18 Ağustos 2019 23:48

"Grev yasaklansa da üretimden gelen gücümüzü kullanırız"

Birleşik Metal-İş Gebze Şube Başkanı Necmettin Aydın'la metal iş kolundaki sözleşme sürecini konuştuk.

Fotoğraf: Evrensel

Paylaş

Veli POLAT
Gebze

Birleşik Metal-İş üyesi metal işçileri, eylül ayında başlayacak MESS grup sözleşmesi için hazırlıklarını sürdürüyor. Fabrikalarda toplusözleşme taleplerini belirlemek üzere çalışmalar sürerken, buralardan alınan sonuçlar 20 Ağustos’ta yapılacak toplantıyla merkezileştirilecek. Sözleşme sürecine ilişkin görüştüğümüz sendikanın en büyük şubesi olan Birleşik Metal-İş Gebze Şubesinin Başkanı Necmettin Aydın, işçilerin zam beklentisinin yüzde 35-40 arasında olduğuna dikkat çekti. Patronların tutumu göz önüne alındığında sözleşmenin masada müzakereyle bitmeyeceğinin görüldüğünü dile getiren Aydın, olası grev yasaklamaları için ise “Daha önce fabrikalarda üretimden gelen güçlerimizi kullanarak işvereni bu düşüncelerden uzaklaştırdık. Aynı tarzda mücadelemizi gerçekleştireceğimizi bilmeliler” uyarısında bulundu.

Evrensel'in sorularını yanıtlayan Aydın, sendikalarının MESS grubunda temsil ettiği işçilerin yarısı olan 5 bin 500 kadar işçinin şubelerine üye olduğunu bilgisini verdi. Yetki müracaatlarının ardından iş yeri komitelerini, temsilcileri toplayarak eğitimler yaptıklarını aktaran Aydın, 500-600 işçinin aktif rol aldığı sürecin sonunda fabrikalardan önerileri alarak bir toplantı daha yaptıklarını söyledi.

İŞÇİLERİN TALEPLERİ

Yaptıkları tartışmaları 20 Ağustos’ta toplanacak merkez toplusözleşme komisyonuna taşıyacaklarını dile getiren Aydın, işçilerin taleplerini şöyle sıraladı: “Türkiye’de enflasyon çok yüksek, alım gücü düştü, dolar yükseldi işçiler önemli hak kayıplarıyla karşı karşıya kaldı. Zam için ortalama yüzde 35-40 arası talep var. En düşük talep eden iş yerimiz yüzde 30 zam istiyor. Tamamlayıcı sağlık sigortasının aileye yansıması, vergi diliminin yüzde 15’e sabitlenmesi, çalışma saatlerinin 37.5 saate düşürülmesi gibi ücretlerin dışında yeni hak talepleri de var.” Aydın taslağı tekrar işçilere sorup sormayacakları sorumuza ise “Bizim öyle bir yöntemimiz yok. Biz zaten işçilerin düşüncelerini alarak taslağı oluşturuyoruz. Taslak toplusözleşme komisyonunda netleştikten sonra genel yönetim kurulu karar verecek ve işveren sendikasına iletecekler” yanıtını verdi.

SÖZLEŞME MÜZAKEREYLE SONUÇLANMAYACAK

Geçtiğimiz yıllarda imzalanan sözleşmelere göre çıtayı biraz daha yukarıda tutmak istediklerini ifade eden Aydın, “Şu an öngörümüz şu: Toplusözleşmenin bir müzakereyle sonlanacağına inanmıyoruz. İşverenlerin tutumunu görüyoruz. İşçi arkadaşlarımızın beklentileri, talepleri ortada dolayısıyla bu sözleşme de diğer sözleşmeler gibi grevle karşı karşıya kalınacak. Grev sonrasını düşünerek hareket etmeye çalışacağız. Yüksek hakeme gittiği dönemlerde sorun ve sıkıntılarla karşı karşıya kalma durumu olabilir” diye konuştu.  

EMİS sözleşmesi döneminde grev yasağına karşın fabrikada iş durdurduklarını ve haklar elde ettiklerini hatırlatan Aydın, şöyle devam etti: “Biz önümüzdeki süreçlerde başımıza gelecek olayları görüyoruz. Biz geçen sözleşme döneminde greve gelmeden önce hükümet grevi yasakladığını ilan etti. Biz de ‘Şubat ayında grevdeyiz ne yapacaksan yap’ diyerek iş kolunu harekete geçirdik. İşveren sendikası sendikamızın istediği noktaya geldi.”

Yüksek Hakem Kurulu tarafından bağıtlanan 3 yıllık ve yüzde 6 zam içeren TÜPRAŞ sözleşmesiyle işçi sınıfının olumsuz bir durumla karşı karşıya kaldığını dile getiren Aydın, “Kazanılmış hakların ellerinden alınması çok kötü bir durum, kabul edilecek bir durum değil. Hatta gelecek yıllarda düzeltilmesi gerektiğini düşünüyoruz. Biz böyle durumları karşılar mıyız? Bizim geçmişimiz ortada, biz fabrikaları üretimden gelen güçlerimizi kullanarak işvereni bu düşüncelerden uzaklaştırdık. Aynı tarzda mücadelemizi gerçekleştireceğimizi bilmeliler” diye konuştu.

TOPLUSÖZLEŞME VE KIDEM TAZMİNATI SÜRECİ BİRLİKTE YÜRÜTÜLECEK

Kıdem tazminatına yönelik saldırılara karşı neden yeterli mücadele verilmediğini sorduğumuz Necmettin Aydın, “Türkiye’de sendikacılıkla ilgili sorun olduğunu kimse inkar edemez. Türkiye’de şu an işçilerin toplusözleşme görüşmelerine katılan sendikalı işçi oranı yüzde 5-6 civarında. Bunun da önemli bir kısmı işçilerin sözünü dinlemeyen, sokağa çıkmayan sarı, işbirlikçi sendikalar. Dolayısıyla sendikalar kendisini sorgulamalı diyeceğim ama böyle bir yapı da yok. Bizim sendikamızın duruşu ortada, konuyla ilgili bizim geri vites yapma şansımız yok” dedi. Ancak buna karşın yapılanların yeterli olmadığını ifade eden Aydın, şöyle devam etti: “Biz bu toplusözleşme döneminde, kıdem tazminatıyla da ilgili eylem ve etkinlik sürecini örgütleyeceğimizi işçi arkadaşlara söylüyoruz. Kıdem tazminatına yönelik yapılan saldırılar bu dönem çok daha tehlikeli. Bütçede para olmadığı için hükümet fon oluşturarak batık şirketlere kaynak aktarmayı düşünüyor. Biz açıkça ifade ediyoruz, ya kıdem tazminatı gidecek ya AKP. Fabrikaların dışında da şehirlere de yürüyeceğiz.”

ÖNCEKİ HABER

23 yaşındaki asansör teknisyeni akıma kapılarak öldü

SONRAKİ HABER

YTÜ öğrencileri: Okulumuzdaki millet bahçesi projesi iptal edilsin

Sefer Selvi Karikatürleri
Evrensel Gazetesi Birinci Sayfa