarını savunan, yaşamdan yana olan bütün akademinin böyle bir metni imzalamasının çok doğal olduğunu belirten Zeytun “Bilim insanı, aydın ve akademisyen olarak kendilerinden de beklenen budur. Ancak kendine görev ve misyon yükleyen yargı, birçok akademisyen hakkında soruşturma, gözaltı ve tutuklama gerçekleştirdi” dedi.

Kararın, ‘yargının iktidarın tekelinde olduğu tartışmalarını öteleyecek’, düşüncesiyle verilmiş olduğuna dikkat çeken Zeytun, “AYM’yi olumlu kararlara teşvik etmek gerekiyor. Kararı bütün yerel mahkemelerin uygulaması gerekiyor” diye konuştu. İhlal kararının gereklerinin bir an önce yerine getirilmesi gerektiğini anlatan Zeytun “Düşünce ve ifade özgürlüğü anlamında hak ihlaline uğramış olan herkesin de karardan yararlanması gerekiyor” diye konuştu.

“TMK DEMOKRATİK İŞLEYİŞİ TIKIYOR”

AYM Başkanı Zühtü Arslan’ın “Yasal değişiklikler kaçınılmaz hale geldi” ifadelerini anımsatan Zeytun, toplumun her kesiminin değişiklikler konusunda beklenti içerisinde olduğu dile getirerek, şunları söyledi: “Öncelikle düşünce ve ifade özgürlüğüne, demokratik gerekliklerin işleyişine aykırı olan Terörle Mücadele Kanunu’nun (TMK) kaldırılmalıdır. Kanunun kaldırılmasıyla birlikte ifade ve düşünce özgürlüğüne ilişkin anayasal düzenlemelerin yapılması gerekiyor.” (Diyarbakır/MA)

ÖNCEKİ HABER

Cumartesi Anneleri 751’inci hafta: “Karda kışta, yağmurda kayıplarımızı aradık”

SONRAKİ HABER

Aliağa Belediyesi işçileri yolu trafiğe kapattı

Sefer Selvi Karikatürleri
Evrensel Gazetesi Birinci Sayfa