Diyarbakır, Van ve Mardin belediyelerinde kadın çalışmaları rafa kalktı
Kayyumla birlikte şiddete karşı mücadeleden kadın istihdamına, eşitlik yönünde atılan adımlara kadar bir çok çalışma yarıda kaldı. Şimdi kadınların kazanımları bir kez daha baskı ve yasak altında.
Fotoğraf: MA
Hilal TOK
İstanbul
İçişleri Bakanlığı talimatıyla Diyarbakır, Van ve Mardin Büyükşehir Belediyelerine bir kez daha kayyum atandı. Halk iradesini hiçe sayan bu hukuksuz karardan en çok zarar görecek kesimlerin başında kadınlar geliyor. Kayyumların daha önceki icraatları ve geride bıraktıkları enkaz bunun kanıtı. 31 Mart’ta halkın, iktidarın tehditlerine rağmen seçtiği yeni yönetimler, enkazı kaldırmak ve kadınları güçlendirmek için adımlar attılar. Ancak şiddete karşı mücadeleden kadın istihdamına, eşitlik yönünde atılan adımlara kadar bir çok çalışma yarıda kaldı. Şimdi kadınların kazanımları bir kez daha baskı ve yasak altında.
HDP Kadın Meclisi Sözcüsü ve Ağrı Milletvekili Dilan Dirayet Taşdemir, Van Büyükşehir Belediye Eş Başkanı Bedia Özgökçe Ertan, Mardin Kadın ve Gençlik Daire Başkanı Gülizar İpek, kayyum saldırısının kadınların hayatında yol açtığı ağır sonuçları anlattı. “Kayyumlar hepimizin kazanımlarını hedefliyor” diyen kadınlar, birlikte mücadele çağrısı yaptı.
ŞİDDETLE MÜCADELEYE DARBE
HDP Kadın Meclisi Sözcüsü ve Ağrı Milletvekili Dilan Dirayet Taşdemir, önceki dönemde atanan kayyumların ortadan kaldırdığı kadın politikalarını şöyle anlattı: “Hem kadınların güçlendirilmesine hem de yerel yönetimlerin karar mekanizmalarında kadının etkin hale getirilmesine ilişkin mekanizmaları hayata geçiriyorduk belediyelerimizde. Kadın Daire Başkanlıklarından tutalım işe alınan personelde kadın önceliğine, yönetimde kadınlara daha fazla temsiliyet verilmesine kadar birçok konuda çalışmalarımız vardı. Bu, aynı zamanda kente hizmetin kadın bakış açısıyla gerçekleşmesi, kadın sorununun görünür olması ve buna yönelik hizmet verilmesini beraberinde getiriyordu. Kadın kurumları ve sığınaklar, şiddete uğrayan kadınların hem dayanışma gördüğü, hem hukuki ve psikolojik destek aldığı, hem de can güvenliğinin sağlandığı yerlerdi. Kayyumlarla birlikte bunlar da hedef alınmış oldu. Kadın Daire Başkanlıklarımız kapatıldı, kapatılmadığı yerlerde erkekler atandı. Kadına yönelik şiddetle mücadelede 33 kurumumuzun çoğu ya kapatıldı ya da işlevsizleştirdi. Bunun yerine kadınlara Kur’an kursu ya da incik boncuk kursları gibi kadınlık rollerini pekiştiren çalışmalar hayata geçirildi.”
Kayyumların kadınların hayatında ağır sonuçları olduğunu ifade eden Taşdemir, “Kadın kurumlarının kapatıldığı yerlerde şiddet oranında ciddi bir artış olduğunu, kadınların savunmasız bırakıldığını gözlemledik. Dayanışma ağlarından koparıldı kadınlar, bu alanda mücadele eden kadınların tutuklanması da kadın savunuculuğunu zayıflattı. Karar mekanizmaları tamamıyla eril, tekçi, cinsiyetçi, ırkçı söylemin öne çıktığı bir siyaset alanına dönüştü” dedi.
BU SALDIRI TÜM KADINLARA
31 Mart yerel seçiminden sonraki beş aylık süreçte kayyumun engel olduğu uygulamaları tekrar hayata geçirmeye başladıklarını, ancak şimdi tekrar bir müdahale ile karşı karşıya kaldıklarını belirten Taşdemir, şunları söyledi: “Bu beş ayda bir kez daha eş başkanlık mekanizmasını işlevselleştirmeye, kadın kurumlarını açmaya, kadın dayanışma ağlarını örmek için hazırlıklar yapmaya başlamıştık, kimi yerlerde de kuruldu. Ama kadınlar daha önce yaşadıkları travmayla bir kez daha baş başa bırakıldı. Diyarbakır Kadın Politikaları Daire Başkanımız gözaltına alındı. Kadın çalışmalarında yer alan arkadaşlarımıza saldırılar oldu.”
