Emek Partisi: Kayyım halk iradesine ve demokrasiye darbedir
Diyarbakır, Van ve Mardin belediyelerine kayyum atanması ile ilgili yapılan Emek Partisi açıklamasında iktidarın seçimle alamadığına kayyumla el koymaya çalıştığı belirtildi.
Fotoğraf: Ahmet Kaplan/AA
Emek Partisi, Diyarbakır, Van ve Mardin büyükşehir belediyelerine kayyum atanmasına ilişkin açıklama yayımladı. EMEP Genel Başkanı Selma Gürkan imzasıyla yayımlanan açıklamada operasyon, iktidarın seçimle alamadığına kayyumla el koyma çabası olarak yorumlandı. Operasyonlar ve kayyım sürecinin kabul edilemez bir demokrasi ihlali olduğu belirtilen açıklamada, tek adam rejimine karşı demokrasiyi daha çok savunma ve mücadeleyi ortaklaştırmanın gerektiğine dikkat çekildi.
"SEÇİMLE ALAMADIĞINA KAYYIMLA EL KOYMA"
Emek Partisi tarafından yapılan açıklama şöyle:
"Seçimlerden önce bizzat Erdoğan ve Soylu tarafından dillendirilen, bölgede AKP'nin seçilmediği koşullarda yeniden kayyım atanacağına dair mesajlar Diyarbakır, Van ve Mardin belediyelerine yapılan operasyonlar ve atanan kayyımlar ile uygulamaya konmuş oldu.
Bu operasyonlar ve atanan kayyım tamamen politiktir, belediye başkanlarına yöneltilen suçlamalar iktidarın seçimle alamadığını kayyımla el koymanın teorisidir. İktidarın seçmen taşıyarak, baskıyla, hileyle aldıkları Şırnak örneği gibi yerler hariç, halk önemli bir oranda yeniden HDP, demiş ve iradesini ezici oranlarla bu yönde göstermiştir. İktidarın hazmedemediği durum budur. Seçimle alamadığını merkezi iktidarda olmanın gücüyle almanın politikasıdır. İçişleri Bakanlığı’nca yayınlanan bildiri bu politikanın belgesidir. Hukuki bir yargılama süreci sonuçlanmamışken, bu yargı düzeninde yargılama sonuçlansaydı bile kararın ne kadar hukuki ve adil olacağı ayrıca tartışma konusu iken, yapılan operasyonlar ve atanan kayyımın hiç bir dayanağı yoktur. Konu ettikleri eş başkanlık sistemi yeni değildir, ayrıca siyasi partilerde de ilk uygulayan HDP geleneği olmuştur ve yine bu iktidar tarafından siyasi partiler için yasal düzenlemesi yapılmıştır.
"MAKAM BANYOSU, KURUYEMİŞ, BAKLAVA..."
Ayrıca, daha önce atanan kayyımların, atandıkları makamlarda belediye bütçelerini nasıl çarçur ettikleri, makam odası, makam banyosu, kuruyemiş, baklava harcamaları gibi israf listesi basına yansımıştı. Bunlara bakıldığında bile ihale, rant düzenine ilişkin verilerin boyutunu kestirmek zor değil. Yerel yönetimler AKP ve ortakları için adeta ballı lokmadır ve iktisadi ve siyasi karşılığı olan bu kaynaklardan vazgeçmek istememektedir.
"SURİYE POLİTİKASINDAN BAĞIMSIZ DEĞİL"
Halkın iradesini tanımayan, halkın tercihlerini kabullenmeyen bu politikalar siyasi iktidarın Suriye politikasından bağımsız değildir. Bölgede söz sahibi olmanın yolunun Kürt halkının taleplerini ve iradesini kırmaktan geçtiğine inanan siyasi iktidar içeride bu operasyonları yürütürken, bölgede ABD ve Rusya ekseninde pazarlıkları sürdürmektedir. Suriye'de istediği amaca ulaşamayan iktidar içeride Kürt sorununa yönelik baskı ve şiddetle yol almaya çalışmaktadır.
"TEK ADAM REJİMİNE KARŞI MÜCELEYİ BÜYÜTELİM"
Diyarbakır, Van ve Mardin belediye başkanlarının görevden alınması ile devam ettirilen operasyonlar ve kayyım süreci kabul edilemez bir demokrasi ihlalidir. Esasında bütün bir halkın iradesinin gasbıdır. AKP iktidarının bundan sonra yürüyeceği yolun daha fazla baskı, daha fazla hak ihlali olacağının işaretidir. Gün, bu politikalara teslim olmadan demokrasi mücadelesini büyütme ve genişletme günüdür. Tek adam rejimine karşı daha çok demokrasiyi savunma ve mücadeleyi ortaklaştırmanın ihtiyacına işaret etmektedir. Kazanmanın yolu buradan geçecektir." (HABER MERKEZİ)