Taşdemir, kayyumların belediyeleri yeniden kadınlardan uzak, kadınların uğramadığı, karar mekanizmasına katılmadığı birer kurum haline getireceğini dile getirerek, çağrıda bulundu: “Yaptıklarıyla ‘biz kadınların yönetim mekanizmalarında olmasını, kamusal alanda siyaset yapmasını istemiyoruz, kadınlar evde otursun, çocuk doğursun, ev işleriyle sorumlu kılınsın’ demek istiyorlar aslında, bunu dayatıyorlar. Yani kayyumlar sadece Kürt kadınların kazanımlarını hedeflemiyor. Bu deneyimler, hepimizin kazanımıydı, onlara saldırı da hepimize dönük... O yüzden kayyumlar tüm kadınların sorunudur, birlikte mücadele etmeliyiz.”
VAN’DA TÜM PROJELER SONLANDIRILDI
Görevden alınan Van Büyükşehir Belediye Eş Başkanı Bedia Özgökçe Ertan, önceki dönemde kayyum atanması nedeniyle yarıda kalan ya da kayyumun tamamen sonlandırdığı çalışmaları şöyle sıraladı: “Önceki belediyemiz Kadın Politikaları Daire Başkanlığı kurmuştu. Alo Şiddet Hattı ve ekonomi, sağlık alanlarında kadınların taleplerine cevap veren kurumlar oluşturulmuştu. Ayrıca oldukça başarılı bir kadın futbol takımımız vardı. Kadın sığınağımız açılmıştı. Ama kayyumla beraber hepsi kapatıldı. Kadınların belediye ve yerel hizmetlere erişimini destekleyen tüm mekanizmalar ortadan kaldırıldı.”
Göreve tekrar gelir gelmez kapatılan kurumları aktifleştirmeye çalıştıklarını söyleyen Özgökçe, “Kadın Politikaları Daire Başkanlığının tekrar kurulabilmesi için meclis kararı aldık ve kurmak üzereydik. Kadına şiddetle mücadele eden birimi tekrar oluşturduk, başvurular alınmaya başlandı. Sığınak için çalışmalara başlamıştık, yer tespiti yapıyorduk. Ancak bunun gibi bütün çalışmalar kayyumla beraber yeniden durduruldu ve muhtemelen devam etmeyecek” diye anlattı.
YÜZLERCE KADINA İSTİHDAM YARATILACAKTI
Kayyum politikasının kadın düşmanı olduğunun altını çizen Özgökçe, “Kayyum döneminde kadını görünmez kılan, eve kapatan ve sosyal hayata karışmasını engelleyen uygulamaları yaşadık. Hatta o dönem sadece belediyenin açtığı kurumlar değil, aynı zamanda Van’da çok aktif olarak çalışan kadın dernekleri de kapatılmıştı. Kadına yönelik hizmetlerdeki tahribat Van’da çok fazla yaşanmıştı. Şimdi Van’ı kadınların şiddete uğramadığı, gerçekten sosyal hayatın içinde olduğu, belediyenin sunduğu tüm hizmetlerden yararlanabildiği bir duruma gelmeye çalışıyorduk. Mesela JinKart uygulamamız meclisten karar olarak çıkmıştı. JinKart sadece ulaşımda indirimden faydalanmak için değil, belediyenin tüm hizmetlerinden indirimli faydalanmak için bir uygulama olacaktı. Ayrıca kent merkezindeki ilçelerimizde 24 saat hizmet veren kreşler için çalışmalarımız vardı. Çocuk Yaşam Merkezleri kuracaktık. Kadınların istihdamını sağlayan işler yapmaya başlamıştık. Ayakkabı üretimi projemiz vardı. Bayramdan iki hafta sonra açılışımızı gerçekleştirecektik, burada kadınlar istihdam edilecekti. Dört ayda iş başvurusu yapan 4 bini aşkın insan oldu, kadınların da yoğunluklu başvurusu vardı. Kooperatif kurma düşüncemiz de vardı. Biz göreve gelir gelmez, halihazırda var olan ama aktif olmayan Kadın ve Aile Politikaları Birimi’ne 2 müdür atayarak çok sayıda başvuru almaya başladık. Kadınların taleplerini topladık, yapılmasını istediği şeyleri anlattı kadınlar, ayrıca şiddet mağduru kadınlar başvuru yapmaya başlamıştı. Tüm bunlar kayyumla tekrar kesintiye uğramış oldu.”
MARDİN’DE İŞTEN ATMA VE SÜRGÜN TEHTİDİ
Mardin Kadın ve Gençlik Daire Başkanı Gülizar İpek, yeni atanan kayyumla beraber Kadın ve Gençlik Daire Başkanlığından 19 kadının görevden alındığını ifade etti: “Önceki kayyum döneminde işe alınan, bizim yönetimimizde de çalışmaya devam eden, sadece işini yapan 19 kadın arkadaşımızın belediyeden atılacağı yönünde bilgiler aldık. Gençlik biriminde çalışan arkadaşlarımız da başka yerlere gönderilmekle, sözleşmeleri feshetmekle tehdit edilmişler.”
Önceki kayyumun görev süresince kentte şiddetin artığını gözlemlediklerini belirten İpek, “Mardin’de tekrar Alo Şiddet Hattını aktifleştirmeye çalıştık, kooperatif çalışmaları yürütmeye başladık, çok dilli kreşler için çalışmalara başladık. Mardin gibi bir ilde hiç sığınma evi yok, bunun için girişimlerimiz oldu. Sürekli kadınlar için bir şeyler yapmaya çalıştık ama kadın kurumlarının kapatılmasıyla birlikte şiddet, taciz, tecavüz, çocuk istismarları artmaya başladı. Biz bunun için de farkındalık yaratan projeler üretmeye çalıştık. Fakat kayyumla beraber bu projelerin hiçbiri gerçekleşmeyecek” diye konuştu.
İpek, kadın istihdamıyla ilgili projelerinin de durdurulduğunu söyledi: “Mardin’de bir alanı kadın alanına dönüştürecek ve orada yemek alanları, kafeler açacaktık. Sadece kadınların üreteceği bir alan olacaktı. Ayrıca kooperatiflerle birlikte kadınlara istihdam alanı sağlayacaktık. Kadın köyleri, kadın üretim pazarı kurma planlarımız vardı. Köy, mahalle toplantıları yaparak kadınların beklentilerini, taleplerini dinleyerek birlikte yeni projeler üretiyorduk. Kayyumla birlikte tamamı durduruldu.”
KADIN VE GENÇLİK DAİRESİNİ ERKEK YÖNETİYOR
Şu anda Kadın ve Gençlik Daire Başkanlığını bir erkeğin yönettiğine işaret eden Gülizar İpek, tepkisini şöyle dile getirdi: “Ben şu anda görevden alınıp alınmadığımı bile bilmiyorum, ama gazeteler açığa alındığımı yazıyor ve şu anda bir erkek orayı yönetiyor. Düşünebiliyor musunuz? Bu, kadına bakış açılarını, kadını nasıl dışladıklarını, hiçe saydıklarını gösteriyor. Bir kadın kurumunu bir erkek nasıl yönetir? Bu irade gaspı, adaletin hukukun kalmadığının göstergesidir. Bu gaspın kabul edilmemesi gerekiyor. Kadınların birleşmesi, birlikte hareket etmesi gerekiyor. Çünkü kayyumun ilk hedefi kadınlar oluyor. Çünkü bizim için önemli olan üretmek, değişim, dönüşüm... Bundan korkuyorlar. O yüzden kadınların bunu kabul etmemesi gerekiyor.”
KAYYUM: İRADE GASPI, TUTUKLAMA, İŞSİZLİK, ŞİDDET, HİBE...
- 11 Eylül 2016’dan sonra 86 DBP’li belediyeye kayyım atandı, 34 kadın belediye eş başkanı tutuklandı.
- Kayyum atanan illerdeki 52 kadın kurumunun faaliyetleri durduruldu.
- Kadın Politikaları Daire Başkanlıkları, kadın müdürlükleri ve sığınmaevleri kapatıldı.
- Bu merkezlerde kadın çalışmaları yürüten kadınların yüzde 80’i işsiz bırakıldı.
- Van Büyükşehir Belediyesine bağlı “Alo Şiddet Hattı” yok edildi. Muradiye Belediyesi’nin kreş, klinik ve kadın aşevi çalışmaları durduruldu.
- Diyarbakır Silvan Belediyesi Meya Kadın Merkezi “aile destek merkezine” dönüştürüldü.
- Diyarbakır Büyükşehir Belediyesi tarafından inşa edilen Kız Öğrenci Yurdu polis misafirhanesine çevrildi.
- Cizre ve Silopi’de kapatılan kadın müdürlüklerine ait mekanlar AKP Kadın Kolları başkanlarına tahsis edildi ya da Kur’an ve dikiş kursuna dönüştürüldü.
- Hani’de Kadın Danışma Merkezi, pastacılık ve Kur’an kursuna dönüştürüldü.
- Kapatılan birçok kurumun olanakları Tayyip Erdoğan’ın kızı Sümeyye Erdoğan’ın Başkan Yardımcılığını yürüttüğü KADEM ve iktidara yakın derneklere devredildi.
- Mardin Belediyesine atanan kayyum tarafından göreve getirilen Kent AŞ müdürü hakkında, kadın çalışanlara cinsel taciz ve fuhuş karşılığı iş vaadi suçlamasıyla dava açıldı.